Önce biz sonra senaryo gelirdi

Güncelleme Tarihi:

Önce biz sonra senaryo gelirdi
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 21, 2005 00:00

Türk sinemasının üç dev oyuncusu Hülya KoçyiÄŸit, Ediz Hun ve Göksel Arsoy ‘Asla Unutma’ adlı dizi filmde biraraya geliyorlar. Her fırsatta ne kadar iyi dost olduklarının altını çizen üçlü, YeÅŸilçamlı günlerini ve oyunculuk serüvenlerini kahkahalar içinde Kelebek’le paylaÅŸtı.- Anılardan baÅŸlayalım isterseniz...Hülya KoçyiÄŸit: Benim konservatuvarda talebe olduÄŸum yıllar. O günlerde okula bir haber geldi, ‘Memduh Ãœn Ankara’ya geldi ve seninle mutlaka tanışmak istiyor’ diye. Memduh Ãœn’ün yönettiÄŸi bir filmde Göksel Arsoy’a bir partner aranıyormuÅŸ. Bütün okul birbirine girmiÅŸti. Çünkü Göksel, Türk sinemasının en zirve aktörü o günlerde. Ä°lk kez sinemamıza Avrupai, sarı saçlı, mavi gözlü bir yüz girmiÅŸ... Memduh Ãœn adımı, benden önce piyasaya giren kız kardeÅŸim Nilüfer sayesinde duymuÅŸ. Ama ben 15 yaşında bir çocuÄŸum. Ankara’da Balin Oteli’ne buluÅŸmaya gittim, Ãœn bana baktı ve ‘Sen daha çocuksun. Senin biraz daha büyümen gerek!’ dedi. Ben de ‘Ben kendimi büyük sanıyorum’ diye cevap verdim. Ä°ÅŸte Göksel Bey, biraz büyük olsaydım Akasyalar Açarken filminde Filiz Akın’ın yerine ben olacaktım! Göksel Arsoy: Bak bunu ben de bilmiyordum, hay allah! Ama olsun, biz yine de yıllar sonra birlikte rol aldık. Ben 1958 yılından bu yana 130’a yakın film çekmiÅŸim. Hakikaten en rahat oynadığım insanlardan biridir Hülya. Ben daha özel bir anı anlatacağım. Ä°ki sene öncesiydi. Sabah kalktım gazeteye baktım ki Hülya KoçyiÄŸit Acıbadem Hastanesi’ne kaldırılmış. Birden o kadar üzüldüm, üzüldüm ki, çıktım evin bahçesinde dolaÅŸtım ve insan olarak, arkadaÅŸ olarak, onu ne kadar sevdiÄŸimi o gün hissettim. (GözyaÅŸlarına engel olamıyor) Hastaneye gittim hemen ve onu öyle yatakta görünce çok fena oldum...- Ediz beyle de birçok filmde rol aldınız...Hülya KoçyiÄŸit: Ses Mecmuası’nın yarışmasına katılmam istendi. Kazanan gençlere altı tane film yaptırılıyordu. Oradaki elemeye kalan gençlerin arasında Ediz de vardı. Daha sonra Ediz’le Ajda Pekkan kazanmıştı yarışmayı. Ediz Hun’un ilk filmi olan ‘Genç Kızlar’da ben ve Türkan Åžoray, Ediz’le birlikte oynadık. Türkan Åžoray’la tek filmimiz o’dur zaten.SANAT FÄ°LMÄ° Ä°YÄ° OLMADI- Peki aynı filmdeki oyuncuların birbirine yakıştırılması durumu var mıydı?Hülya KoçyiÄŸit: Olmaz mı! Vardı tabii. Hollywood öykünmesidir. - Benim hatırladığım filmlerinizde de öyle ÅŸuh kadın tavırlarınız olmadı...Hülya KoçyiÄŸit: Åžuh deÄŸil ama bir kadının cinsel duygularla bakması, ya da onu iÅŸaret etmesi filmlerimde oldu. Mesela ‘Firar’ filmimde var. Orada hapishaneden kaçabilmek için resmen cinselliÄŸini kullanıyor kadın. - Peki 70’lerin ortası ve sonu nasıl geçti?Göksel Arsoy: 70’lerin sonu ve 80’lerde ‘Sanat filmi yapıyorum’ furyası baÅŸladı. Sen entelektüel olarak sanat filmini kendi cebindeki parayla yapıyorsan, ben sana ÅŸapkamı çıkarırdım! Ama sen prodüktörün cebinden sanat filmi yapıyorum diye para alıp, o adamı da, o firmayı da batırıyorsan, ‘Niye böyle oldu’ dendiÄŸi zaman da ‘Halk anlamadı ben kendim için yaptım’ diye saçmalıyorsan sinemaya ihanet etmiÅŸ oluyorsun. Onlar da çok kötülük yaptı sinemaya...