Ölüden para sızdırmaya çalışan Eyüp kadısı apar topar sürüldü

Sultan Üçüncü Selim’in hükümdarlığının ilk yılı olan 1789 senesinde Kağıthane Deresi’ne yüzmek için giren bir genç boÄŸulmuÅŸtu. Cesedin defninden önce yapılması gereken inceleme hakim vekilinin aşırı para talebi dolayısıyla yapılamayınca cenaze ortada kalmıştı. Gencin annesi ertesi gün Kağıthane’ye gezmeye gelen sultana durumu arz etti ve görevini ihmal eden Eyüp Kadısı o gün sürgüne gönderildi.1789 Ramazanı 25 Haziran ÇarÅŸamba günü sona ermiÅŸ, ertesi gün bayram baÅŸlamıştı. Üçüncü Selim, bayram namazını Sultanahmet Camii’nde kıldı. Daha sonra devlet adamları saraya giderek padiÅŸahla bayramlaÅŸtılar, mehter çalınıp toplar atıldı.Bayramın ikinci günü, cuma idi. Sultan, cuma namazı için Süleymaniye Camii’ne gitti ve namaz sonrasında geçit töreni yapıldı. PadiÅŸah bahÅŸiÅŸ dağıttıktan sonra eÄŸlenceleri seyretmek için Bayezid Meydanı’ndaki Eski Saray’a gitti, sarayın kapıları açıldı ve halk da içeri alındı. Önce cambazlar gösteri yaptılar, ardından pehlivanlar güreÅŸ tuttular, daha sonra da cirit ve mızrak oyunları oynandı. DaraÄŸaçları kuruldu, koyunlar asıldı, direklere keçeler sarıldı, koyunlara ve keçelere kılıç sallandı.Bir önceki hükümdar Birinci Abdülhamid’in ileride Dördüncü Mustafa olarak tahta çıkacak oÄŸlu Åžehzade Mustafa’nın, bayramın üçüncü günü sünnet düğünü yapıldı. Her yere neÅŸe hákimdi ama 1 Temmuz günü NiÅŸancı yakınlarındaki ÇukurçeÅŸme’de yangın çıktı ve 64 ev kül oldu. Üçüncü Selim, yangından bir gün sonra, 3 Temmuz’da Kağıthane’ye gezmeye gitti. Taylesanizade Hafız Abdullah Efendi’nin Tarihi’nde, sultanın gezisi sırasında ÅŸahit olduÄŸu ilginç bir olay anlatılır. Üçüncü Selim, Kağıthane’ye gelmeden bir gün önce dereye yüzmeye giren bir genç boÄŸularak ölmüş ve cesedi bulununca yetkililere haber verilmiÅŸti. Ölümün tespiti için mahkemenin keÅŸif yapması gerekiyordu.Osmanlı döneminde de mahkeme keÅŸfinin masrafları ilgililerden tahsil edilirdi. KeÅŸfi yapacak olan Eyüp’teki hákim vekili, gencin annesinden yüksek miktarda para talep etti fakat zavallı kadıncağız fakirdi, istenen parayı vermesi mümkün deÄŸildi ve keÅŸif yapılamayınca, cenaze ortada kaldı.PadiÅŸahlar, bir yere gezmeye veya cuma namazına gittikleri zaman, halk hükümdara dilekçe ile baÅŸvururdu. Üçüncü Selim’in Kağıthane’ye geldiÄŸi duyulunca, gencin annesi çevrenin de tesiriyle sultana durumunu arz etmeye karar verdi ve dilekçesini hükümdara gönderdi.Üçüncü Selim, dilekçeyi okuduktan sonra, gereÄŸinin yapılması için Åžeyhülislam Seyyid Mehmed Kamil Efendi’ye gönderdi, iÅŸin halledilmesini ve sorumluların derhal cezalandırılmasını emretti.Cenaze o gün kaldırıldı, Eyüp Kadısı Fahreddin Efendi de apar topar bir kayığa bindirilip Ãœsküdar’a götürüldü. O geceyi Ayazma Camii’nin imamı Yahya Efendi’nin odasında geçiren Fahreddin Efendi ertesi gün sabah olur olmaz Bursa’ya sürgüne gönderildi.Â