Okur Temsilcisi'ne mektuplar

Güncelleme Tarihi:

Okur Temsilcisine mektuplar
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 19, 2005 00:00

Sakık’ın mektubuSAYIN ErtuÄŸrul Özkök,Hayatımın ilk yirmi yılını yoksulluk içinde, sonraki on sekiz yılını daÄŸlarda, daha sonraki sekiz yılını cezaevi hücresinde geçirdim. Ömrümün her anı acılarla geçti. Horlandım, dışlandım, dövüldüm, ana kucağından, baba ÅŸefkatinden mahrum büyüdüm. Öyle yoksuldum ki tahsilimi tamamlayamadım, iÅŸ bulamadım. Bir baÅŸlık parası biriktirip evlenemedim.DaÄŸda geçirdiÄŸim on sekiz yılın bütün gece ve gündüzlerini dışarıda geçirdim, etrafımda duvar, başımda dam görmedim. Ãœstümdeki birkaç paçavra dışında, beni doÄŸadan koruyacak hiçbir ÅŸeyim olmadı, hatta çoÄŸu zaman yarı çıplaktım. Hayatım boyunca keyifli bir uyku alamadım. Ne barınağım, ne yatağım, ne de saÄŸlam elbiselerim oldu. Hep parasız, malzemesiz ve yiyeceksiz kaldım.Ä°FTÄ°RAYA UÄžRADIMBiri devletten, biri örgütten olmak üzere iki idam cezası aldım. On sekiz yılımı hizmetinde heba ettiÄŸim örgütün ‘hain’i, gelip sığındığım ve hizmet ettiÄŸim devletin ‘azgın teröristi’ oluverdim.Sayın Özkök; bütün bunları kendimi acındırmak için deÄŸil, ÅŸimdi söyleyeceÄŸim sözün anlamını vurgulamak için yazdım.Ä°ftiraya uÄŸradım.Bana atılan iftira, zamanaşımına uÄŸramayan, insan olanlar arasında tek bir tane taraftar bulamayan, ulusal ve hatta uluslararası etkisi bulunan büyük yaralayıcı, bitirici bir iftira.33 silahsız erin öldürülmesi olayı ile Åžemdin Sakık’ın iliÅŸkilendirilmesi iftirasından söz ediyorum. Bana bu iftirayı atanlar, hiçbir delil göstermediler. Ä°ki üyesi asker olan Diyarbakır 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, hakkımda ÅŸu kararı verdi:‘...doÄŸrudan talimat verdiÄŸi ve eyleme bizzat katıldığı tespit edilmemiÅŸtir.’Bir ülkenin en azından yasa devleti olması, devleti oluÅŸturan kurum ve kuruluÅŸların mahkeme kararlarına saygılı ve uygun hareket etmelerini gerektirir. Ayrıca, 1993’ün 25 Mayıs’ında, yönetiminde 1500 silahlı militan bulunan, en az 25 kiÅŸi tarafından korunan ve o anda Diyarbakır’ın Kulp Ä°lçesi kırsalında bulunduÄŸu tespit edilen bir insanın Elazığ-Bingöl yoluna inme ihtimali var mı?HAYKIRIYORUM, BEN MASUMUMÄ°ftira üzerimde kaldı da ne oldu? Ä°sterseniz onu da kısaca arz edeyim.ÇoÄŸunlukla mahkeme heyetine küfreden militanlara bile uygulanan cezayı hafifleten 59. madde bana uygulanmadı.Avukat bulamadım. Cezaevine atanan kimi müdür ve infaz memurlarının, ilk icraatı yaÅŸamımı zorlaÅŸtırmak oldu. Çünkü 33 askerin katili ekstradan ceza çekmeli, sürüm sürüm sürünmeliydi.İçiÅŸleri Bakanlığı, mahkeme kararı ortada olduÄŸu halde, 33 erin ailelerine ödediÄŸi tazminatı benden tahsil etmek için mahkemelerde dava açtı.33 anne, 33 baba, yüzlerce kardeÅŸ, binlerce akraba, on binlerce tanıdık ve milyonlarca ve hatta insani hislerini yitirmemiÅŸ herkes bana beddua okuyup durdu; çünkü 33 silahsız erin katiliydim.Ama tekrar haykırıyorum, ben bu olayda bir çocuk kadar masumum.Ve bir soru: Neden 5-6 yıldır PKK saflarından tek bir militan kaçıp devlete sığınmadı? Ä°sterseniz bu sorunun cevabını ben vereyim. Çünkü, örgütü bırakıp gelen, piÅŸmanlıklarını belirten ve güvenlik kuvvetlerine yardımcı olan Åžemdin Sakık ve Arif Sakık’ı piÅŸman olmalarına piÅŸman ettirdiniz. Devlete sığınmış insanlarla uÄŸraşıp onları yıpratma yerine, bu temel sorular üzerine kafa yorup fikir