Güncelleme Tarihi:
Şevket Çoruh: Hayat, bu kadar yoğun tempoda çalışan insanlar için çok güzel değil. Ama çevremizde “Hayat sana güzel” diyebileceğimiz insanlar var tabii ki...
Filmde canlandırdığınız Azmi karakteri de onlardan biri...
Şevket Çoruh: Azmi öyle olduğunu zannediyor ama “Hayat bana çok güzel” dediği anda başına öyle bir şey geliyor ki tüm hayatı değişiyor. İki aylık ömrü kaldığını öğreniyor...
Ölüm sizi de korkutuyor mu?
Şevket Çoruh: Bunu hiç düşünmedim. Yaşamayı seven insanlar için ölüm mutlaka korkutucudur. Vazgeçeceğiniz o kadar şey var ki... Ama hayatın gerçeği bu...
Yine bir komedi filmindesiniz. “Artık başka şeyler yapmalıyım” dediğinizi hatırlıyorum.
Şevket Çoruh: “Hayat Sana Güzel”e salt komedi filmi olarak bakmadım. Bir hikâyesi var bu filmin. Herkesin başına gelebilecek bir olayı anlatıyor...
Hande Hanım, siz filmde Azmi’nin eşini canlandırıyorsunuz değil mi?
Hande Katipoğlu: Evet, Azmi’nin karısı Behiye’yi oynuyorum.
Şevket Çoruh: Ben Hande’yi “Yahşi Cazibe” dizisinde tanıdım. Burada bambaşka bir kadın oldu. Kadının komedi oynaması çok zor. Hele ki böyle güzel bir kadının komedi oynaması daha da zor. Ama Hande gerçekten çok başarılı.
Hande Katipoğlu: Canım benim...
Şevket Çoruh: Bu film sayesinde tanıştık ve çok keyif aldım onunla çalışmaktan. Karşılıklı paslaşmak, birbirimizin Kavuklu-Pişekar’ı olmak beni çok rahatlattı.
Hande Katipoğlu: Seni mi beni mi? (Gülüyor) Benim için de bu filmin en güzel yanı Şevket’i tanımak ve onunla oynamak oldu.
YAZIN SICAĞINDA PERUK TAKMAK BÜYÜK HATAYDI
Azmi, ünlü bir inşaatçı. Ali Ağaoğlu’nu anımsattığı şeklinde yorumlar var, bu konuda ne söyleyeceksiniz?
Şevket Çoruh: Uzun zamandır Türk politikasında olan birine de benziyor açıkçası. İsmini vermeyeyim ama aynaya baktığım zaman “Aman Allah’ım, tıpkı o oldum” dediğim zamanlar oldu.
Hande Katipoğlu: Çok komikti o hali. (Gülüyor) Lensler, peruk falan...
Yakıştı mı sizce?
Hande Katipoğlu: Yok canım, Şevket böyle çok daha yakışıklı.
Şevket Çoruh: Benim burada bir hatam oldu... Bu tip adamlar genelde peruklu oluyorlar ama bu güzellik çabası da çok zorlama duruyor. Ben de filmde güzel olma çabasının verdiği o çirkinliği göstermek istedim, peruk taktım. Ama yazın o sıcağında büyük hataydı. Ter içinde kaldım.
Hande Katipoğlu: Şevket, kocaman bir alkışı hak ediyor. Çünkü o sıcakta perukla, takım elbiseyle durmak gerçekten zordu. Neyse ki benim kıyafetlerim çok ferahtı. (Gülüyor)
Şevket Çoruh: Tuba Ünsal’la ikisi püfür püfür gezdiler. (Gülüyor)
Azmi’nin şirketinin yaptığı sitenin adı da Ali Ağaoğlu’nunkine benziyor; “Azmi My Town”...
Şevket Çoruh: Hiçbir gönderme yok açıkçası. Bizim kendi markamız bu.
Gerçek hayattan birebir karşılığı var mı bu karakterlerin?
Şevket Çoruh: Var tabii. Türk halkının son 20 yıldır karşısına çıkan, hatta reklamlarda oynayan biri var yani. (Gülüyor) Ben de oynadıkça benzettim.
İNANOĞLU’YLA ÇALIŞIYORSANIZ DÜŞÜNMEYE FIRSATINIZ OLMAZ
Azmi eşine çok düşkün ama Behiye öyle düşünmüyor sanırım...
Hande Katipoğlu: Behiye eşini çok seven bir karakter ama aklına bir şüphe düşüyor ve sonrasında belki de her kadının yapacağı şeyleri yapıyor.
Şevket Çoruh: Dedektif tutuyor! Bu da çok garip değil. Bir gerçeklik üzerine kurulu.
