Onlar, sağlıkları için dua ediyor
Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2006 00:00
Maneviyat ve umut, kanı sulandırmak için her sabah alınan Aspirin’den de, damarları genç tutan vitamin ve minerallerden de önemli bir uzun yaşam ilacı. Önemli bir iyileştirici. Aynı zamanda, Okinawalıların reçetelerinde hiç eksik olmayan iki şey. Dua etmek, Okinawa’da günlük yaşamın doğal bir parçası. Onları hem bugüne hem yarına, hem kendilerine hem atalarına bağlayan ipler gibi...
Belirli bir dini inancı olmayan insanların bu kadar sık dua etmelerini anlamak için onları iyi tanımanız gerekiyor. Dualarının, öbür dünyadan çok bu dünyayı rahatlattığını ifade ediyorlar. Okinawalı daha çok servet, mal, mülk yerine ya da "öbür dünya için af dilemek" yerine, sağlıklı kalmak, sağlığını sürdürmede destek almak ve bir de atalarına saygılarını, şükran duygularını iletmek için dua ediyor.
Okinawa’da, hayata tutunmak diye bir şey yok! Okinawalı hayata tutunmuyor, kucaklıyor, sarılıyor. Hem de sımsıkı.
Okinawa tarihinde savaş, açlık, susuzluk seyrek değil. Okinawalı için fırtınaların patlaması, tayfunların evleri, kulübeleri parçalaması yılda bir-iki kez olabilen şeyler. Onlara göre yaşam her şeylerini alabilir ama ikisini asla: Maneviyatlarını ve umutlarını.
KADIN AKRABALAR KORUYUCU MELEK
Başları ne zaman dertte olsa, Okinawalılar, atalarının, Tanrı/Tanrılarının müdahale edeceğine ve işleri düzelteceğine inanıyorlar. Onlardan yardım istemek, onlara sormak, dertleri, sorunları onlarla paylaşmak günlük hayatın bir parçası. Çok sık dua ediyorlar.
En önemli varlıklarının sağlıkları olduğunu düşünüyorlar. En önemli dua nedenleri de sağlıkları. İnançları ile sağlıklı olup olmamaları arasında sıkı bir bağ var.
Kız kardeşler, teyzeler, halalar kısacası kadın akrabalar çok önemli. Her biri birer koruyucu melek, birer yol gösterici, lider olarak görülüyor ve dualarda bunlara çok sık yer veriliyor.
Ölüme, yaşlanmanın doğal sonucu, yaşlanmaya ölüme hazırlık zamanı gibi baktıklarından "ölme korkusu" onlara çok yabancı. Dualar, uzun yaşamak için değil, sağlıklı yaşamak ve yaşlanmak için, huzur ve mutluluk için, başkalarına da iyilik sağlık ve rahatlık için yapılıyor.
Dua etmenin sadece hastalıklardan koruyucu değil tedavi edici, iyileştirici bir gücü olduğuna da inanıyorlar. Tıpkı umut gibi. Okinawa anlayışına göre, umut da, bedeni ve ruhu iyileştiren güçlü bir ilaç.
Umut, Okinawalı için her daim alınan bir şey. Nefes gibi, hava gibi, su gibi... Okinawalı için umudu kaybetmekle, her şeyi kaybetmek aynı!
SONSUZ HAYAT UMUDA YOLCULUK
Okinawalı, kendisi için önemli badireleri atlatmada, hastalıklardan korunma ve iyileşmede umuda çok ama çok güveniyor. Umudun, er ya da geç, bir gün sonunda mutlaka galip geleceğine inanıyor.
En zor anlarında bile teslim olmamaları, hayatın manevi yanına müthiş bir güçle bağlanmaları, görmedikleri, duymadıkları, okumadıkları, yüce ve sonsuz bir güce tüm kalpleri ile bağlanmaları, umudu besleyen en önemli duyguları. Okinawalı için sonsuz hayata yolculuk ile umuda yolculuğun aynı şeyler olması biraz da bundan.
Ölümlerde, hastalık ve sakatlıklarda umut ve maneviyat kapsüllerinin yararlı olduğundan hiç kuşku yok.
SIK KULLANDIKLARI İKİ SÖZCÜK
ARİGATO GOZAİMASU
Ne güzel bir şeydir, "teşekkür etmek"! Okinawalılar çok sık kullanıyorlar bu iki sözcüğü: Arigato gozaimasu! Teşekkür ederim!
