Ölüm, insanın temel hakkı mıdır?

Güncelleme Tarihi:

Ölüm, insanın temel hakkı mıdır
Oluşturulma Tarihi: Nisan 06, 2008 00:00

Normal şartlarda, yani hayatta beklenmedik keskin virajlar almasalar, zor kararlar vermek zorunda kalmasalar, hastalıklarla uğraşmasalar yolları kesişmez, yan yana gelmezlerdi. Aktivist Derek Humphry (78) ve eski Washington Valisi Booth Gardner (71) şu anda ABD’de çok tartışılan bir kampanya yürütüyorlar. Kampanyanın adı "Onurlu Ölüm, Bu Benim Kararım!" 14 yıl önce Parkinson hastalığına yakalanan Gardner ve 30 yıl önce acı çekmesin diye kanserli karısının ölmesine yardım eden eski gazeteci Humphry’nin amacı, ABD’nin sadece Oregon eyaletinde yürürlükte olan doktor yardımıyla intihar yasasının başta Washington diğer eyaletlere de yayılması ve kapsamının genişletilmesi. Humphry’yle bir aktivist olarak yolculuğunu, kampanyanın detaylarını ve doktor yoluyla intihar kavramının tartışmalı yönlerini konuştuk.

Derek Humphry, 1970’lerde İngiltere’de tanınan bir muhabirdi. Kariyerinin, daha doğrusu hayatının yön değiştirmesi karısı Jean’in kemik kanserine yakalanmasıyla başladı. Jean’in ömrü birkaç ayla sınırlıydı ve çok acı çekiyordu. Humphry, karısının isteğiyle adını yıllardır açıklamadığı bir doktordan bir reçete aldı. Bu reçetede Jean’in acı çekmeden ölmesine yarayacak miktarda ilaç vardı. Humphry o günleri "Uzun zaman oldu ama dün gibi" diyerek anlatıyor: "Jean’in ölmesine yardım etmek konusunda hiç ama hiç tereddüt yaşamadım. Çünkü bu, mantıklı bir kadının son isteğiydi. Ona yardım etmeyip acı içinde ölmesini bekleseydim suçluluk hissederdim."

Humphry’in, yaşadıkları süreci anlatan kitabı Jean’s Way çok ses getirdi, yayın hakları 16 ülkede satıldı. Tedavisi olmayan hastalıklara yakalanmış kişilerin acılarına son vermesi için seçenekler sunduğu, 1991’de piyasaya çıkan kitabı Final Exit (Son Çıkış) ise intiharı teşvik ediyor diye birçok ülkede yasaklandı. Bütün bunlardan sonra gazeteciliği bırakıp tüm zamanını doktor yardımıyla intiharın ve ötanazinin ABD’de yasalaşması için çalışmaya adadı. "Karanlık bir kuyuya kocaman bir taş atmıştım. Çıkan ses inanılmazdı. Bir insanın ölümüne karar vermesi, intihar birçok toplumda tabudur. Bu tabuları sarstığımı düşünüyorum."

VALİYLE KAMPANYA

Bu konuda kampanyalar yapan en etkili derneklerden Hemlock Society’nin kurucusu Humphry yakın zamanda ötanazi konusunda araştırmalar yapan ERGO ve sadece doktor yoluyla intihara yoğunlaşan Compassion&Choices adlı iki örgüt daha kurdu. Yürüttüğü ateşli kampanyaların, 1994’te ABD’nin Oregon eyaletinde doktor yardımıyla intiharın yasalaşmasında payı büyük.

Bu yüzden eski Washington Valisi ve Parkinson hastası Booth Gardner "Kariyerimin en önemli ve son kampanyası" dediği "Onurlu Ölüm, Bu Benim Kararım!" için Humphry’den yardım istedi. Humphry, Gardner’ın kampanyası için bütün bilgi ve veri tabanını seferber etti. Kampanya için hem blogunda makaleler yazıyor, hem maddi destek sağlıyor, hem de e-posta zincirleri oluşturuyor. Harıl harıl çalışıyorlar ama yine de yasanın kabulü yönünde olumlu bir işaret yok. Çünkü konu, bırakın dini yönünü, etik bakımdan da çok tartışmalı.

HANGİ HASTALARA UYGULANIYOR

Tartışma şu sorudan başlıyor aslında: Ölme hakkı insanın temel hak ve özgürlüklerinden biri sayılabilir mi? Gardner’a göre yanıt çok açık: "Bu hayat benimse, kontrol bende olmalı. Kontrol bendeyse, çözümsüz bir hastalık yüzünden hayat standardım düşüyorsa, acı çekmeden, onurumla ölümüme karar verebilmeliyim."