geliÅŸtirseniz daha iyi olmaz mı?Tekrar söylüyorum, 33 asker olayıyla hiçbir iliÅŸkim yoktur. Her dönemeçte karşıma çıkarılan bu yalana ve büyük iftiraya dayanacak gücüm kalmadı. Her gün, her gün öldürüp diriltiyorsunuz. Nihayetinde ben de insanım.Evet, ne mahkeme açtıracak avukatım, ne mahkeme masraflarını karşılayacak param, ne de mahkemeden çıkacak kararın halk kitlelerini ikna edeceÄŸine dair inancım var. Bu iftira karşısında elim kolum baÄŸlıdır, çaresizim, her çaresizin baÅŸvuracağı yöntemlere baÅŸvurmaktan baÅŸka seçeneÄŸim yoktur.Ve sonuç olarak ÅŸunu söylemek istiyorum: Genel Yayın Yönetmeni olduÄŸunuz Hürriyet Gazetesi’nde yayınlanan 33 askerin öldürülmesine iliÅŸkin haberin baÅŸtan sona düzmece olduÄŸunu belirtiyor ve tekzip edilmesini istiyorum. Aksi takdirde gazetenizi protesto etmek amacıyla süresiz açlık grevine yatmaktan baÅŸka bir seçeneÄŸim yoktur. Saygılarımla.Åžemdin SAKIKTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Hürriyet’te 31 AÄŸustos’ta yayınlanan PKK’nın Bingöl baskınıyla ilgili haberde, ölümden kıl payı kurtulan üç Mehmetçik tam 12 yıl sonra baskınla ilgili izlenimlerini anlattılar. Biri baskında sakat kalmış üç MehmetçiÄŸin yaÅŸadığı travmanın, yıllar sonra Hürriyet’e röportaj olarak yansıması bir gazetecilik baÅŸarısı oldu. Hürriyet, Mehmetçiklerin iddialarını yorumsuz bir ÅŸekilde yansıttı. Ancak Hürriyet’in 8 numaralı yayın ilkesi, ‘Suçlu olduÄŸu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse ‘suçlu’ ilan edilemez’ der. 20 numaralı yayın ilkesi de cevap hakkına saygı gösterilmesini zorunlu kılar. Bu nedenle Åžemdin Sakık’ın mektubunu da yayınlıyoruz.Gamze Özçelik haberine tepkilerHÃœRRÄ°YET’te dün yayınlanan Gamze Özçelik’le ilgili manÅŸet nedeniyle pek çok okur, pazar olmasına raÄŸmen gazeteye telefon açtı. Gelen tepkilerin yüzde 95’i erkek okurlarımızdan. Ä°ÅŸte bunlardan bazıları:KENAN DEMÄ°R EÅŸimiz var çoluk çocuk var. Artık bu haber yeter. Ekte verin, magazin sayfasında verin, ama manÅŸet yapmayın. Daha dün ÅŸehit verdik GüneydoÄŸu’da, bunları verin.YILMAZ Soyadımı yazmayın, ben emekli bir albayım. Bir kadının, bilmem nesini niye bu kadar genişçe yayınlıyorsunuz. Bu olaydan artık bıktık. Yakışmıyor, artık herkes tepki gösteriyor.Ä°SMÄ°NÄ° VERMEYEN OKUR Ben Telekom’da teknikerim. Gamze’den, Gökhan’dan bana ne? Ä°nanın artık zoruma gidiyor. DOÄžAN GÖKSU Bu olay bizi ne ilgilendirir. Yeter artık.TANYELÄ° CÖDDÃœ Artık gençler bile memleket meselesi ile ilgileniyor. Benim genç kızlarım var, ‘baba bu gazete baÅŸka ÅŸey yazmaz mı?’ diyorlar.SERVET T. Koca sayfayı buna ayırmanızı protesto ediyorum. Memlekette bu kadar sorun varken. Beni hiç ilgilendirmiyor. Bu filmi bana da gönderdiler, anında sildim. Ben çok ayıpladım.YAZI Ä°ÅžLERÄ° NE DÄ°YOROkurların bu yoÄŸun tepkisi ve ‘Bu haber neden bu kadar büyütüldü?’ sorusuna Hürriyet Yazı Ä°ÅŸleri’nin yanıtı ise şöyle:‘Ortada, çok ağır bir iddia var. Türkiye’de tanınmış bir TV yıldızı, ilaçla uyutularak tecavüze uÄŸradığını, bunu yine tanınmış bir basketbolcu olan eski sevgilisinin yaptığını, tecavüzün gizlice görüntülendiÄŸini, bu bantla da ÅŸantaj yapıldığını söylüyor. Olayın görüntüleri de, internet aracılığıyla herkese yayılmış durumda. Biz basın olarak bu olayın üzerine bütün gücümüzle gitmek zorundayız, Hürriyet olarak da başından beri, bunu yapıyoruz. Aslında bu yayınlardan biz de rahatsız oluyoruz, ama bu ağır suç