Teşekkür etmek, şükran duygusunun en güzel ifadesi. Bir yardıma, bir sorunun çözümüne, bir eksikliğin giderilmesine, beklenmeyen bir katkıya, bir iyiliğe, bir sevaba, bir bağışa... İnsani veya Tanrısal... Kişisel veya sosyal... Teşekkür etmek kadar rahatlatan, şükretmek kadar insani pek az şey olmalı!
Okinawa geleneğinde "şükran", hissedilenlerin doğal bir ifadesi. Yeri yok. Zamanı yok. Özel bir seremonisi yok. Avuçlarınızı çenenizin hizasında birleştirmeniz, yönünüzü güneşin doğduğu tarafa çevirmeniz ve sessizce düşünmeniz, hayal etmeniz yetiyor.
Okinawalılar her şeye minnet duyuyor. Yiyince, içince, sevişince, gülünce, atalarından bahsedince, sağlık durumundan söz edince hemen doğuya dönüp, iki ellerini yüz hizasında birleştirip şükrediyorlar.
Minnettarlık Okinawa’da yaşamının doğal bir parçası. Hayatı uzatan önemli şeylerden biri. Okinawalı bir öğretmenin söyledikleri, bunun onlar için ne anlama geldiğini çok güzel özetliyor: "Minnettarlık duygularımı ifade ederken hayatın farkına daha çok varıyor, ölümden daha az etkileniyorum."
Okinawa Usulü Yemek Tarifleri
MERCİMEK SEBZELİ ERİŞTE (4 kişilik)
Malzemeler:
1.5 bardak yeşil mercimek
1 büyük bardak yoğurt
4.5 bardak su
4 su bardağı haşlanmış erişte
1.5 bardak dilimlenmiş mantar
1 bardak kibrit çöpü şeklinde kesilmiş yeşil dolmalık biber
1 orta boy rendelenmiş havuç
Yarım su bardağı kepekli buğday unu
2 çay kaşığı hardal
Taze çekilmiş karabiber
4 yemek kaşığı doğranmış taze soğan
Tuz
Yapılışı:
Mercimeği tuzlu suyla yüksek ateşte kaynatın. Ateşi kısın, kapağı kapalı olarak 30 dakika haşlayın. Süzdüğünüz suyu saklayın ve 1.5 bardak olması için su ekleyin. Geniş bir tavada zeytinyağıyla mantar, biber, soğan ve havucu yumuşayıncaya kadar pişirin. Bir kapta un, hardal ve karabiberi karıştırın, bunu sebze karışımına ekleyin. Ayırdığınız mercimek suyunu da ekleyin ve karıştırın. Orta ateşte, karışım pürüzsüz bir biçimde koyulaşıncaya kadar pişirin. Mercimeği ekleyin ve iyice karıştırın.
Servis:
Erişteyi 4 tabağa bölüştürün ve karışımı koyun. Tabakları birer yemek kaşığı kıyılmış taze soğanla süsleyin. Servis yapmadan önce yoğurdu ekleyin. Yoğurdu mercimek sosuna karıştırmadan da kullanabilirsiniz.
BİR NOT
Affetmek hoş görmek özür dilemek Okinawa Yolu’nun baş haritası
Bağışlamak, önemli bir yaşam desteği, güçlü bir stres gidericidir. Bizi inciten insanlar, olaylar, tavırlar, davranışlar olmuştur, olacaktır. Bu olaylara kilitlenip kalmak, ilk önce böbrek üstü bezlerinizi çalıştırmakta, beden ve beyninize çok güçlü bir adrenalin ve kortizol banyosu yaptırmaktadır.
Kızgınlık, öfke ve hırçınlık uzun sürdüğünde, kalp krizlerine, felçlere neden olmakta, kan basıncını, şekeri zıplatmaktadır. Adrenalin de kortizol da, stres hormonlarıdır, erken yaşlandırır, hayatın keyfini, dinginliğini azaltır. Hayat kalitesini düşürür.
Bağışlamak, Okinawa yaşamının bir parçası. Affetmek, hoş görmek, özür dilemek, Okinawa Yolu’nun baş haritası. Sizi üzen, size zarar veren birini affetmek, ruh sağlığımıza da, beden sağlığımıza da, yaşlılığımıza da yapılabilecek en önemli yatırımdır.
