Olumlu düşünürseniz mucize yaratabilirsiniz

İnsanın hayatını değiştiren bu enerji kaynağı Amerika'da bilimsel deneylere konu oldu

Saatler sonra enkazın altından kurtuldular. Türkiye onların yaşamalarına mucize gözüyle baktı. Hikayelerini anlattıklarında her birinin o korkunç anda aynı şeyi düşündüğü ortaya çıkınca ilgi bu konuya odaklaştı: Pozitif düşünce! Onlar enkaz altında pozitif düşünme yeteneğini kullanarak saatlerce kurtarılmayı beklemiş, akıllarına asla ölümü getirmemişlerdi.

Ömer Kaçmaz Adapazarı'nda 86 saat sonra enkaz altından kurtuldu. Sekiz yaşındaki Kaçmaz, ölümü aklına bile getirmediğini söylerken, ikinci hayatına zafer işareti yaparak merhaba dedi. Gölcük Adnan Menderes Bulvarı'nda altı katlı Varol apartmanının ikinci katında oturan 62 yaşındaki Şevket Akın, sıkışıp kaldığı divanının altında umutsuzluğa kapılmadan saatlerce mutlu hayaller kurdu. En sonunda onu kurtarmaya gelen kurtarma ekiplerine ‘‘divanımı mahvettiniz’’ diye espiri yapacak gücü bile vardı. İsrailli ekibin enkaz altından kurtardığı Şirin Franco, limonlu Coca Cola'nın hayalini kurarak saatlerce enkaz altında bekledi. Onlar ve enkaz altından kurtulan daha nice depremzede fikir birliği etmişçesine televizyon kameralarına hep aynı şeyi anlattılar.

POZİTİF MUCİZE

Onlar pozitif düşünerek bir mucizeyi başardılar. Hayatta kaldılar. Ve birçok insana örnek alınması gereken bir düşünce biçimini aşıladılar. Pozitif düşünce; olumsuzluklara razı olmayan, her koşulda yapılabilecek iyi bir şeyin olduğuna inanan, insan hayatını olumlu yönde etkileyen bir düşünce tarzı.

Aslında Doğu felsefesinin ana kaynağı olan pozitif düşünce günümüzde artık Batı tıbbının da benimsediği sihirli bir kelime. Hatta iş dünyası bile,‘‘pozitif düşünceyi’’ verimi arttırıcı bir faktör olarak kabul ediyor.

Bugün artık başarının yolu pozitif düşünmekten geçiyor. Bu iki kelimeyi hayat felsefesi olarak benimseyen insanlar, umudunu, güvenini, iyimserliğini kaybetmeden, kendine güvenen, cesur ve inisiyatif sahibi bireyler olduklarını çevrelerine hissettiriyor, pozitif enerji veren kişilerle arkadaşlık ediyor, pozitif enerji veren yiyeceklerle besleniyor, pozitif enerji yüklenmek için spor ve meditasyon yapıyorlar.

Öğrenildiği zaman insanın hayatını değiştiren bu enerji kaynağı, Amerika'da bilimsel deneylerin bile konusu oldu. Pozitif düşünce artık hastaları iyileştirmede bir yöntem olarak kabul ediliyor. Pozitif düşünceyle ilgili yayınlar Avrupa'da yok satıyor.

STRESLERDEN ARINMA

Pozitif enerji yüklenmek için buna inanmak yeterli değil. Telkin yöntemi ise asla işe yaramıyor. Öncelikle streslerden arınmak gerekiyor. Bunun yolu da spor ya da meditasyondan geçiyor. Günde iki kez yapılan meditasyonla kişinin hayatı boyunca pozitif enerjiyle yüklü olacağına inanılıyor. Transandandal meditasyon son yılların en gözde derin dinlenme yöntemi. İş dünyasının önde gelen isimleri de başarıyı meditasyonla yakaladıklarını itiraf ediyorlar.

‘‘Doğada, evrende herşey karşılıklı etkileşim halinde. Zihinle beden arasında da böyle bir etkileşim var. Zihindeki olumlu düşünceler, bedende birtakım olumlu sonuçlar yaratıyor. Mutlu insanlarda veya ıstırabını dindirme imkanı arayan kişilerin beyninde endorfin denilen bir çeşit doğal morfin salgılanıyor. Bu morfin, bildiğimiz morfinden en az yüz kez daha güçlü. Kişinin ıstırabını dindirmesine yardımcı oluyor, ona mutluluk veriyor. İnsanlar ne kadar mutlu, ne kadar pozitif olursa, ürettikleri nöropeptip denilen protein zincirleri de o kadar daha sağlıklı oluyor ve bağışıklık sistemini güçlendiriyor.’’

Maharishi ayurveda uzmanı Dr Kemal Çetinbahadır, modern tıp konusunda eğitim gördükten sonra, modern tıbbın uygulamaları arasında bazı eksiklikliklerin olduğunu farkedip alternatif tıbba yönelmiş.

‘‘Hastalarımıza pozitif enerji yüklüyor, Ayurveda ile insanları hastalıklardan koruyabiliyoruz. Batı tıbbı bu kadar ilerlemesine rağmen, hala hastalıkların gelişmesini önleyemiyor. Ayurveda, hastalıklarla mücadeleden ziyade insanları hastalıktan koruyan bir sistem. Kişileri mükemmel bir sağlığa ulaştırıyor, hasta olmadan uzun bir ömür yaşamalarını hedefleyen eskiye dayanan sağlam, oturmuş bir bilgi. Sağlığı korumada çok iddialı ve güçlü’’.