iddiasının da ortada kalmaması gerekir.Dünkü manÅŸet, bir finaldi. Ortada gazetecilik baÅŸarısıyla ortaya çıkarılmış sürpriz bir fotoÄŸraf ve sürpriz bir görgü tanığı vardı. Tanık, çok önemli iddialarda bulunmuÅŸtu. Bu tanığın ifadeleri, tecavüzle suçlanan eski sevgili Gökhan Demirkol’un avukatının iddialarıyla çeliÅŸiyordu. Avukat, Demirkol’un, bu görüntülerin çekilmesinden 6 ay önce Gamze Özçelik’ten ayrıldığını söylüyordu. Oysa bu tanık, 6 ay sonra onları yan yana görmüştü. Daha önemlisi fotoÄŸraf da bu iddiayı kanıtlıyordu. Böyle önemli bir geliÅŸmenin görmezden gelinmesi, bir tecavüz olayının gizli kalmasına yol açabilirdi.’TEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Gamze Özçelik’in yaÅŸadıkları, neredeyse bir aydır, sadece Hürriyet’te deÄŸil, öteki gazete ve TV’lere konu oluyor. Ãœnlü figürlerin yaÅŸadığı bu tür olaylar tüm dünyada haber deÄŸeri taşıyor. Benzer olaylar, ABD gibi ülkelerde bile günlerce gazetelere TV’lere yansıyor.Hatırlayın, OJ Simpson olayını ABD basını yıllarca ilk sayfadan sürdürdü. Michael Jackson’un tecavüz olayı, en ciddi gazetelerde mercek altındaydı, CNN gibi ciddi TV’ler Jackson’un adliyeye geliÅŸini, canlı yayınladılar, taciz ettiÄŸi çocuklarla görüştüler.Daha dün, dünyaca ünlü manken Kate Moss’un, kokain kullanırken çekilmiÅŸ fotoÄŸrafları gazetelere konu oldu. Bu da Özçelik olayının bir benzeriydi. Ayrıca, konuÅŸtuÄŸum pek çok genç kadın, bu konuda tepki gösteren okurlardan farklı düşünüyor, ‘Bu olay sonuna kadar araÅŸtırılmalı, suçlular cezalandırılmalı. Çünkü bu olay her kadının başına gelebilir, cezasız kalmamalı’ diyor.Ancak, bu olay ayrıntılarıyla verilirken, baÅŸka olaylar gözardı edilmeli mi? Ediliyorsa bu yanlış olur, öteki olaylara da gerektiÄŸi kadar yer ayrılmalı.New Orleans4 Eylül Pazar günü yayınladığınız, ABD New Orleans’taki afet bölgesinde, insanların cesetleri yediklerine dair haberinizin kaynağını öğrenmek istiyorum. O civarda birkaç arkadaşım var; hem onlardan böyle bir ÅŸey duymadım, hem de neredeyse tümünü takip ettiÄŸim Katrina haberlerinde asla böyle bir habere rastlamadım. Kimse de böyle bir açıklama yapmadı. Yayıncılık ilkelerine göre, bir haberi doÄŸruladıktan sonra yayınlamanız gerekir. Hangi gazete, ajans? Bu haberin kaynağını ve nereden doÄŸrulayarak yayınladığınızı bilmek istiyorum lütfen.Sevgi LÄ°MONTEMSÄ°LCÄ°NÄ°N NOTU: Dış Haberler Müdürü AyÅŸe Karasu Özek, şöyle dedi: ‘Haberin kaynağı blogger (internet günlükçüsü) Randall Robinson. Ona atfen, Huffington Post adlı yerel bir gazetede de çıkan yazıda şöyle deniyor: ‘Eyalete 10 bin asker daha gönderilirken, siyah hakları savunucusu Randall Robinson da, New Orleans’taki kasırga kurbanı siyahların, yaÅŸamlarını sürdürebilmek için cesetleri yemeye baÅŸladığı yönünde haberler geldiÄŸini söyledi.’OKURLARIMIZDAN KISA KISAMEHMET SALÄ°H ÇEVÄ°K Lütfen gazeteyi daha fazla aile ve haber gazetesi yapalım. Çok açık fotoÄŸraflardan ve yazılardan dolayı gazeteyi eve sokamıyoruz. Mümkünse böyle haberleri ek bir sayfada veya dergide yayımlayın.KAMÄ°L BAÅžARAN 26 Haziran tarihli gazetenizde, ‘Alevilere Karşı Türbanı Savundu’ baÅŸlıklı bir haber çıktı. Haberdeki yer-semt, hatta il adı bile yok. Biraz dikkat lütfen. Nerede ne olduÄŸunu nasıl bilelim.HÄ°CAZÄ° DEMÄ°REL Gazeteniz bence Türkiye’nin en iyi gazetesi, baÅŸarılarınızın devamını diler, saygılar sunarım.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!