Ölmeden gördüm çok şükür

O hiç çocuk olmamış gibiydi

Göz kapakları göz bebeklerini yarıda kestiğinden midir, bakışına her daim seksi ve buğulu bir ifade kattığından mıdır bilinmez Türkan Şoray’ın gözleri karşısındakini hipnotize edecek kadar etkilidir ve bu etki hiç değişmez. Yaş da alsa, kilo da alsa, kırışıklıkları da artsa bu etki hiç değişmedi. O Türk halkı için hâlâ çok güzel ve cazibeli. Monica Bellucci gibi mesela. Kadınların divası. Daha açık bir dille kadın kelimesinin sözlükteki karşılığı. Kamera karşısına geçtiği ilk günden beri böyle üstelik. Bana inanmazsanız 38 yıldır yanında olan yardımcısı Gülşen Hanım’ın sözlerine kulak kabartın: “15, 16, 17 yaşındaki filmlerini hatırlıyorum. O zamanlar bile sanki hiç çocuk olmamış gibiydi...”
Zeynel Abidin Ağgül’ün Maslak’daki stüdyosundayız. Sultan kamera karşısında. Gülşen Hanım, Zeynel’in tam yanında görevde. Görevi bir boy aynası tutmak. Türkan Şoray’a kameranın onu nasıl gördüğünü göstermek. Bugüne kadar onlarca moda çekimine gittim böyle bir şey ilk kez gördüm. Türkan Şoray Kanunları’ndan biri de bu olsa gerek!
Bu röportajda Şoray’ın veliaht meselesine ilk kez cevap verdiğini okuyacaksınız sonra yaşlılık meselesini nasıl çözdüğünü göreceksiniz. Ama başlamadan kişisel fikrimi söylemek istiyorum. Bence bu dünyaya bir Türkan Şoray daha gelmez, mümkün değil! Sultan anlatıyor biz dinliyoruz:

Daha önce pek çok festivalde benim resimlerim tişörtlerin üzerine basıldı. Ama Koton gibi önemli bir markanın bunu dört başı mamur bir koleksiyon haline getirmesi beni çok mutlu etti. Teklif gelince bir an tereddüt ettim. Acaba nasıl karşılanır, ilgi görür mü diye... Sonra beni sevenlerin bu koleksiyonu alacağını düşündüm. Bu sayede onlara dokunurum, sarar sarmalarım, duygularım onlara geçer, buluşuruz dedim. Tüm bunlar beni çok heyecanlandırdı ve kabul ettim. Aslına bakarsanız ben böyle şahane bir şeyin ben öldükten sonra gerçek olacağına inanırdım. Çok şükür ki ölmeden gördüm. Bir yerde benim tişörtümü giyen bir kadın görürsem ondan önce ben koşup onu öpeceğim. Demek ki beni seviyor diye düşüneceğim.

SARI SAÇ DA BANA YAKIŞIYOR ASLINDA

Hayranlarım sağ olsun her fırsatta hiç değişmediğimi söylüyorlar. Bunun mümkün olmadığını biliyorum ama sanıyorum insanların algısı değişmedi. Tabii ben de kendimle fazla oynamadım. Bizim Türk tipi koyu renk saçlıdır, siyah gözlü, siyah kaşlıdır. Ben bu tipin dışına çıkmadım. Aslında sarı saç da bana çok yakışıyor biliyor musunuz? Kirpi gibi kısacık kestirip, platin sarıya boyatmayı isterdim. Bir-iki kere sarı yaptım ama iki gün zor dayanabildim. Aynaya baktığımda kendime yabancılaşıyordum. Sonra seyircinin gözündeki Türkan Şoray resmini de bozmak istemedim. Macera peşinde koşmuyorum. Stilimi kendim yarattım. ‘Şunu giy’ diyen hiç olmadı. Ben senaryo elime geldiği anda canlandıracağım karakterin nasıl giyinmesi gerektiğini de düşünürdüm. Ona özel alışverişe çıkardım. Kafamdaki gibi bir şeyler bulamazsam da çizimini yapar, terzilere diktirirdim. Aksesuvarlar, şapkalar, çizmeler ve bunların kombinleri hep bana ait. Filmlerden kazandığım paranın yarısı kostüme gitmiştir. Ama hiç acımam ben o paralara. Ömrümü vermişim bu mesleğe, parasına mı acıyacağım.

