Öldü, dirildi, hafızasını kaybetti kayıp hafızayla ÖSS sınavına girdi

Güncelleme Tarihi:

Öldü, dirildi, hafızasını kaybetti kayıp hafızayla ÖSS sınavına girdi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 29, 2008 00:00

23 yaşındaki Ömer Durdu, ölmüş ve 45 dakika sonra dirilmiş biri. Gazetelerde "Akciğerine pıhtı atladı, son beş yılını unuttu" haberiyle gündeme geldi. Arkadaşları onu hastanenin acil servisine ulaştırdığında, nabzı ve tansiyonu sıfıra inmiş, kalbi ve solunumu durmuştu. Acil servis doktorları pes etmeyip 45 dakika kalp masajı yaptıktan ve solunum cihazına bağladıktan sonra onu hayata döndürdüler.

Doktorlar beyne 45 dakika boyunca oksijen gitmediği için dört beş yaşlarına geri döneceğini, iç organlarının iflas edeceğini düşünürken, o mucizevi bir şekilde hayata tutundu. Ölüp dirilen, hafızasını kaybeden birinin neler yaşadığını anlamak için onu İzmir Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde ziyaret ettik. Ömer gayet neşeliydi. Önceki hafta hastaneden kaçıp girdiği ÖSS sınavında hangi soruları cevapladığını bile hatırlamadığını anlatırken gülüyordu.

1 Haziran günü saat 14.00’de güvenlik görevlisi olarak çalıştığı hastanenin önünde nöbet beklerken aniden yere yığıldı. Arkadaşları onu acil servisin kapısına götürdüklerinde bilincini kaybedeli sekiz dakika olmuştu. Solunumu ve kalp atışları durmuş, tansiyonu ve nabzı sıfıra inmişti. Yani ölüydü. Acil doktorlarından göğüs hastalıkları uzmanı Melike Kazancı Narin, Ömer’i solunum cihazına bağladıktan sonra, tam 45 dakika boyunca kalp masajı yaptı. Çünkü, diyor Dr. Kazancı, "biz hastanın geri gelmeyeceğini bilsek bile bir ümit kalp masajına devam eder uğraşırız." Ara ara Ömer’in kalp atışları geri geliyor ama masajı bıraktıkları anda tekrar gidiyordu.

GÖZÜNÜ AÇTIĞINDA LİSE 2’DE SINAVA GİRDİĞİNİ SANIYORDU

45 dakikanın sonunda kalp atışları düzensiz de olsa geri geldi ancak solunumu gelmedi. Doktorlar, 23 yaşında bir gencin niçin böyle bir olay yaşadığını araştırmaya başladı. Ömer solunum cihazına bağlıyken tüm vücudunun tomografisi çekildi ve akciğerlerindeki sorun ortaya çıktı. Doktorlar o ana kadar Ömer’in 18 yaşından beri derin ven trombuzundan (bacaktaki toplardamarda kan pıhtılaşması) mustarip olduğunu bilmiyorlardı. Bacağındaki kan pıhtısı vücutta dolaşamayıp akciğere ulaştığı için bu travmayı yaşamıştı.

Geceyi solunum cihazına bağlı geçiren Ömer ertesi sabah 11.00 civarında kendi başına soluk alıp vermeye başladı. Tam 32 saat sonra gözlerini yeniden açtığında, lise ikinci sınıfta olduğunu ve felsefe sınavına gitmesi gerektiğini düşünüyordu. Ziyarete gelen akrabalarını sınıf arkadaşları, hemşireleri öğretmen sanıyordu. Bu şaşırtıcıydı çünkü o gece nöbetçi olan ve Ömer’e ilk müdahaleyi yapan doktorlardan Atike Demir’in söylediğine göre, "Kalp ve solunum geri gelse bile, 45 dakika beyne oksijen gitmeyince hasta genellikle felç olur, üstelik hasta çocukluğuna dönecek kadar büyük bir hafıza kaybına uğrar."

Yani Ömer’in durumu mucizeye yakın bir olaydı. Ancak yine de hafızasında sorun vardı. Yoğun bakımda kaldığı dönemde herkesle sohbet ettiği, hatta yoğun bakım sonrasında gazetecilere fotoğraf için poz verdiği halde, şu an bunların hiçbirini hatırlamıyor.

