Olgun ve şık sporcu R1150 R

Güncelleme Tarihi:

Olgun ve şık sporcu R1150 R
Oluşturulma Tarihi: Ocak 05, 2005 00:34

Son zamanlarda özellikle otomobil reklamlarında üstüne basa basa bir ‘otomobil aşkı’ anlatılıyor. Gerçekten, üstüne adam düşmesin diye otomobilini kaçıran insanlar var mıdır bilmiyorum. Ama işin içine motosiklet girince bu ‘maddeye duyulan aşk’ gerçekten çok daha gerçekçi oluyor.

Bir kere motosiklet sizi bir noktadan başkasına ulaştırırken size yaşattığı keyifle, yola kattığı anlamla, her gün onu tanımak için bir fırsat daha yaratmasıyla, daha marşına basarken kalbinizi küt küt attırmasıyla insana ruhu olan bir makine kullandığını hissettiriyor. Şimdi niye bundan bahsediyorum? Çünkü bu hafta hep uzaktan uzağa birbirimize göz kırptığımız, ama bir türlü karşılaşamadığım BMW R1150 R ile tanıştım.

Sevgili vefakár motorumun bakım zamanı gelip, servise gittiğimde simsiyah kıyafetleri içinde pek olgun, pek yakışıklı görünen R1150 R ile göz göze geldik. Daha önceden görmüş olmama rağmen yakından inceleyince sadelik ile şıklığı bu kadar güzel bir formda görünce hayran olmamak mümkün değil. Kısa bir görüşme sonunda R1150 R’ın test için uygun olduğunu öğrenince yıldırım hızıyla formları doldurup kendimi bu şık motorun yanında buldum. Borusan İstinye’nin sıcak kanlı çalışanları kısaca bana özelliklerini anlattı, ama aklım yerinde değil ki! Marşa basıp R1200 GS’ten tanıdık o klasik boxer motorun sesinin çağrısına kulak verip fırlayıverdim yollara.

R1150 R klasik çıplak motor tasarımının tüm sadeliğine barındırmasına rağmen yakıt deposunun yanlarındaki yağ soğutucu kanallar, tek taraftan bağlantılı arka jant, telelever süspansiyon ve özellikle sanat eseri sayılabilecek gösterge paneli sayesinde çok şık, kaslı ve ağırbaşlı görünüyor. Bu sınıftaki motosikletlerden safkan motosiklet keyfi beklenir. Olduğu gibi motor ve tüm aksamı açıkta bırakan tasarım yüzünden rüzgarla aranıza giren hiçbir koruma olmaz. Genellikle sürüşü etkileyen teknolojik unsurlar da pek kullanılmaz. R1150 R tasarım olarak gerçek bir çıplak motor olsa da teknolojiye uygun aksesuar olarak ta en yeni imkánların hepsini kullanıyor. Say say bitmeyecek aksesuarları var. Çıplak motor konseptine aykırı olsa da kocaman bir rüzgarlık bile sonradan eklenmişti ve bu yağmurlu çamurlu kış şartlarında çok işe yaradı. Çıplak motor özellikle yurt dışında çok popüler bir sınıf. 85 beygirlik gücü çok fazla olmasa da 98 Nm’lik, otomobilleri kıskandıran tork ile vites atmaya üşenir oluyor insan. Şimdi motorun teknik özelliklerini anlatmaya devam edersem bitmeyecek. En güzeli biz çıkalım yola.

Pek yakışıklı R1150 R ile yola çıkar çıkmaz fark ettim ki eğer böyle kaslı ve şık bir motorunuz varsa trafikteki pek çok insan size yol vermek için yarışıyor. Hani sürekli uyarıyorum trafikte kendinize ait bir dokunulmaz bölge oluşturarak gidin diye. Bu motorda özel bir çaba harcamanıza gerek kalmıyor. Herkes, geldiğinizi görünce size hemen yer açıyor. Sıkışık trafikte vızır vızır öten ABS’nin elektronik sesleri hariç gayet uyumlu bir motor R1150 R. Açık yolda ise ‘İşte buralar benden sorulur’ dercesine kendine geliyor. İyi bir konsantrasyon ile oya işler gibi virajları dönüvermek, virajın çıkışında gaza ufaktan yüklenmek bile kısık gözlerle hınzır bir gülümsemeyi yüzüme yapıştırıverdi. Motor yüksek devir çeviremiyor fakat yüksek tork sayesinde hangi viteste olursa olsun tık demeden hızlanması kendini fazlasıyla affettiriyor. 235 kilogramlık ıslak ağırlığı biraz fazla görünse de öyle hantal, şişman bir motor değil. Yapılı, kaslı sporcu ruhunu her an hissettiriyor. Süspansiyon sisteminde kullanılan telelever ve paralever sistemleri virajlarda deneyimli sürücüleri mutluluk sarhoşu yapacak kadar iyi. Hepsinden daha çok beğendiğim ise yeni nesil servo destekli ABS sistemi. Her ne kadar arı gibi vızıldasa bile sert frenlerde, sürücüsünü üstünden atacakmış gibi asfaltı kazırcasına durduruyor.

BMW mühendisleri çıplak motor sınıfında kaliteli, şık, olgun, performanslı ama hırçın olmayan, konforlu, dengeli, sağlam bir makine yapalım demişler ve bunu pek güzel becermişler. Kullandığım her an ‘Bir gün böyle bir motosikletim olursa asla satmaya kıyamam’ diye düşündüm. Motosiklet tecrübesi yüksek kullanıcılar için son motor olma potansiyeli bence çok yüksek.

Her şeyi iyi, hoş ama bu motordan ayrılmak çok zor. Ayrılırken elciklerini okşayıp, ıslak camını sildikten sonra, ‘Bir gün mutlaka benim olacaksın’ diye fısıldadım kulağına. Duymuş mudur acaba?

Ben motorcunun zeki çevik aynı zamanda eğitimlisini severim

Kış geldi, yağmur, çamur motosiklet kullanmak zorlaştı. Tamam, ama yaz aylarındaki kadar çok yol yapamıyor olmamız eğitimleri aksatacağız anlamına gelmiyor tabii ki. Üstelik zor şartlarda motosiklet kullanımında yapılan küçük hataların bile çok pahalıya mal olduğunu düşünürsek tam zamanıdır bile diyebiliriz. Biliyorsunuz ki eğitim almış olmak yetmiyor. Bazı eğitimler tekrarlanmadıkça önemini yitiriyor. Hatta teknik olarak ileri sürücülük hedefleyen sürücüler için kış aylarında eğitim almak öğrenilenleri uygulamak açısından çok daha iyi sonuç verecektir. Yeni yıl ile birlikte Türkiye’de eğitim veren kurum ve kuruluşlar yeni programlarını açıkladılar. Giriş seviyesinden, ileri seviyelere kadar pek çok seçenekten biri mutlaka size uyacaktır. Üşenmeyip size uygun olanı araştırmaya başlamanın vaktidir.

Eğitim veren kurum ve dernekler:

http://www.bmwrideracademy.com

http://www.emok.org

http://www.hogtr.com

http://www.honda.com.tr/motosiklet

http://www.ommriders. com/program.htm

http://www.motoregitim. com

http://www.suleymanmemnunmx.com
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!