Omurga cerrahisinde yeni yöntem

Güncelleme Tarihi:

Omurga cerrahisinde yeni yöntem
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2010 13:05

Omurga cerrahisinde kullanılan yeni yöntemler yüz güldürüyor. Ameliyatlarda kullanılan onlarca seçenek 3 ay gibi kısa bir sürede iyileşme vaat ederek yüzde 100 başarı vaat ediyor.

Haberin Devamı

Gün boyunca masa başında çalışmak, hareketsiz bir hayat bel ve boyun ağrılarının başlıca nedeni. Tabii genetik özelllikler de bu ağrıların oluşmasında etken. Eskiden tıp dışı yöntemlerle çare aranıyordu, sakat kalmamak şanslı olmaya bağlıydı. Günümüzde ise çok daha etkili yöntemler uygulanıyor.

 

"Her omurga sorununda ameliyat olmak gerekiyor mu?" sorusu da çok tartışılan bir konu. Uzmanlar, hastanın ayak ve bacaklarında güç kaybı ve geçmeyen ağrı varsa, büyük tuvaletini tutamıyorsa, bel fıtığı teşhisi konulduğunda halde diğer tedavi seçeneklerinden sonuç alınamadığında cerrahi müdahaleyi öneriyor. Cerrahi müdahelede geldiğimiz nokta nedir sorusunun yanıtını Prof. Dr. Fahir Özer'den aldık:

 

Haberin Devamı

- Omurga rahatsızlıklarına neden olan durumlar nelerdir?

 

Sosyal hayat son derece etkili. Vücuduyla çalışan işçilerde birtakım omurga sorunlarının olması çok doğal olduğu gibi, masa başında oturup da mevcut adele kitlesinin üzerine ek yapamayan standart bir yaşam şekline dönüşen modern hayatın getirdiği hareketsizliğin de ortaya çıkardığı çok ciddi sorunlarda omuriliğini etkileyebiliyor. Bunların arasında bir yelpaze gibi düşünürseniz geçirilen kazalar, iş yerindeki dikkatsizlikler, iş kazalarında gerekli önlemlerin alınamaması beklenmeyen düşme, trafik kazaları vs. Bunların hepsi omurgada sorunların ortaya çıkması için herhangi bir nedendir.

Genetik nedenler de var. Aileden, anneden, babadan aldığımız özelliklerle vücut yapımızdan kaynaklandığını söyleyebiliriz.

 

- Günümüzde omurga ameliyatlarında geldiğimiz nokta nedir?


1970’li yıllarda en büyük sorunlardan biri omurga stabilizasyonuydu. Yani omurga ameliyatlarını yapıyorsunuz fakat omurga çok hareketli bir organ olduğu için iyi stabilize etmediğiniz zaman hareketli omurganın gerekli olan kısımlarını hareketsiz hale getiremediğimiz için yapılan ameliyatların sonuçları çok iyi değildi. Ama omurgaya uygulanan vida sistemlerinin gelişmesiyle omurgada örneğin kemik aşısı konan yerler daha hareketsiz hale getirmeye başlandı. Kemik aşısı konan yerlerde daha başarılı sonuçlar alınmaya başlandı. Bu şekilde örneğin; eskiden son derece ümitsiz gibi bakılan omurga kayma hareketleri, omurgada eğilme hareketlerinin ameliyatlarında daha başarılı sonuçlar alınmaya başlandı.

Omurga kırıklarında omurgalar birbirine bağlandıktan sonra araya konulan kemik aşılarının normal omurga kemiklerine kaynaması oranları çok yükseldi ve yüz güldürücü sonuçlar elde edilmeye başlandı. Derken boyun ve bele uygulanan hareketli, kalça protezi, omuz protezi, diz protezi gibi protez sistemleri gelişti. Omurgayı hareketsiz bırakıp stabilize etmek yerine, hareketli bir şekilde stabilize etme yöntemleri çıktı. Bu hareketli vida sistemiyle tüm omurganın hem ön hem arka kolonunda hareket uyandıran birtakım teknolojik gelişmeler oldu. Bunları da biz işte yaşadığımız 10-15 yıllık süre içinde sırayla her birini birbiri ardı sıra gördük. Bunlardan oturmuş teknolojileri ülkemizde hastalara uygulamaya başladık. 