Behiye rolüne sizi çeken ne oldu?
Hande Katipoğlu: Oynadığım zıpır karakterlerden daha farklı olması. Kocasını seven, çocuğuna bakan aklı başında bir kadın Behiye. Keyif aldım oynamaktan.
Senaryoyu okuduğunuzda aklınızdan ilk ne geçti?
Şevket Çoruh: Valla Türker İnanoğlu’yla çalıştığınız zaman düşünmeye pek fırsatınız olmaz. 1991 yılında Nükhet Duru’nun skeçlerinde oynamıştım. O tarihten bu yana genelde Türker Abi’nin dediği olur. “Senaryoyu beğendin mi?” gibi bir durum olmaz yani. (Gülüyor) 60 seneye yakın deneyimi olan bir Yeşilçam duayeninin kendi şirketinden yaptığı bir film bu. Tasarladığı, düşündüğü, bildiği şeyler vardır illa ki diyorsun...
Hande Katipoğlu: Şevket dememiş, ben nasıl derim! Yapımcı Türker İnanoğlu, yönetmen Murat Şeker ve başrol oyuncusu da Şevket Çoruh. Onlarla birlikte bu işte olduğum için çok mutluyum.
DİLBERAY, FİLMİN MICHAEL JACKSON’I
Şevket Bey, sizin başrolünde oynadığınız “Çakallarla Dans” serisinde de yönetmen koltuğunda Murat Şeker oturuyordu...
Şevket Çoruh: Evet, bu filmde de Murat’la çalışmayı özellikle istedim. Çünkü komedi filmleri konusunda Yeşilçam geleneğini taşıyan biri. Bu benim onunla üçüncü filmim. Çok rahat çalışabildiğim, anlaşabildiğim, bunun yanında Ertem Eğilmez geleneğini sürdüren bir yönetmen.
Hande Katipoğlu: Şevket’in dediklerine katılıyorum. Murat Şeker’le çalışmak çok keyifli.
Filmde annenizi Dilberay canlandırıyor. Nasıldı onunla çalışmak?
Şevket Çoruh: Dilberay bir efsane. Nev-i şahsına münhasır denir ya, öyle. Çok yakıştı bu filme. Murat Şeker’le de konuşurken “Bizim filmin Michael Jackson’ı” dedik Dilberay için. Çok doğal ve candan. Hem İstanbul hem de Mardin çekimlerinde o sıcağa rağmen profesyonel oyuncu gibi oynadı.
Komedi filmlerinin çekimleri genelde çok eğlenceli geçer, sizin de gülmekten çekemediğiniz sahneler oldu mu?
Şevket Çoruh: Çok oldu. Allah’tan Murat Şeker gibi anlayışlı bir yönetmen vardı, yoksa film çoktan yarıda kalmıştı. Timur Acar’a çok güldük. Dilberay’a daha da çok güldük. Çekimler sırasında doğaçlama yapmaya başlıyordu, öyle şeyler söylüyordu ki ben burada tekrarlayamam, çünkü gazeteye basılmaz. (Gülüyor) Bir de “Kusura bakmayın evladım, bunlar senaryo gereği, yoksa ben böyle ağır laflar etmem” diyordu. Harikaydı yani.
AZMİ’Yİ SEVMEDİM AMA KEYİFLE OYNADIM
Azmi karakterini sevdiniz mi?
Şevket Çoruh: Ben sevmediğim adamları da oynuyorum. Önemli olan oynarken aldığınız keyif. Azmi Yapıcı da çok sevdiğim bir adam değil ama keyifle oynadım.
DİNLENMEYE ÇEKİLDİM
“Arka Sokaklar” dizisinin çekimleri nasıl gidiyor?
Şevket Çoruh: Sekiz senedir devam ediyoruz. Emniyet teşkilatında sekiz sene zor tabii. Emekli olacağım diyorum artık. (Gülüyor) Türkiye’de dizi sektörünün temel meselesi reytingdir. Reyting alan program devam eder. “Arka Sokaklar” da sekiz senedir yayınlanıyor, dokuzuncu yılında da devam edecek sanırım.
Hande Hanım siz de “Ankara’nın Dikmen’i”nde oynayacaktınız ama sizin rolünüzü daha sonra Gözde Kansu üstlendi. Neden ayrıldınız diziden?
Hande Katipoğlu: Ben dinlenmeye çekildim. Şu an öyle bir dönem geçiriyorum.
Şevket Çoruh: Aslında benimle oynamak istiyordu. “Arka Sokaklar” bitmediği için olmadı. Baktı ben oynamıyorum, “Şevket yoksa ben de yokum” dedi. (Gülüyor)