Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2006 00:00
Cezası ağır olmalı
"Limit’siz’siniz Serap Hanım"
İstanbul Esnaf Hastanesi Koruma ve Yardım Derneği’nin başkan vekili Serap Erkan dahil, 9 yöneticisi ağır cezalık oldu. Bilirkişi raporunda Serap Erkan’ın "sınırsız yetki" ile kendine doktorun 22 kat maaş bağlattığı, Lacoste, Vakko gibi lüks mağazalardan yaptığı alışverişlerin ve telefonunun faturalarını derneğe ödettiği belirtildi.
Neyi anlamıyorum biliyor musunuz, yaptıklarının suç olduğunu bilmiyorlar mı? Sen İstanbul Esnaf Hastanesi Koruma ve Yardım Derneği’nin başkan vekili olmuşsun, yöneticisin yani, göz önündesin, nasıl bu kadar rahat davranıyorsun, doğrusu pes. Sonra da ben suçsuzum diyorsun.
Cihan Sedat
Cezası çok ağır olmalı ki böyle kurumları babalarının çiftliği gibi talan etmeye kalkışmasınlar.
Haluk Tezal
Hemen hemen bütün vakıflarda yöneticiler böyle yüksek maaş alır ve dokunulmazlardır. Gönüllü çalışan ve yardım yapanlar enayi yerine konur. Kızılay’da da öyleydi. Skandal çıkmadıkça her şey devam edip gider.
Ersal Ayral
Aferin Serap Hanım’a yetki vermişler, o da sonuna kadar kullanmış. Bu ülkede yaşamanın bedeli... Son 20 yılda her türlü rezilliği kanımıza işlediler. Çanakkale’de çarpışan dedelerimizin kemikleri sızlıyor. 10 yaşında İstiklal Marşı’na ağla, ya büyünce? Söylenecek çok şey var aslında ama biz Türk’üz ve Türk olarak öleceğiz.
Yıldırım Koçyiğit
Ödenen maaşlar faizi ile geri alınsın
"10 bin ölüye maaş"
Emekli Sandığı’ndan 10 bin ölünün maaşının çekildiği ortaya çıktı.
Helal olsun emekli sandığının ilgili biriminde çalışanlara. Ben ve benim gibiler gerçekten devlete hizmet edip hizmetini saydırabilmek için mahkeme kararlarını beklerken, ölülere maaş veriyorlar. Biz de mi ölsek acaba? Belki o zaman maaş alırız. Bu ödenen maaşları faizi ile birlikte derhal tahsil ediniz. Yoksa tüyü bitmemiş yetim sizlerden davacı olacak.
Fazıl Alparslan
Yapmayın Allah aşkına. Kayınbabam 2000 yılında vefat etti. Oğlu da ölüm kağıtlarını götürüp BAĞ-KUR’dan emekli maaşının kesilmesini istedi. BAĞ-KUR da bir sürü evrak istedi. Bankaya da vefat söylendi. Maaşlar iki defa BAĞ-KUR’a iade edildi, tekrar gönderdiler. 2003 yılında bacanak vefat edince kızına maaş bağlatmak için BAĞ-KUR’a müracaat ettiğimde hala sağ görünüyor ve o zamana kadar maaşları hesabına gönderilmiş. Önce kayınbabayı ölü durumuna getirdik, sonra kızına maaş bağlandı. Bürokrasi her şeyi ayağına beklemesin.
Uğur Süleyman Şimşek
Vallahi bu sorumsuzluğun önü ne zaman alınacak bilmiyorum. Bence her nüfus dairesinin, maaş alanların ölümünden sonra hemen ilgili kurumlara bildirmesi yararlı olur.
Cafer Öztürk
Ben de bir emekli vatandaş olarak bu haberi okuyunca hayretler içinde kalıyorum. Her sene benden sağ olduğumu ispat etmem için nüfus cüzdanımla beraber bankama müracaat etmem isteniyor. Bu yolsuzluğu yapanlardan böyle bir şey istenmiyor mu?
Ayhan Özcan
Çiftçi mahkeme yolunda
"Erdoğan’a hakaretten yargılanacak"
Mersin’de, protesto ettiği Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ’lan’ diyerek azarladığı çiftçi Mustafa Kemal Öncel (43) hakkında ’kamu görevlisine hakaret’ suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Sonradan özür dilediğine göre suçludur mutlaka. Dilemeseydi değildi. O zaman cezası neyse katlanmalıdır.
Hakan Ay
Mersinli çiftçimiz yatsın kalksın dua etsin ki "demokratik bir Cumhuriyet"te yaşıyor. Ya padişahlık devrinde olsaydı? "Tiz kellesi vurula" muhtemelen duyduğu en son şey olurdu. Ya da diktatörlük rejimi olsaydı? Bu konuşmadan sonra bir daha zavallı çiftçiyi gören olmazdı. Verilmiş sadakası varmış. Tarafsız Türk adaleti en doğru kararı verecektir kuşkusuz.
Özlem Öz
Haksız kimse yargılanabilir fakat ben burada adları gibi adaletli olmalarını rica ediyorum. Güçleri sadece bir çiftçiye mi yetiyor? Gözlerini açıp etraflarına iyi baksınlar. Çiftçiden önce gelenleri bir yargılasınlar o zaman.
Çiğdem S.
Biz bu düşüncelerle mi Avrupa’ya gideceğiz? Çok merak ediyorum, çiftçi kime derdini anlatacak? Çifçi ölmüş, cenazesini kıldıracak, imam da bulamaz parasızlıktan. Gelen, çiftçiye yükleniyor. Bu çiftçi kime ne yapmış da bu kadar hor görülüyor? Şehirliye hizmet ettiği için mi?
Mustafa Tunç