- Peki Hülya hanım seyirci en çok hangisiyle sizi yakıştırıyorlardı?Hülya KoçyiÄŸit: Ediz’le yakıştırıyorlardı. Neredeyse 30 tane film yaptık onunla. Hıçkırık, Samanyolu, Kadın Asla Unutmaz gibi çok önemli filmlerdir. Belgin Doruk ile Göksel Arsoy çok yakışan çiftlerdi. - Ediz Bey, Göksel Arsoy’la ilk kez mi aynı filmde buluÅŸtunuz? Ediz Hun: Ä°kimiz de jön olarak karşılıklı olarak hiç oynamadık. DostluÄŸumuz her zaman vardı ama iki baÅŸrol oyuncunun biraraya getirilmesi kolay deÄŸil tabii. - Birlikte hiç anınız var mı?Göksel Arsoy: Ediz milletvekili seçildikten sonra var...Ediz Hun: Sevgili Arsoy, Ankara’ya geleceÄŸini bana bildirmiÅŸti. Meclis’te o zaman Çevre Komisyon BaÅŸkanı’yım. Yanımdaki sekreter hanımlar çok heyecanlandılar, hatta kuaföre gittiler. Göksel Bey geldi, cici danışmanım Nuran Hanım’a döndü ve ‘Senin niye saçların böyle?’ dedi... Göksel Arsoy: Hukuk danışmanı ve danışman hanımların ikisi de çok güzeldi. Ama ikisi de oÄŸlan traşı gibi kısacık saçlıydı. Dedim ki ‘Ne hoÅŸ hanımlarsınız ama neden bu kadar kısa kestirdiniz saçlarınızı? Bir dahaki geliÅŸimde saçlarınızı uzamış olarak görmek istiyorum.’ Ediz Hun: Sonra uÄŸurladık Göksel beyi ve ben ertesi gün onlardaki deÄŸiÅŸimleri gördüm. Ä°kisinin de saçları, rengi deÄŸiÅŸmiÅŸti. ‘Göksel bey bu ÅŸekilde arzu etti’ dediler. GENÇ OYUNCULAR ZEHÄ°R GÄ°BÄ° - Sinemanın üç devi olarak ‘Asla Unutma’ dizisinde biraradasınız. Heyecanlı mısınız? Hülya KoçyiÄŸit: Seyirci mutlu olacakmış gibi hissediyorum. Ama bizim sinema dönemlerimizde önce biz, sonra senaryo geliyordu. Åžimdi ise televizyonda önce senaryo, sonra oyuncular geliyor. Senaryonun iyi olması reytingleri etkiliyor. - Karakterlerinizden bahseder misiniz bu arada?Hülya KoçyiÄŸit: Ediz beyle biz karı-kocayı canlandırıyoruz. Göksel bey de, devlet tiyatrosu sanatçısı Serap SaÄŸlar ile karı-kocayı canlandırıyor. Ediz beyle benim erkek çocuÄŸumuz fidye nedeniyle kaçırılmış ve yıllarca çocuÄŸumuza ulaÅŸamamışız. Ama fidyeyi de vermiÅŸiz... Sonra bir erkek, bir de kız çocuÄŸu evlat ediniyoruz. Bir gün gerçek oÄŸlumuz çıkıyor ve esas dram ondan sonra baÅŸlıyor. Genç oyuncularımız eÄŸitimli ve zehir gibi oyuncular! Göksel Arsoy: Ben de güçlü bir ailenin reisiyim. Bir kızım ve bir oÄŸlum var. Åžirketimde parlayan bir çocuk var ama tuhaf, gizemli bir çocuk... O da iÅŸte Mert Kılıç. Bir intikam ve hesabın peÅŸinde. Benim kızım Yeliz Akkaya ona aşık oluyor. Fakat bu arada bu ailenin kızı yani Bahar’a da Mert aşık oluyor. Hikaye çok iyi, yönetmen Nazif Tunç çok iyi bir rejisör ve genç arkadaÅŸları da çok beÄŸeniyorum, hepsi saygılı ve gelecekleri pırıl pırıl gençler. Nuran Devres zaten bu entrikaları çok iyi yazıyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!