Onlar en çok babalarının göğsünde uyumayı özlüyor

Güncelleme Tarihi:

Onlar en çok babalarının göğsünde uyumayı özlüyor
Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2010 00:00

Kanserli çocuklara destek için kurulan KAÇUV aylarca hastanede yatan çocukların bu her haliyle zorlu ve uzun vadeli süreçte birbirlerinden kopmaması için ‘Aile Evi’ projesi geliştirdi. Kanserli çocukların bir yandan tedavileri sürerken diğer yandan aileleri ile de vakit geçirebilecekleri ev için hastanenin hemen yanında bulunan bina satın alındı, dışı yapıldı ancak içi ve yapımı için yardımseverlerden destek bekleniyor. ‘Aile Evi’ sayesinde şehir dışında yaşayan babalar en azından hafta sonları hastane bahçesindeki banklar yerine çocuklarının yanında uyuyabilecek; çocuklar babalarına doya doya sarılabilecek?

Kanser, tedavisi hem çok uzun hem de zahmetli bir hastalık. Kanserli çocuklar aylarca hastanede kalırken, yer yokluğu nedeniyle sadece annenin çocukla birlikte kalmasına izin veriliyor. Çocuklar ailelerinin diğer fertlerini sadece hafta sonları hastane ortamında görebiliyor ve bu da yaşadıkları ve çoğu zaman hiç de anlamlandıramadıkları acılarını ikiye katlıyor? Hele de ailelerin maddi durumu yeterli değilse ve şehir dışında yaşıyorlarsa durum iyice vahimleşiyor. Kim iki yaşındaki bir çocuğa, “Paramız yok diye baban seni görmeye gelemiyor, çünkü İstanbul’da kalacak yeri yok”u anlatabilir ki?
Hafta sonu olunca çocuklar camda bekliyor babalarını, kimi Siirt’ten geliyor kimi Muş’tan kimi Bursa’dan? Kardeşlerinin gelmeyeceğini biliyorlar artık, alışmışlar? Babalarının yazın bahçede kışın da hastanenin içindeki kalorifer peteğine yasladığı bankın üzerinde uyumasına da alışmışlar, garipsemiyorlar? Tedavi sırasında çektikleri acıya bile alışmışlar da bir tek, “Bu hafta baban gelemeyecek çocuğum”a alışamıyorlar?

İşte KAÇUV (Kanserli Çocuklara Umut Vakfı) ailelerin ve çocukların bu her haliyle zorlu süreçte birbirlerinden kopmaması için İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde tedavi gören kanser hastası çocuklara, tedavileri boyunca aileleri ve yakınlarıyla ücretsiz kalabilecekleri bir ‘Aile Evi’ kampanyası başlattı. Bu ev sayesinde hem İstanbul’da kalacak yeri olmadığı için tedavileri aksayan çocukların tedavi sürekliliği sağlanacak hem de birbirinden kopan aileler birleştirilecek. Hastanenin hemen yan sokağında bulunan bina şimdilik inşaat aşamasında. Ancak içinin tamamlanması için buzdolabından yastığa, tuvalet fırçasından asansöre kadar pek çok eşyaya ihtiyaç var. KAÇUV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İnci Yıldız, vakfı ve yapmak istediklerini anlattı:

BANK ÜZERİNDE SABAHLIYORLAR

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı’nı 2000 yılında kurduk. O zaman Türkiye’de yeterli miktarda kanser ilacı yoktu. Yurtdışından el altından ve çok pahalıya getirtebiliyorduk. Vakıf, biz doktorlar ve hasta çocukların anne babalarının canı gönülden desteği ile kuruldu. O dönemde elimizdeki parayı en çok ilaca harcadık. Sonrasında burayı (İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Onkoloji Bölümü) yaptırdık. Eskiden koğuş sistemi vardı şimdi çocuklar bir veya iki kişilik odalarda anneleri ile rahatça kalabiliyor. Odalarda duş, tuvalet, televizyon, DVD yani çocuğun rahat etmesi için her şey var. Servise oyun odası yaptık. Özel hastanelerde bile yok böyle bir oyun odası? 17 yatağımız var ama aynı anda 25-40 çocuğun tedavisini burada döndürüyoruz. Sonra yeni projeler geliştirdik. Güzel bir alanda geniş bir poliklinik hedefliyoruz. Şimdi yeni projemiz ‘Aile Evi’. Şehir dışından gelen ve kalacak yeri olmayan aileler var. Babalar geceleri
/images/100/0x0/55ea7e05f018fbb8f883817f
bankta, sandalyede uyuyor. Ne yanlarına gidecek akrabaları ne de otele verecek paraları var çünkü... Çocuk altı ay hastanede yatıyor. Anne- baba- çocuk ve kardeşleri birbirinden ayrılıyor. Aile parçalanıyor. İnşallah 2011’de açarız diye hedefliyoruz. Bulaşık makinesinden havluya kadar her şeye ihtiyaç var. Yardım göreceğimize inanıyorum. Asansör çok büyük bir maliyet mesela, jeneratör, cam bahçe? vs. Bunlar için gerçekten sponsora ihtiyacımız var.

BABA OYALANACAK KADIN BULUYOR

Aileler parçalanıyor derken ciddiyim. Bu hastalık aileleri de dağıtıyor. Mesela kızları lösemi ve çok iyi anlaşan bir çift geldi. Çocukları burada tedavi görüyordu ancak ağırlaştı durumu. Baba son ana kadar eşinin yanındaydı. Ancak çocuğu kaybettik. Evlerine döndüler ve bir ay sonrada ayrıldılar. Eşi demiş ki, “Yüreğimin götürdüğü yere gitmek istiyorum ama seni götürmek istemiyorum”? Çok duygusal bir insandı baba. Kaldıramadı bu acıyı. Bir de babalar sonuçta evde ama anne çocukla birlikte aylarca hastanede. Baba kendisine oyalanacak şeyler arıyor ve başkalarıyla birlikte olmaya başlıyor. Çok yaşıyoruz bu durumu. O yüzden ben hep ailelere, “Çocuğunuzu ara ara anneanneye babaanneye bırakın ve birbirinizle ilgilenin” diyorum. Başka türlü yürümez çünkü.