Ayurveda'nın sağlığı geliştirme ve hastalıklardan korumada benimsediği 20 yöntemi var. ‘‘Bunlar arasında zihinsel yönden kişiyi koruyucu meditasyon gibi yöntemler olduğu gibi, bitkisel bileşimlerle çeşitli masajlar, bitki buharları, ısı tedavileriyle bütüncül bir korunma sistemi ayurveda. Kişiyi hem çevresiyle, hem kendisiyle, hem zihniyle, hem bedeniyle, hem diyetiyle, beslenmesi ve uykusuyla ele alan bir yaklaşım.’’

Ayurveda'nın Türkiye'deki lisanslı ilk sağlık merkezi olan Doğa Arınma Merkezi'nin hastaları daha çok yoğun stres altında çalışan, zihinsel yorgunluk ve uykusuzluk çeken iş adamları, doktorlar, politikacılar ve aşırı kilolarından yakınan ev hanımları.

HOŞGÖRÜLÜ YAKLAŞIM

‘‘Olumlu düşüneyim demekle, telkinle, zorlamayla maalesef insan olumlu olamıyor. Bu bir Polyannacılık oyunuyla sağlanamaz. Modern fizikte birleşik alan olarak tanımlanan, bilinçlerinin en temelindeki saf alana düşüncelerini yerleştirdiklerinde insanlar kendiliğinden olumluluğa gidecek. Bu kendiliğinden olamayacağı için bir teknik kullanmak gerekiyor. Biz Ayurveda'nın önerdiği transandantal meditasyonu öneriyoruz. Sabah akşam iki kere sadece 20 dakika ayrılarak yapılan bu meditasyonla insanlar zaman içinde daha az kızmaya başlıyor, olaylara daha hoşgörülü yaklaşıyor, zamanla kendiliğinden pozitif düşünmeye yöneliyor.’’

GÜNDE 15 DAKİKA YÜZME

Spor da pozitif enerji toplama yöntemlerinden biri olarak kabul ediliyor. Özellikle günde 15 dakika yüzmenin insanları streslerinden arındırdığı ispatlanmış. Düzenli yapılan koşu, jimnastik, basketbol, voleybol, futbol, yürüyüş gibi sporların bedendeki toksinleri attığı gibi, insanları da pozitif düşünmeye yönlendirdiği söyleniyor.

‘‘Ancak yapılan bilimsel araştırmalar insanları en çabuk ve en kolay şekilde olumlu olmaya yönlendiren tekniğin transandantal meditasyon olduğunu gösteriyor.’’

Doğru beslenmenin, uygun diyetin, hafif müziğin, bitkisel preparatlarla yapılan masajların ve terlemenin de insanları mutlu olmaya yönlendiren faktörler arasında yer aldığını söylüyor, Dr. Kemal Çetinbahadır. ‘‘Biz Türkiye'de bir yıldır pancha karma dediğimiz vücudu arındırma ve gençleştirme yöntemiyle vücudu toksik maddelerden arındırıyoruz. Doğadaki kirlenme sonucu toksik maddeleri içeceklerle vücudumuza alıyoruz. Yiyeceklerimizin de çoğu hormonlu. Birçoğu genetik işlem görmüş yiyecekler olduğu için, bir de streslerin etkisiyle vücuda alınanlar toksine dönüştüğü için, vücut adeta bir toksin yumağı haline geliyor. Toksinler bağırsak yoluyla dışarı atılıyor.’’

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümünden mezun olan Albert Baruh 20 yıldır Transantantal Meditasyon hocalığı yapıyor.

‘‘TM'in amacı düşüncenin kaynağına inip, bilinci günden güne geliştirmek, bütün bilinci kullanacak duruma gelmek. Bütün bilincini kullanan bir insan, muazzam bir pozitif enerjiye sahip olur. Her insan doğuştan birbirinden farklı. TM'nun herhangi bir şartı yok. 4 yaşındaki bir çocuk bile yapabilir. Herhangi bir felsefe, yaşam görüşü, inanç gerektirmiyor. Bu teknik sırasında bir zihinsel yöntem kullanılıyor. Mantra denilen özel bir sesle, düşüncenin kaynağına ulaşılabiliyor. Evde, iş yerinde 15-20 dakika gözler kapalı olarak uygulanabilir.’’

‘‘Çünkü zihin ve beden paralel çalışıyor. Beden dinlendiğinde zihinle birlikte yorgunluklar, stresler çözülüyor. Uykuda birtakım stresler giderilebiliyor fakat hepsi yok olmuyor. Çünkü uykuya rağmen günden güne insanlar yıpranıyor, yaşlanıyor ve yaş ilerledikçe hastalıklar artıyor. TM, bu 15 dakika içinde uykudan daha derin bir dinlenme vererek hem günlük yorgunlukları, hem de uzun yıllardan beri birikmiş stresleri sinir sisteminden uzaklaştırıyor.’’

20 DAKİKALIK SEANS

Rahmi Koç, Transandantal Meditasyonu benimseyen iş adamlarının başında geliyor.‘‘TM, insana berrak düşünmeyi öğretiyor. Sindirim sistemine faydası oluyor, TM ile kararlarımızı daha isabetli alabiliyoruz. Sıkıntımız olduğu zaman dinlenme odasına gidiyorum. Yirmi dakika kendi başıma seans yapıyorum ve döndüğüm zaman kendimi tamamen yenilenmiş görüyorum.’’