OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 09, 2003 00:00
Hiç kimse yaÅŸlanmak zorunda deÄŸil. YaÅŸlılık, bedensel ve zihinsel gerileme, ölüme kadar hastalık demek. Sayısız kitap, web sayfası ve dergiden yansıyan önermeler iÅŸte böyle. Ve hepsi de yeni trendi övüyor: YaÅŸlılığı önleme (Anti-Aging), doktorlar ve özel kliniklerin sunduÄŸu terapiler ve kulaÄŸa hoÅŸ gelen isimli ÅŸirketlerin ‘yaÅŸlılığı önleme tıbbının’ yaygınlaÅŸtırılması... Önerilenler genelde yararları tartışmalı olan hormon kürleri. Ãœlkemizde de bu tip doktorlar revaçta. Hatta, yaÅŸlılığı önleyebileceÄŸini asvunan büyük saÄŸlık stüdyoları açılmaya baÅŸlandı. Bu konudaki geliÅŸmeleri eleÅŸtiren doktorların aklına gelen ilk sözcük ‘para tuzağı’. Çünkü yaÅŸlılıkla mücadele oldukça masraflı. Bununla birlikte tıp eÄŸitiminde yaÅŸlılığı önleme programı bulunmuyor, dolayısıyla da ‘YaÅŸlılığı önleyen doktorun’ mesleki uzmanlığı geçerli deÄŸil. Yani tıp biliminde böyle bir uzmanlık yok! Çünkü yaÅŸlılığı önleyici terapilerin hiç biri bilimsel olarak kanıtlanabilmiÅŸ deÄŸil. En azından çok azının etkili olduÄŸu görülmüş. Soruyu belki farklı yöneltmek gerek. YaÅŸlılığı önlemekten çok, YaÅŸlılığın normal olmadığını savunan German Society of Anti-Aging Medicine müdürü Alexander Römmler (jinekolog ve erkek hastalıkları uzmanı), yaÅŸlılığı durdurmanın akılcı olduÄŸunu düşünenlerden. Ona göre evrim, insanın bir otomobil gibi eskimesini öngörmemekte. Ölümü engellemek mümkün olmasa da hastalıklara teslim olmak zorunda deÄŸiliz. YaÅŸlılık normal mi?Önemli olan yaÅŸlanmayla mücadelenin ÅŸarlatan ya da üfürükçüler tarafından deÄŸil doktorlarca yapılması. Bu yüzden de ‘yaÅŸlılığı önleyen doktorlar’ yetiÅŸtiren akademilerin kurulmasını bekliyor. Römmler ayrıca libido kaybıyla kendilerine baÅŸvuran hastaları iyileÅŸtirmeyen doktorları da eleÅŸtiriyor. Birçok doktor testosteron seviyesi normal olan hastasını ‘saÄŸlıklı bir enkaz’ olarak evine gönderiyor. Buradaki hata doktorun DHEA eksikliÄŸini dikkate almaması. ‘Dihydroepiandrosteron’un birçok yaÅŸlılık sorununa iyi geldiÄŸini sanıyor: örneÄŸin kemik yoÄŸunluÄŸundaki azalma, gece terlemesi, uyku bozukluÄŸu, yüksek kalp enfarktüsü riski vb. Demek ki doktorlar DHEA takviyesinden kaçınmamalı. Farklı görüşler varFakat tam da bu konuda farklı görüşler yansımakta. Amerika’daki Mayo KliniÄŸi, DHEA’nın karaciÄŸere zarar verebileceÄŸini, kalp enfarktüsü riskini yükseltebileceÄŸini hatta kansere yol açabileceÄŸini söylüyor. Alman Eczacılar Gazetesi (Deutsche Apotheker Zeitung) ise prostat kanseri tedavisi gören bir adamda yüksek hormon takviyesine baÄŸlı olarak kanserin yeniden uyandığını bildirdi. Aslında DHEA maddesi Amerikan Gıda ve Ä°laç Dairesi (FDA) tarafından 1985 yılında yasaklanmıştı. Fakat bugün aynı madde market raflarında tamamlayıcı besin maddesi olarak sunulmakta. Endokrinoloji uzmanı Rolf-Dieter Hesch hiçbir etkisinin bulunmadığı gerekçesiyle hastalarına DHEA maddesi önermese de diÄŸer hormonları özellikle de erkeklere tavsiye ediyor. Çünkü kadınların, kemik kırılmasının östrojen hormonuyla önlenebileceÄŸini öğrendikleri gibi erkeklerin de hormon kullanımında bilinçlenmelerini istiyor. Hesch’e göre erkekler iyi tedavi edilmedikleri için hastalıklı yaşıyorlar. Hormonların olumsuz yönlerinden biri ilerleyen yaÅŸlarda bedende git gide azalıyor olmaları. Bunlar testosteron, DHEA, büyüme hormonu ve melatonindir. Anti-Aging BirliÄŸi’ne göre