ANNE OLMASAYDIM İÇİMDE KALIRDI

Bugün geçmişimi düşünüp, derin bir nefes aldığımda hissettiğim tek bir duygu var o da mutluluk. Ve beni hayata bağlayan tek şey bu duygu. Allah’ın ayrıcalıklı kullarından biri olduğum için her gün şükrediyorum. Herkese nasip olmayacağının farkındayım. Dünyadaki hazineler bir tarafta dursun, ben her zaman Türk halkının sevgisini tercih ederim. Düşünsenize bir kişi tarafından bile sevilmek ne kadar önemliyken bu kadar çok kişi seviyor. Bu duyguya paha biçilemez. Bu yüzdendir ki halk ile buluştuğum ortamlarda hemen hüngür şakır ağlarım. Ve oradaki herkese tek tek dokunmak, sarılmak isterim. Bunu kim yaşayabilir? Ben kiminin ablasıyım, kiminin bacısı, kiminin sevgilisi... Çok şükür ki mesleğimin zorluklarına rağmen anne de olabildim. Allah bana bir Yağmur verdi. Eğer bu duygudan mahrum kalsaydım içimde kalırdı.

YAŞLANMA MEVZUUNU YILLAR ÖNCE ÇÖZDÜM

Ben yaşlanma mevzuunu yıllar önce çözdüğümü düşünüyorum. Hayatımı güzellik üzerine kurmadım. Tabii ki ben de her kadın gibi güzel görünmeyi isterim ama bunun için kendimi sıkıntıya sokamam. Bir de seyircimin beni her halimle sevdiğine inandığım için de rahatım. Kuzguna yavrusu güzel görünür ya ben kilolu olsam da yüzümde çizgiler olsa da beni beğenirler duygusu hep ağır bastı. Beynimi buna şartladım ve estetik operasyonların peşine düşmedim. Ama ilerleyen yıllarda çok gerekirse bunu mesleğim için yaparım. Asla bir erkek için falan değil.
 
TAHTIM DA YOK VELİAHTIM DA

Türkiye’de her geçen gün yeni ve çok değerli oyuncular yetişiyor. Bazılarını bana benzetiyorlar, yerime aday falan gösteriyorlar. Ben bu ‘Veliaht’ lafını hiç sevmiyorum açıkçası. Tahtım falan yok benim. Estağfurullah. Bugüne kadar bu konu hakkında hiç konuşmadım. Şimdide konuşmaktan rahatsız duyuyorum ama bana benzetilen bütün gençleri çok beğeniyorum, oyunculuklarını hayranlıkla, güzelliklerini imrenerek izliyorum. Birini diğerinden ayırt edemem. Ama biliyorum ki kimse kimsenin yerine geçemez. Herkes ayrı bir değerdir.

KOTON YÖNETİM KURULU EŞ BAŞKANI GÜLDEN YILMAZ

- Dünyada, Audrey Hepburn, Brigitte Bardot gibi ‘stil önderleri’ modaya senelerdir ilham kaynağı oluyorlar. Bundan yola çıkarak ne zamandır Türkiye’nin kendi ikonları ile bir işbirliği yapmayı hayal ediyordum. Şu sıralar moda 60’lı ve 70’li yıllardan çok etkileniyor. Türkan Şoray, hem ona duyduğum büyük hayranlık, hem de moda anlamında bugün her zamankinden daha geçerli ve ilham verici olan imajı ile bu işbirliğini ilk gerçekleştirmek isteyeceğimiz isim oldu.
- Türkan Hanım, Koton’daki çalışmalarımız sırasında, sinema kostümlerinin arşivini içeren bir dizi imajı bizimle paylaştı. Ekip olarak bu arşive bakarken bazı imajların bizleri çok etkilediğini fark ettik. Türk sinema tarihinin klasikleri olarak herkesin belleğinde yer eden bu kareler üzerinde çalıştık. Bu fotoğrafları, günümüz grafik tavrı ile yeniden yorumladık.
- Koleksiyon 40 parça. Siyah-beyaz olduğu kadar renkli, pop-art tekniğiyle sonradan renklendirilmiş, grafik destekle güçlendirilmiş imajlar da var. Her tişörtün altında bir Türkan Şoray imzası var. Fiyatlar 29.99-49.00 TL.

Seksi olmak istediğinizde “Şu an onu etkiliyorum” deyin

Bence seksilik ve cazibe her kadının içinde var. Yeşilçam bize onu içimizden çıkarma imkanı verdi. Hadi seksi ol diyorlardı oluyorduk. Herkesin içinde bir çok kadın var. Hırslı kadın, masum kadın… Hangi kadın olmak istiyorsanız ona konsantre olacaksınız. Bence her kadın istediğinde içindeki o dişi kadın ortaya çıkar. Bu kendine güvenle ilgili. O an “Güzelim ve karşımdakini etkiliyorum” diyeceksiniz. Bu tavrınıza, vücut dilinize, gözünüze, dudağınıza, gülümsemenize ve bakışlarınıza yansıyacaktır.