Güncelleme Tarihi:
Her şeyden önce farklılıkların, düşüncedeki farklılıklardan oluştuğunu bilmeniz lazım. Peki düşüncedeki farklılıklar nereden kaynaklanıyor? Neden bazı insan tipleri, meseleleri kafaya takmayan tipler olurken, diğerleri en basit bir olayı bile ömür törpüsü haline çevirebiliyor? Bazılarına göre hayat fıstık gibi akıp giderken, diğerleri takıntılı, kuruntulu insanlar haline geliyor ve hayatı çekilmez hale getiriyorlar?
Bir Çin Bilgesi “You are what you eat” der. Yani ne yersen “o”sun. Ben de “you are what you thi
Düşüncenin gücüne inanan bir insanım. İster negatif, ister
P
Tarih boyu, “Ben kendime daha fazla nasıl zarar verebilirim? Psikolojimi nasıl b
Bu durumun, açık seçik orta yerde gözler önünde olmasına rağmen, insanlar
Hepimiz, Türk toplumunda hayatımıza kazınmış yanlış düşüncelerin dayatması içindeyiz. Çepeçevre negatif bir kuşatma altındayız. Çepeçevre olumsuz düşünceler sarmalındayız.
“Acaba çocuğum olacak mı, yoksa çocuğum olmadığı için kocam kayınvalidemin baskısı ile beni boşayacak mı?” korkusu ile, mutlu bir evliliği sağlıklı bir şekilde sürdürmek mümkün mü?
Ya da kadıncağız hamile kals
Amerikalı bir erkek, evliliğinin yedinci yılında elinde bir demet buketle eve gelirse, evdeki eşinin bunu yorumlaması şöyle oluyor: “Vay adi herif! Yedi yıl boyunc
İşyerleri kariyer savaşlarının yapıldığı modern bir arenaya döndü. Aslında hiç de değil. İşyerleri yapı, ekipman ve üretim olarak mükemmel düzeyde modernleşti, çağdaşlaştı. İnsanın içini ferahlatan ve insana huzur veren bir yapıya kavuştu. Peki ya içindeki insanlar? Sorun insanda. İnsanı, istediğin kadar modern, çağdaş yapılara ve ekipmanlara kavuştur, kafası çağdaşlaşmadan muasır medeniyetler seviyesini yakalamak pek mümkün değil galiba.
Nasıl olsun ki? Yeni işe giren eleman, “Şirket ne zaman küçülecek,küçülemezse şirket ne zaman batacak, patron ne zaman beni işten atacak, müşterilerden bir şikayet telefonu ne zaman gelecek, çalışma arkadaşlarım arasındaki Brütüs kim olacak?” gibi olumsuz sorularl
Spor dünyası d
Yazması bile sıkıcı. Tamam d
Eskiler, “Güzel bakan, güzel görür, güzel gören, güzel düşünür” demişler. Hayata güzel yönlerinde bakmak, hayatın güzelliklerini görmek zamanı gelmedi mi dersiniz?
OLUMLU DÜŞÜNCE STRATEJİSİ
İnsanlar iki ana sebepten dolayı bir “olumlu düşünce stratejisi” geliştiremiyorlar:
1. Yaşadığımız başarılar, beş duyu organımızca hazmedilemiyor, hayatımızın sonraki alanlarınd
2. Yaşadığımız olumsuzluklar, beş duyu organımız hatta altıncı hislerimiz dahil bütün ruh, beden ve çevre kıskacı ile hem bütün duyularımızla haddinden fazla hazmediliyor hem de ömür boyu peşimizi bırakmıyor.
Kısaca, başarıları “neuro 5” dediğimiz beş temsil sistemi ile doya doya yaşayamıyoruz. Bunun tam tersi, olumsuzlukları ise abartılı bir şekilde 5 + 1 temsil sistemi ile yaşıyoruz.
Örnek mi? Mesel
Ve yavrucağın ellerinde kalakalıyor teşekkür belgesi. En iyi ihtimalle bir kek ya da pasta ile geçiştiriliyor bu mucizevi başarı.
Bırakın teşekkür belgesini, 8 yıllık temel eğitim veya sonrasındaki eğitimin sonunda aldığı diplomaları bile göremedim hiçbir evin duvarında şimdiye kadar. Neden? İki günlük seminerin sertifikası ile duvarını süsleyen patron baba, eve dönünce kişilik değiştiriyor. Bir seminerdeki başarısını, yıllarca anlatıyor. Bundan tatmin oluyor. Ama iş çocuklarına veya elemanlarına gelince, başarı mükemmellik değil, mecburi standart oluyor. Okul birincisi olmazsan ayıp, bu üründen şu kadar satmazsan ayıp. İyi de nerde kaldı adalet?
Dolayısı ile, başarı onu yakaladığımız anla sınırlı kalıyor. O an yaşanıyor ve saman alevi gibi yanıverip tükeniyor. Ama sönerken beraberinde bazı şeyleri de söndürüyor. Neleri mi? Başarı azmini,
İkinci maddede söylediğim olumsuzluklarla ilgili de aynı çifte standart maalesef yine geçerli. Büyüklerin olumsuzlukları hemen unutuluyor ama, küçüklerin olumsuzlukları, fakirlerin, gariplerin, yoksulların, astların olumsuzlukları ise, bir ömür boyu başa kakmak için tepe tepe kullanılıyor.
“Bunu bana yapmayacaktın abi”lerle geçiyor ömür. Yapılan kötülüğü, yaşanan olumsuzluğu bir türlü unutamıyoruz.
Böyle bir psikoloji içinde olumlu düşünceden bahsedilebilir mi?