"Affetmek, ne unutmak ne de göz yummaktır. Ne görmezden gelmek ne de mazur görmektir. Affetmek, acı verici duyguların sizi tüketmesine izin vermemektir. Hiddet ve intikam duygularından arınmaktır" diyor Mayo Clinic uzmanlarından Dr. Edward Creaqan.
Affetmek, gerçekten çok ama çok önemli bir uzun yaşam desteği. Okinawalılar bu desteği bol bol kullanıyor. Siz de kullanın!
Okinawa’da, hayata tutunmak diye bir şey yok! Okinawalı hayata tutunmuyor, kucaklıyor, sarılıyor. Hem de sımsıkı.
Okinawa tarihinde savaş, açlık, susuzluk seyrek değil. Okinawalı için fırtınaların patlaması, tayfunların evleri, kulübeleri parçalaması yılda bir-iki kez olabilen şeyler. Onlara göre yaşam her şeylerini alabilir ama ikisini asla: Maneviyatlarını ve umutlarını.
KADIN AKRABALAR KORUYUCU MELEK
Başları ne zaman dertte olsa, Okinawalılar, atalarının, Tanrı/Tanrılarının müdahale edeceğine ve işleri düzelteceğine inanıyorlar. Onlardan yardım istemek, onlara sormak, dertleri, sorunları onlarla paylaşmak günlük hayatın bir parçası. Çok sık dua ediyorlar.
En önemli varlıklarının sağlıkları olduğunu düşünüyorlar. En önemli dua nedenleri de sağlıkları. İnançları ile sağlıklı olup olmamaları arasında sıkı bir bağ var.
Kız kardeşler, teyzeler, halalar kısacası kadın akrabalar çok önemli. Her biri birer koruyucu melek, birer yol gösterici, lider olarak görülüyor ve dualarda bunlara çok sık yer veriliyor.
Ölüme, yaşlanmanın doğal sonucu, yaşlanmaya ölüme hazırlık zamanı gibi baktıklarından "ölme korkusu" onlara çok yabancı. Dualar, uzun yaşamak için değil, sağlıklı yaşamak ve yaşlanmak için, huzur ve mutluluk için, başkalarına da iyilik sağlık ve rahatlık için yapılıyor.
Dua etmenin sadece hastalıklardan koruyucu değil tedavi edici, iyileştirici bir gücü olduğuna da inanıyorlar. Tıpkı umut gibi. Okinawa anlayışına göre, umut da, bedeni ve ruhu iyileştiren güçlü bir ilaç.
Umut, Okinawalı için her daim alınan bir şey. Nefes gibi, hava gibi, su gibi... Okinawalı için umudu kaybetmekle, her şeyi kaybetmek aynı!
SONSUZ HAYAT UMUDA YOLCULUK
Okinawalı, kendisi için önemli badireleri atlatmada, hastalıklardan korunma ve iyileşmede umuda çok ama çok güveniyor. Umudun, er ya da geç, bir gün sonunda mutlaka galip geleceğine inanıyor.
En zor anlarında bile teslim olmamaları, hayatın manevi yanına müthiş bir güçle bağlanmaları, görmedikleri, duymadıkları, okumadıkları, yüce ve sonsuz bir güce tüm kalpleri ile bağlanmaları, umudu besleyen en önemli duyguları. Okinawalı için sonsuz hayata yolculuk ile umuda yolculuğun aynı şeyler olması biraz da bundan.
Ölümlerde, hastalık ve sakatlıklarda umut ve maneviyat kapsüllerinin yararlı olduğundan hiç kuşku yok.
SIK KULLANDIKLARI İKİ SÖZCÜK
ARİGATO GOZAİMASU
Ne güzel bir şeydir, "teşekkür etmek"! Okinawalılar çok sık kullanıyorlar bu iki sözcüğü: Arigato gozaimasu! Teşekkür ederim!
Teşekkür etmek, şükran duygusunun en güzel ifadesi. Bir yardıma, bir sorunun çözümüne, bir eksikliğin giderilmesine, beklenmeyen bir katkıya, bir iyiliğe, bir sevaba, bir bağışa... İnsani veya Tanrısal... Kişisel veya sosyal... Teşekkür etmek kadar rahatlatan, şükretmek kadar insani pek az şey olmalı!
