Güncelleme Tarihi:
Aktivistliği mi, fiziği mi?
Beril Kayar / Model ve oyuncu
Fark edilişinin sebebi, sadece güzelliği değil. Onu model ve oyuncu olarak tanıdık ama ülke meselelerine sesini yükselten, okuyan ve araştıran ‘yeni model top model’lerden biri olması en büyük kârıydı. Van depreminde Twitter’dan yürüttüğü bireysel kampanyayla dikkat çekince, adı ‘aktivist top model’e çıktı.
Peki kısa sürede markalaşan ismini bu yönüne mi borçlu? “Aktivistliğim mi, yoksa fiziksel özelliklerim sayesinde mi bir yerdeyim, emin değilim” diyor ama aldığı ivmeyi, karşısına çıkan tesadüfleri aklı başında duruşuyla fırsata çevirdiğini söylemek mümkün.
Spor akademisine hazırlanırken aldığı pilates dersi ile kavuştuğu kusursuz fiziği, tanıdıklarıyla birleşince, 2010’da Fashion Week’te podyuma çıktı. Geçen sezon Star TV’de ekrana gelen “Acayip Hikâyeler” dizisinin bir bölümünde, roman kızı Rakkase rolü için Mustafa Altıoklar’dan gelen teklifle oyunculuğa adım attı. Hedefi, tiyatro sahnesi. Bu nedenle şimdi Craft Oyunculuk Atölyesi’nde sıkı bir kampta.
Meczup’un kapağını bile ben çizdim
Can Bonomo / Müzisyen
“Yan komşunun oğlu Zafer Ağabey, elektro gitar çalıyordu. Anneannem çok gürültü olduğunu söylemem için beni gönderdi. Gittiğimde Zafer Ağabey bana The Beatles gibi kült grupları dinletti. Eve döndüğümde müzisyen olmaya karar vermiştim. Sekiz yaşındaydım.”
Dönüm noktasını böyle anlatıyor. Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon Bölümü’nde okurken, Radyo Klas ve Number 1 FM’de radyo, MTV’de de televizyon programı yaptı.
Nihayet 2011’de ilk albümü “Meczup” ile müzik piyasasına girdi. Aradan bir yıl geçmeden 2012’de Bakü’de düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda Türkiye’yi temsil etti ve yedinci oldu.
“Olumlu ve olumsuz çok yorum aldım. Hepsini cebime koydum. Sonuçtan mutluyum” diyor. Başarısının sırrı, olgunluğu kadar, sanatın farklı dallarına hâkimiyetinde yatıyor: “Meczup’un şarkı sözleri ve besteleri bana ait, albüm kartonetindeki illüstrasyonları da ben hazırladım.”
Hedefinde ne var? Büyük planlar yapmıyor. “Hayatın önüme getirdiklerini yaşarım” diyenlerden. Bu ay yeni albümü çıkıyor. Bir müjdesi daha var: “İleride, ustam Küçük İskender’in editörlüğünde bir şiir kitabım çıkacak.”
Kimsenin sözünü umursamadan
Eda ERDEM DÜNDAR / Voleybolcu
226 kez milli olan bir voleybolcu. Geçtiğimiz yıl Türkiye’yi Avrupa Şampiyonluğu’na taşıyan oyunculardan. Voleybola, orta son sınıftaki öğretmeni aracılığıyla başladığını anlatıyor:
“Boyumun uzun olması, öğretmenimin dikkatini çekti, Beşiktaş Voleybol Altyapı Antrenörü İsmail Şahin’le tanışmamı sağladı. Sonra kendi grubumun kaptanı oldum.”
Henüz 18 yaşında Beşiktaş altyapısından A takımına yükseldiğinde, ‘Yılın En İyi Orta Saha Oyuncusu’ ödülünü aldı ve milli takıma seçildi. Başarıları saymakla bitmiyor ama bu yıl Londra Olimpiyatları’na katılınca en büyük düşünü gerçekleştirdiğini söylüyor.
Başarısını, şans ve çalışmaktan çok, umursamazlığına bağlıyor: “A Takım’da bazı oyuncular, bana kötü davranırdı. Gençsiniz, başarılısınız ve sizden yaşça büyük oyuncular yedek kalırken sahaya çıkıyorsunuz. Benimle uğraşırlardı, ama umursamazdım.”
Voleybolun zorluklarının yalnız sahayla sınırlı olmadığını başka bir örnekle açıklıyor: “Geçen yıl sakatlandım. Yan bağlarımda yırtık ve ödem vardı. ‘Yalan söylüyor’ dediler. Sonra konu kapandı.”
Hâlâ hem Fenerbahçe Universal hem de milli takımda forma giyiyor. Pes etmek yok. Bu yıl da Avrupa Şampiyonluğu için sahada olacağını söylüyor.