SİZİ UÇURACAK BİR FORMÜL
Şimdi size güzel bir NLP tekniği önereceğim. Erinmeyin, üşenmeyin yapın. Sizi ve bizi kurtaracak mutluluk hormonlarını beyninizden bedeninize yayın. Hem siz mutlu olun, hem de bizi mutlu edin.
Olumlu düşünebilmek için iki temel şeye ihtiyacınız var. Birincisi, olumlu düşüncede hız kazanmak, ikincisi ise sizi tökezleten olumsuz düşünce frenlerinden kurtulmak. Bu iki tekniğibirleştirdiğinizde u-ça-cak-sınız. Hazır mısınız?
Bir mutluluğu beş duyunuzla en yüksek düzeyde yaşama anı tatmin ve doyum anıdır. Yani mutlu olduğunuzda görerek, işiterek, hissederek, koklayarak ve tadarak mutlu olduysanız, bu mutluluk ömür boyu hafızanızdan silinmez. Yaşadığınız o mutluluk, bir koca ömür peşinizi bırakmaz.
Öncelikle size en çok mutluluk veren bir deneyiminizi bulun. Yaşadığınız en mutlu anınıza gidin. Size en fazla onur, gurur ve mutluluk veren o olay anını tekrar yaşayın. O anın resmini gözlerinizin önüne getirin. Aldığınız bir kişisel gelişim sertifikasını düşünün mesela. Ama sertifika dünyanın en güzel sertifikası olsun. Parıl parıl. Yaldızlı bir sertifika. O sertifikayı, görsel bir şölene dönüştürmek için ne gerekiyorsa yapın. Işık ekleyin, ışık oyunları ekleyin tören alanına. Rengare
Sonra işitsel temsil sistemine geçin. Kağıdın hışırtısını duyun. Konuşun onunla. Sertifikanın sesini, sizin sesinizi, tebrikleri duyun. Alkışları, tezahüratları… Ve takdirleri… Evet başardın, harikasın diye seslenin kendi kendinize. Ve kendi kendinizi tebrik edin. Gerekiyorsa en sevdiğiniz müziği, bandoyu, orkestrayı ekleyin fon müziği olarak. İşitsel olarak, hoşunuza giden her şeyi ekleyin o en mutlu anınıza. “Uh ah dev adaaam, bu oniki dev adaaam” Nasıl, iyi mi?
Değişimden hoşlandınız mı?
Daha sonra duygusal, kinestetik temsil sistemine geçin. Hislerinizle, yaşadığınız mutluluğu abartın. Arttırın, artırın, korkmayın mutluluğunuzu dalga dalga tüm vücudunuza yayacak hislerinizden… Kucaklaşın etrafınızdaki insanlarla. Hissedin. Sertifikaya elleyin. Hatta ellemeyin, okşayın, öpün. Bağrınız
Ve kokusal temsil sistemlerine geçin. Ortama en sevdiğiniz kokuları ekleyin. Sıkın o pahalı parfümlerden. Ortalığı kaplasın bir misk-i amber kokusu.
Son olarak tatsal temsil sistemlerine geçin. En sevdiğiniz tatları ekleyin o deneyime. En güzel pastaları ikram edin kendi kendinize. O tören anında yiyin dünyanın en güzel pastalarını yemeklerini. Mükemmel bir ziyafet çekin kendinize.
Neler hissettiniz? Başarı, şimdiye kadar tek temsil sisteminizle, üstelik yarım yamalak yaşanmayacak kadar muhteşem bir şeymiş değil mi? İşte şimdi olumlu düşüncenin ilk kapısını açtınız. Bıkmadan tüm olumlu deneyimlerinizi abartarak devam edin yola.
OLUMSUZLUKLARDAN KURTULMANIN FORMÜLÜ
Tabi hareket etmek için, olumsuz düşüncelerinizin “neuro 5”inden kurtulmanız, ayağınızı frenden çekmeniz lazım. Bunu da, yukarıda yaptığınız olumlu deneyim anındaki beş temsil sistemi ile abartarak yaşamayı, tam tersine çevirerek yapacaksınız. Yani olumsuzlukları sa
Önce, olumsuz deneyim anınızdaki hatırladığınız tüm görsel imajları, sevdiğiniz bir formata dönüştürün. İşitsel algılarınıza takılan seslere bir format atın, değişsinler. Kötü sesleri silip, iyi seslere çevirin. Hislerinize bakın. Kötü hissettiğiniz her şeyi iyiye çevirin. “Miş gibi” yapın. Sanki olumsuzlukları hiç yaşamamış gibi yapın. O olay anında, sevmediğiniz kokular varsa eğer, sevdiğiniz kokulara dönüştürün. Sevmediğiniz tatlar varsa, en sevdiğiniz tada çevirin onları.
Bu iki aşamalı uygulamayı, hayatınızın size sıkıntı veren her anına adapte edin. Göreceksiniz, olumlu düşünce hayatınızı çepeçevre kuşatan bir koruma kalkanı örecek etrafınızda. Ve sizi olumsuz düşüncenin o kahredici yönlerinden koruyacak.
Japon kültüründeki gibi işe gülümseyerek başlayın. Siz güldükçe düşünceleriniz de gülecek. Hayata gülümseyin. Hayatı güldürdükçe, hayatın da sizi güldürdüğünü göreceksiniz. Bunu neden mi yapıyoruz. E, biz insanız.
Münir Arıkan
Düşünce Öğretmeni - NLP Trainer
Müşterimiz Öldü, Yaşasın MüşteriBiz
Aile İçi İletişim ve İş Hayatımız
NLP teknikleri ile "sıradışı düşünce"
Nitelikli insan olma sanatı
Erotik Öğrenme - Erotic Learning
Kişisel kıyametiniz ne zaman kopacak?