Sohbet ederken bebeğinin 25 günlük olduğunu söylüyor. Beş dakika sonra "Bebeğin ne kadarlıktı?" diye yeniden sorulunca, bu defa "beş aylık" diye cevap veriyor. Önceki yıllarda girdiği üniversite sınavında veterinerlik fakültesini kazandığını söylemesine rağmen, beş on dakika sonra laf tekrar aynı konuya geldiğinde, "Bir kez üniversiteyi kazanmıştım ama neresiydi, şu an hatırlayamadım" diyor.

Oğlunun çalıştığı hastanenin karşısındaki bir başka hastanede temizlikçi olarak görev yapan annesi Emine Durdu "Oğlumu gördüğümde ölüydü" diyor. "Şimdi hafızasının geldiğini söylüyor ama 18 yaşındaki günlerine dönüyor bazen. Birkaç gün önce benimle kavga etti, bir daha beni ziyarete gelme dedi. İki gün sonra ziyaretçilerine, annem niye gelmiyor, diye beni sormuş."

Doktorları, Ömer’in ilk uyandığında ne annesini, ne karısını, hayatındaki hiç kimseyi hatırlamadığını ama kısa sürede bölük pörçük de olsa hatırlamaya başladığını söylüyor. Hafızasının tam olarak yerine ne zaman geleceği, gelip gelmeyeceği şimdilik muamma.

SINAVDA SORULARI OKUYORDUM AMA CEVAPLAMADAN UNUTUYORDUM

Hastane önünde bilincimi kaybettiğim ana dair hiçbir şey hatırlamıyorum. Hatta o gün evden nasıl çıktığımı, olay olduğunda tam olarak nerede görev yaptığımı hatırlamıyorum. Ama bir buçuk yıldır güvenlik görevlisi olarak çalıştığımı hatırlıyorum.

Olaydan birkaç gün önce uyurken ağzımdan burnumdan kan gelmiş ama ben huzursuz olmayayım diye kimse bana bir şey söylememiş. Halbuki bana bunu söyleselerdi, ilacımı almadığımı hatırlardım. 18 yaşımdayken birden bire sağ bacağım, iki bacağım kadar şişmeye başlamıştı. Beni hemen acile götürdüler. Hatta o zaman ÖSS sınavına girecektim, bu olay olunca girememiştim. Meğer o zamanda derin ven trombozu yaşamışım. Kan dolaşımında sorun olunca, bacağımdaki bir pıhtı yine akciğere atmış kendini. Ama solunumum ya da kalbim durmamıştı o zaman, sadece göğsümde korkunç bir ağrı hissediyordum. Doktorlar kanı sulandıran bir ilacı ömrüm boyunca içmem gerektiğini söyledi. Üç günde bir içiyordum ama bu son olaydan birkaç gün önce unutmuşum. Zaten o yüzden bunlar başıma geldi.

İnsanlar öldüklerinde bir ışıktan, film şeridinden bahseder. Bende öyle bir şey olmadı. Ne ışık ne karanlık hatırlıyorum. Hatırladığım tek şey hiçbir şey hatırlamadığım. Uyandığımda hiç kimseyi hatırlamadığımı söylüyorlar. Herkesle konuşuyormuşum ama kim olduklarını bilmiyormuşum. Uyandıktan sonraki ilk 10 günde neler yaptığımı, kimlerle konuştuğumu, kimleri gördüğümü hiç hatırlamıyorum. İlk hatırladığım şey, baklava. Annem bana baklava getirmişti, o baklavadan itibaren bugüne kadar yaşadıklarımı hatırlıyorum.

ÖSS sınavına hazırlandığım ilk yıl yine hastanelik olmuştum. Bu yıl girmeye çok kararlıydım yine aynı şey oldu. Üstelik bu kez hafızamı kaybettim! Halbuki ne çok çalışmıştım. Herşeyi göze alıp, geçtiğimiz hafta sınava girmek için hastaneden kaçtım. Soruları okuyordum ama daha cevaplamadan soruyu unutuyordum. Çok zorlandım. Sınavdan çıktıktan sonra cevaplar açıklandığında, hangi soruları doğru yaptım diye baktım ama ne cevap verdiğimi hatırlamıyordum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!