Okinawa geleneğinde "şükran", hissedilenlerin doğal bir ifadesi. Yeri yok. Zamanı yok. Özel bir seremonisi yok. Avuçlarınızı çenenizin hizasında birleştirmeniz, yönünüzü güneşin doğduğu tarafa çevirmeniz ve sessizce düşünmeniz, hayal etmeniz yetiyor.
Okinawalılar her şeye minnet duyuyor. Yiyince, içince, sevişince, gülünce, atalarından bahsedince, sağlık durumundan söz edince hemen doğuya dönüp, iki ellerini yüz hizasında birleştirip şükrediyorlar.
Minnettarlık Okinawa’da yaşamının doğal bir parçası. Hayatı uzatan önemli şeylerden biri. Okinawalı bir öğretmenin söyledikleri, bunun onlar için ne anlama geldiğini çok güzel özetliyor: "Minnettarlık duygularımı ifade ederken hayatın farkına daha çok varıyor, ölümden daha az etkileniyorum."
Okinawa Usulü Yemek Tarifleri
MERCİMEK SEBZELİ ERİŞTE (4 kişilik)
Malzemeler:
1.5 bardak yeşil mercimek
1 büyük bardak yoğurt
4.5 bardak su
4 su bardağı haşlanmış erişte
1.5 bardak dilimlenmiş mantar
1 bardak kibrit çöpü şeklinde kesilmiş yeşil dolmalık biber
1 orta boy rendelenmiş havuç
Yarım su bardağı kepekli buğday unu
2 çay kaşığı hardal
Taze çekilmiş karabiber
4 yemek kaşığı doğranmış taze soğan
Tuz
Yapılışı:
Mercimeği tuzlu suyla yüksek ateşte kaynatın. Ateşi kısın, kapağı kapalı olarak 30 dakika haşlayın. Süzdüğünüz suyu saklayın ve 1.5 bardak olması için su ekleyin. Geniş bir tavada zeytinyağıyla mantar, biber, soğan ve havucu yumuşayıncaya kadar pişirin. Bir kapta un, hardal ve karabiberi karıştırın, bunu sebze karışımına ekleyin. Ayırdığınız mercimek suyunu da ekleyin ve karıştırın. Orta ateşte, karışım pürüzsüz bir biçimde koyulaşıncaya kadar pişirin. Mercimeği ekleyin ve iyice karıştırın.
Servis:
Erişteyi 4 tabağa bölüştürün ve karışımı koyun. Tabakları birer yemek kaşığı kıyılmış taze soğanla süsleyin. Servis yapmadan önce yoğurdu ekleyin. Yoğurdu mercimek sosuna karıştırmadan da kullanabilirsiniz.
BİR NOT
Affetmek hoş görmek özür dilemek Okinawa Yolu’nun baş haritası
Bağışlamak, önemli bir yaşam desteği, güçlü bir stres gidericidir. Bizi inciten insanlar, olaylar, tavırlar, davranışlar olmuştur, olacaktır. Bu olaylara kilitlenip kalmak, ilk önce böbrek üstü bezlerinizi çalıştırmakta, beden ve beyninize çok güçlü bir adrenalin ve kortizol banyosu yaptırmaktadır.
Kızgınlık, öfke ve hırçınlık uzun sürdüğünde, kalp krizlerine, felçlere neden olmakta, kan basıncını, şekeri zıplatmaktadır. Adrenalin de kortizol da, stres hormonlarıdır, erken yaşlandırır, hayatın keyfini, dinginliğini azaltır. Hayat kalitesini düşürür.
Bağışlamak, Okinawa yaşamının bir parçası. Affetmek, hoş görmek, özür dilemek, Okinawa Yolu’nun baş haritası. Sizi üzen, size zarar veren birini affetmek, ruh sağlığımıza da, beden sağlığımıza da, yaşlılığımıza da yapılabilecek en önemli yatırımdır.
"Affetmek, ne unutmak ne de göz yummaktır. Ne görmezden gelmek ne de mazur görmektir. Affetmek, acı verici duyguların sizi tüketmesine izin vermemektir. Hiddet ve intikam duygularından arınmaktır" diyor Mayo Clinic uzmanlarından Dr. Edward Creaqan.
Affetmek, gerçekten çok ama çok önemli bir uzun yaşam desteği. Okinawalılar bu desteği bol bol kullanıyor. Siz de kullanın!