ZÜLEYHA TERZİ (ENGİN’İN ANNESİ)
Ev olsa diğer oğlumu da görebilirim


Bursa’dan geliyorum. Oğlum Engin dört yaşını yeni bitirdi. Altı aydır buradayız. Bursa’da yer olmadığı için bizi buraya sevk ettiler. 2.5 yaşında bir oğlum daha var. Çalıştığım yerden rapor aldım. Burada yanında kalacağım kimse olmadığı için hep hastanedeyim. Buradaki annelerle en büyük eğlencemiz mutfağa girip yemek yapmak. Artık biz aile olmuş gibiyiz. Mesela bir çocuğun tahlil sonucu iyi çıkınca bunu kutlamak için de kendi aramızda yemek yapıyoruz çünkü dışarı çıkamıyoruz. O ‘Aile Evi’ne çok ihtiyacımız var. Mesela hafta sonları eşim geliyor iki gün kalıyor, aşağıdaki bankın üzerinde uyuyor. Buradan bir yastık indiriyorum, üzerine bir şey veriyorum öyle geçiyor iki gün. Üstünü başını aşağıdaki tuvalette değişiyor. Pek hijyenik değil çocuğun enfeksiyon kapmaması gerekiyor ama başka çaremiz yok. Kışın daha da zor olacak tabii. E çocuk da durmuyor ki hafta sonu olunca illa ki, “Babam gelsin” diyor. ‘Aile Evi’ yapılsa hafta sonunu hijyenik bir ortamda üçümüz birlikte geçirebiliriz, öbür oğlum da yanımıza gelebilir o zaman?

YILDIZ BAL (AYSEL’İN ANNESİ)
Evi, okulu bırakıp İstanbul’a taşındılar


13 yaşında kızım Aysel’in tedavisi için dokuz ay önce Siirt’ten buraya geldik. Aysel’in dışında üç kızım, iki oğlum var. Aylarca birbirimizi göremedik. Ziyarete gelemiyorlardı çünkü paramız ve kalacak yerimiz yoktu. Babaları geldiğinde geceleri dışarıdaki bankta yatıyordu. Geçen ay toplanıp buraya taşındılar. Kızım okumayı çok istemesine rağmen okulu bıraktı burada çalışmaya başladı, büyük oğlum da çalışıyor çünkü babaları işsiz, eve onlar bakıyor. Şimdi hafta sonları çıkıp onların yanına gidebiliyoruz. Aysel küçük kardeşiyle vakit geçiriyor, moral oluyor. Mesela en son bayramda çıktık hastaneden ve bir hafta evde hep birlikte kaldık. ‘Aile Evi’ yapıldığı zaman çok iyi olacak çünkü o zaman çocuklar, kardeşleri ve aileleri ile birlikte olabilecek. Babalar çocuklarını görmeye geldiklerinde sokaklarda kalmayacak.

CHRISTINA PAKALİNA (MELİSA’NIN ANNESİ)
Aylarca babasını göremeyen var


Melisa 6.5 yaşında ve beş aydır tedavi görüyor. Burada onunla birlikte kalıyorum. Evimiz İstanbul’da olduğu için eşim sık sık ziyaretimize geliyor ama burada babalarını, kardeşlerini aylarca göremeyenler var.

AYŞE KUŞKIRA (AZRA’NIN ANNESİ)
Bütün kış banklarda yattı babalar


Kızım Azra bir yaşında ve aralık ayından beri hastanede kalıyoruz. Evimiz İstanbul’da ama bu süre içinde toplasanız 2-3 ay eve gitmişizdir. 14 yaşımda bir kızım ve 10 yaşında bir oğlum daha var. Ben Azra ile hastanede kaldığım için onlar yalnız kaldı. Kızım evin küçük annesi oldu. Başarı öğrencilerdi ama ben başlarında olmadığım için okuldaki başarıları da düştü. Azra’nın enfeksiyon kapmaması için kardeşlerim dahil kimse evimize gelemiyor. Sosyal hayatımız sıfır. Kızımın atta’sı balkon oldu. TV’lerde görüyorduk hiç başımıza gelmez sanıyorduk ya da hastaneye gelip tedavi oluyorlar sanıyorduk. Geçenlerde ilk kez alışveriş merkezine gittik çok değişik geldi bana. Daha önceki hayatımı hiç yaşamamış gibiyim. Burada bir aile evine o kadar ihtiyaç var ki? Şehir dışından gelenler çok oluyor. Bütün kış banklarda yattı babalar?

Destek için Üç Tenor konseri

KAÇUV’a ve ‘Aile Evi’ne destek için türlü organizasyonlar da düzenleniyor. Şenol Talınlı, Ayhan Uştuk ve Aykut Çınar’dan oluşan Üç Tenor konseri de 1 Kasım Pazartesi akşamı Şef Naci Özgüç yönetiminde Maltepe Belediyesi Senfoni Orkestrası’nın (MBSO eşliğinde Aya İrini’de sahne alacak. Gecenin biletleri Biletix’te satışa sunuldu. Konser gelirinin tamamı ‘Aile Evi’ projesine aktarılacak. Ayrıca 5686’a cep telefonundan boş mesaj atılarak da KAÇUV’un projelerine destek olunuyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!