Haberin Devamı

- Operasyonlardan sonra iyileşme süresi ne kadar?

Ortalama omurga ameliyatları tabi eğer altında yatan sebep sinir dokusunda harabiyet değilse ameliyatın şekline göre erken dönemde hastanın ayağa kalkması falan hemen cerrahiden sonra olur. Kemik kaynaması veya kemik aşısı gibi bir şey yapıldıysa bunların belli bir ömrü var. Hastanın bulunduğu duruma kullandığı ilaçlara falan bağlı olarak 3 ila 5 ay içinde iyileşme beklenir.

- Operasyon geçirmiş bir hasta ikinci kez belini sakatlayabilir mi?


Her şeyden önce operasyon geçirmiş omurganın durumuna göre yapılan operasyonun şekline göre ameliyat geçirilen bölge diğer bölgelere göre daha zayıf olabilir. Herhangi bir nedenle orayı aşırı güçlendirirsiniz. Onun üstünde veya altında kalan bölgeler daha zayıf konuma düşebilir. Bu gibi durumlarda çeşitli sorunlar açığa çıkabilir. Bunun için bu tür ameliyat geçiren hastaları ameliyattan önce uyarıyoruz. Şöyle yaparsan senin için risk olabilir. Bundan sonraki yaşamında şu şekilde yap böyle planla diye. Ama yine de buna rağmen sorun olduğunda ikinci, üçüncü kez ameliyat şansı var tabi.

- Kök hücre yöntemi kullanılıyor mu omurga hastalıklarında?

 

Haberin Devamı

Kök hücre biliyorsunuz çok karizmatik heyecan verici bir konu. Omurgada özellikle bizi ilgilendiren ve hastalığın büyük bir kısmını ilgilendiren acaba omurilik yaralanmalarında kök hücreyle kan hastalıklarında olduğu gibi başarı sağlayabilir miyiz? Üzerinde çalışılıyor. Süreç içerisinde omurilik yaralanmalarında kök hücre bir işe yarar mı, bizim ömrümüz buna yeter mi bunu kestirmek mümkün değil. 

- Diğer ülkelere bakıldığında bizim ülkemizde omurilik yaralanmaları çok mu, böyle bir istatistik çalışma var mı?

 

Hepimizin bildiği gibi trafik kazalarında Avrupa’nın en önde gelen ülkelerinden biriyiz. Belki de birinciyiz. İş yerlerinde  tedbirlerin alınması, işyerlerinin denetlenmesi gibi konular Türkiye'de yeni yeni yerleşiyor. Yani iş kazalarını da hesaba katarsak hatırı sayılı miktarda omurilik yaralanmaları var diyebiliriz.

 

Haberin Devamı

- Omurga sağlığımızı nasıl koruyabiliriz?

Omurga eğitimi omurga sağlığı çocukluk çağında verilmesi gereken bir şey. Erken yaşta çocuğun omurilik sistemini zorlayacak ağır idmanlardan kaçınmalı. Dolayısıyla çocukların taşıyacağı yükleri eşit olarak kendi kendine bölerek veya da çocuğun kaldıracağı kapasitenin üzerine çıkmayacağı şekilde vermek lazım. Erişkin yaştakilere de söyleyeceğim şey egzersiz programıdır. İnsanın her türlü cerrahi müdahaleye karşı alternatif geliştirebileceği tek şey bel adelelerinin, karın adelelerinin güçlü duruma gelmesidir. Dolayısıyla karın, sırt, kol, bacak bunların sağlıklı bir şekilde egzersiz yapılmalı. Spor şart.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!