Gardner ve Humphry’nin kampanyasının tartışma yaratan asıl yönü ise multipl sklerosiz, alzheimer ve parkinson gibi tedavi edilemeyen ama ölümcül olmayan hastalıkların da yasa kapsamına alınmasını talep etmesi. Humphry’nin mantığı şöyle: "Bu üç hastalık için ölümcül değil diyemezsiniz. Sadece ölüme giden yol daha uzundur ve aslında her geçen gün daha da zorlaşır. Bu hastalığa yakalanan kişilerin de ne zaman öleceğine karar verme hakkı var. Yalnız durum alzheimer hastaları için biraz daha zor çünkü bir noktadan sonra hasta temyiz yeteneğini tamamen kaybediyor. O yüzden henüz kendindeyken, ’Bu yasadan yararlanmak istiyorum’ diye avukatına başvurmazsa, şansını kaybediyor."

HER ÖLÜMCÜL HASTA

BU YÖNTEMİ KULLANABİLİR Mİ?


Her ölümcül hasta yardımlı intihar talep etmek için uygun durumda olmayabilir. Bazı hastalar bu kararı vermekte geç kalır ve yasal olarak şanslarını kaybeder. Çünkü yardımlı intihar talebinin geçerliliği için hastanın akıl sağlığının tamamen yerinde olması, fiziksel acı ya da ilaçlarla gölgelenmemiş olması gerekir. Bir avukat eşliğindeki inceleme sonucu hastanın akli dengesinin yerinde olduğuna karar verilirse ona bir belge imzalatılır, gerekli yetkililerin olaydan haberdar olması sağlanır. Çoğunlukla hastanın bu işlemin kendi talebiyle gerçekleştiğini açıkladığı bir görüntülü vasiyet tutulur. Yine yasal sorunları engellemek amacıyla çoğu hastanede işlem kayda alınır. Bazen de ilk işlemler tamamlandıktan sonra ilerleyen evrelerde hastanın akli dengesinin tam yerinde olmaması ihtimaline karşı bir vekil atanır. Çoğunlukla hastanın aile üyelerinden biri olan vekil, ölüm zamanı konusunda son söz hakkına sahip kişi haline gelir.

Nerelerde yasal?

Doktor yardımıyla intihar dünyada sadece dört ülkede yasal: ABD’nin Oregon eyaleti, Belçika, Hollanda, İsviçre. Bunlardan sadece İsviçre ve Oregon kendi vatandaşları dışındaki kişilerin de doktor yardımıyla intihar etmesine izin veriyor. Mesela İsviçre’deki Dignitas adlı organizasyona başvuran yabancıların sayısı vatandaşlarından fazla. İsveç ve Norveç ceza kanunlarında doktor yardımıyla intiharı yasaklayan bir madde yok. Almanya’da ötanazi bir suç ama doktor yardımıyla intihar değil. Fransa’da intiharla ilgili rehber tarzı kitapların basımı ve dağıtımı yasak. Yalnız doktor yardımıyla intiharın cezası çok hafif. İngiltere, İrlanda, Rusya, Kanada ve İtalya’nın ceza kanunlarında intihara yardım etmek kesinlikte suçtur ibaresi yer alıyor.

ÖTANAZİ’DEN FARKI NEDİR?

Doktor yardımıyla intiharlarda doktor sadece intiharın acısız gerçekleşmesini sağlayacak malzemeleri sağlar, yöntemi anlatır. Son hareketi yapan hastanın kendisidir. Bitkisel hayat, felç ve benzeri durumlarda hastanın hayatının sona erdirilmesine ise ötanazi denir. Burada işlemi yapan kişi doktordur çünkü hasta genellikle bunu yapamayacak durumdadır. Yardımlı intihar ve ötanazinin ortak noktası ikisinin de hastanın yakınlarının izni alınmadan yapılmaması.
/images/100/0x0/55eacb6ef018fbb8f8972d9f


Karşı Kampanya

BİZ DAHA ÖLMEDİK!

Gardner ve Humphry’nin kampanyası en çok engellileri rahatsız ediyor. 14 yaşındayken boyundan aşağısı felç olan Duane French, Gardner’a o kadar kızıyor ki, sırf onunla savaşmak için "Not Dead Yet-Daha Ölmedik" adında bir karşı kampanya başlattı. Gardner’ın Parkinson’u da yasa kapsamına sokmaya çalışmasını fiziksel engellilerde "Ben yaşamasam daha iyi" fikri oluşturacağını, bunun çok tehlikeli olduğunu söylüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!