hormon seviyesindeki düşüş yaÅŸlanma ve hastalık nedeni. Bunlar takviye edildiÄŸinde yaÅŸlanma süreci durdurulabilir. ÖrneÄŸin testosteron, prostat büyümesini önlemesi dışında damarlara elastikiyet kazandırmakta ve cildi gerginleÅŸtirmekte. Peki 70 yaşındaki bir kiÅŸinin bedeninde 30 yaşındaki bir insanda olduÄŸundan daha az testosteron bulunduÄŸunda bu gerçekten de bir eksiklik mi?Denklem basit, ama...Bu soruya hayır yanıtını veren birçok endokrinoloji uzmanı, yaÅŸlılığa baÄŸlı bir normun bulunduÄŸunu ve testosteronun bu norma uygun olarak verilmesi gerektiÄŸini söylerken, Hesch, hormon deÄŸerlerinin insandan insana deÄŸiÅŸtiÄŸini ve yaÅŸlılığa baÄŸlı normların dikkate alınmasını dogmatik buluyor. Bu yüzden de hastaların yaÅŸlarından bağımsız olarak hepsine aynı oranda üstelik diÄŸer doktorlardan birkaç nanogram daha fazla testosteron hormonu yazıyor. Peki yan etkiler? Hesch, testosteron kremleriyle maksimum doz aşımının önlenebileceÄŸini öne sürüyor.Henüz bilinmiyorBonn Ãœniversitesi Endokrinoloji Bölümü’nden Dietrich Klingmüller ise bu konuda yeterli araÅŸtırmanın bulunmadığını, örneÄŸin hormon takviyesinin kanser üzerindeki etkisinin de henüz bilinmediÄŸinin altını çiziyor. Bazı araÅŸtırmalar östrojen takviyesinin kadınlarda meme kanseri riskini yükselttiÄŸini göstermiÅŸ. Ancak erkeklere yönelik klinik veriler eksik. ÖrneÄŸin büyüme hormonu: Ä°lerleyen yaÅŸla birlikte hormonun azalması doÄŸru ama buradan yola çıkılarak büyüme hormonu takviyesiyle yaÅŸlanmanın önlenebileceÄŸi düşüncesi yanlış. ‘Ve yan etkilerinin bilinmeyiÅŸi, bunların olmadığını göstermez’ diyor Klingmüller. Hesch, ilginç bir biçimde araÅŸtırmalara genel bir kuÅŸkuyla yaklaşıyor. AraÅŸtırmalar, sadece klinik deneylerle kanıtlanabilen sonuçlara inanan ve bunları ‘dogmatik’ deÄŸerlere oturtan doktorlar içindir diye yazmış kitabında. ‘Oysa araÅŸtırmalarda insandan insana deÄŸiÅŸen doÄŸal düşüşler göz ardı edilmekte.’Bireysel tıpBu deÄŸerlendirmesiyle bilimsel alışkanlıkları bir kenara bırakarak kendi tanımlamasına göre ‘bireyselliÄŸe dayanan’ tıbba yöneliyor. Yan etkilerden korunmak için de tedavi edilenler devamlı izlenmelidir diyor.Doktorun bireysel tedavi düşüncesi büyük ilgi görüyor. YaÅŸlılığı önleme tıbbı bir yerde yaÅŸlılıktaki durumları hakkında kendi kararlarını alabilecek insanlara yönelik ‘Lifestyle tıbbının’ görevini yerine getiriyor. Sonuçta modern insan, sigorta kuruluÅŸlarından ve uzman doktorlardan bağımsız olarak da iyileÅŸmenin yollarını buluyor. Alternatif tıp ya da psikoterapi tedavisi de mesela hastalar tarafından ödenmekte. Riskler varAncak yaÅŸlılığı önleme terapilerinde uygulanan hormon kürlerinin uzun vadede organizma üzerinde ne gibi etkiler bırakacağı henüz ayrıntılı olarak araÅŸtırılmamış. Hesch’in yaÅŸlılığı önleme tedavisi ayda 50-250 Euro’ya mal oluyor. Bu hiç de pahalı deÄŸil diyor Hesch, sigara içenler de en az bu kadar para harcıyorlar üstelik yaÅŸlılıklarında sigorta kuruluÅŸlarına daha pahalıya mal oluyorlar. Peki akademisyen doktorlar ne diyor bu konuda? ‘YaÅŸlılık sürecinin önlenmesi ve tedavi edilmesi henüz kanıtlanmış deÄŸil deniyor’ Deutsche Aerzteblatt dergisindeki bir raporda. Die Zeit- Wissen’deki habere göre, DHEA ile elde edilen baÅŸarılı sonuçlar da kuÅŸkulu. Ayrıca büyüme hormonundan, DHEA ve melatonine kadar tüm hormon takviyelerinin riskleri yeterince bilinmiyor. En azından klinik çalışmaların dışında uygulanmayacak kadar...Â
button