OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 22, 2005 00:00
Büyü-cin araştırmasıGEÇEN hafta Hürriyet’te Murat Bardakçı’nın, kütüphanelerde kasalarda saklandığı ve sıradan okurlara gösterilmediği belirtilen elyazması bazı kitaplarla ilgili yazı dizisi yayımlandı. Dizide, bu kitaplarda yer alan ‘cin, büyü, geleceği belirleme’ gibi konular yer alıyordu. Bazı Hürriyet okurları, bu dizinin yayımlanmasını şöyle eleştirdiler:PROF. DR. ERCAN SARIHAN: 55 yıllık Hürriyet okuruyum. Sayın Bardakçı’nın çok gerekli imiş gibi büyük bölümü gerçekten cahil ve yarı cahil toplumu kolay yönlendirebilecek büyülerle ilgili hayvan katliamını teşvik eden yazıları, bu yakınmalarımın üzerine tüy dikti ve bu nedenle sizi kınıyorum. KAMİL ERTEKİN: Tamamen mesnetsiz iddialardan oluşan ve insanları yanlış davranışlara yöneltebilecek olan bu dizi, dini kaynaklar ve gizli ilimler ile bağlantılı olmayıp
magazin amaçlıdır. Ancak ülkemizin entelektüel bilgi birikimi ve kültür seviyesi anlamında bilinçsiz uygulamalara konu olabilecek türdendir. Yazarın konuyla ilgili uyarıları tamamen şova yönelik olup ilgiyi artırabilmek içindir.MUAZZEZ ARIK: 16 yaşındaki oğlum etkilendi, böyle bir cin var mı diyor. Biz yok diyoruz. Böyle büyük harflerle verilince çocuklar açısından sakıncalı olabilir diye düşünüyorum. Gazetede yer alınca küçük çocuklar şaşırıp kalıyor, çok etkileniyorlar.B.T.: Küçük oğlum, gazetede bunu okudu. ‘İnanma, cin ve büyü yok’ dedim. Bana inanmadı ve ‘Hürriyet böyle yazdıysa doğrudur, beni kandırma’ dedi. Neden bunu yayınladınız?B.UĞUR BANOĞLU: ‘Kasalarda saklanan gizli büyü kitaplarını’ halkın gözüne sokmanın ve zaten kafası karışık olan toplumu daha da karanlığa iteklemenin ne
haber değeri var? HAYVANSEVER TEPKİLERİHayvan hakları savunucusu sivil toplum örgütü temsilcileri ise büyüler içinde kedi-köpek kurban edilmesi konularını ön plana çıkararak şu eleştirilerde bulundular:NURTEN TEZER (SİVAS DOHAYKO): ‘Elbeyaz’a ait olan tılsımı karakedi kanıyla Çin káğıdına yaza. Bu iş bitince boz renkli bir it yavrusunun ağzını sıkıca bağlaya ama öylesine sıka ki, it ses çıkaramaz hale gele. Sonra o hayvancağızı ala, bir çömlek içine koya, çömleği sirkeyle doldurup ağzını balçıkla sıvaya, götürüp bir gávur mezarına göme.’ Bu paragrafı verirken, eminim ki halkımızın bu konudaki cehaleti ve özentisini hiç düşünmediniz. İnsanların fal ve büyülerden medet umduğu toplum yapımızda bu HURAFE yazısının yazılmasının doğuracağı sakıncalar konusunda daha özenli davranılmasını beklerdik. ÜLCAZ YAĞMURCU: Diziyi kınıyorum. Kedinin kesilmesi filan böyle şey olur mu? Köpeğin yavrusunun boğazını burun. Böyle bir zamanda böyle dizi olur mu?TEMSİLCİNİN NOTU: Bildiğiniz gibi Murat Bardakçı, Türk basınında örneği olmayan bir özelliğe sahip. Bilinmeyen, sayısız ilginç olayı gündeme getirerek kendine özgü bir ekol yarattı. Eleştirilen yazı dizisi de Bardakçı’nın bu çalışmalarından biri. Kütüphanelerde gerçekten kilit altında tutulan, kasalarda saklanan bazı kitaplar varsa, bunların bir gazetede yer almasından doğal bir şey olamaz. Zaman zaman üniversitelerde tez konusu bile olan bu tür kitaplarla ilgili yazı dizilerinin yayımlanması, içeriğindeki her şeyin doğru olduğu, doğru kabul edildiği ve mutlaka gerçekleştiği anlamına da gelmez.Zaten Murat Bardakçı da, kitaplarda sözü edilen yöntemlerin, ola ki denemek isteyen çıkar diye, tekrarlanmaması için pek çok noktayı gizli tuttuğunu açıkça yazdı.Larnaka’ya seferGAZETENİZDE 13 Ağustos’ta yayımlanan ‘Larnaka’ya da Uçarız’ başlıklı yazıdaki bazı hususların gerçeği yansıtmadığını belirtmeliyim. Şöyle ki; Kuzey Kıbrıs’ta bulunduğumuz süre zarfında ve daha sonra Güney Kıbrıs Rum Yönetimi işadamları ve hükümet yetkilileri ile herhangi bir görüşme yapılmış değildir. Makalede yer alan diğer bir husus ise ‘Fileleftheros’ Gazetesi’nde yayınlanan ‘Azeriler Fikir Değiştirdi’ başlıklı yazısına atıfta bulunmanızdır. Şunu hemen belirteyim ki, Azerbaycan şirketinin başkanı olarak başka bir devletin medya organlarında konuyla ilgili olarak yayınlanan haberlerden sorumlu değilim. Bizim asıl amacımız, Kıbrıs’ta Türk işadamları ile ortak, yeni ve çeşitli projelerin hayata geçirilmesine ortam yaratmaktır. Aynı zamanda turizm şirketi olarak biz daima müşterilerimiz için yeni arayışlar içindeyiz.Gelecekte Larnaka’ya uçak seferlerinin açılması söz konusu olabilir; ama siyasi bir çerçeve verilmesini kesinlikle kabul etmiyorum.Füzuli ELEKBEROV‘İmproteks’ Şirketler Grubu’nun BaşkanıAKP ilanıBEN 22 yaşında üniversite öğrencisiyim. Dün Hürriyet Gazetesi aldığımda eklerine bakınca adeta şoke oldum. Tarafsız gazete ilkesine uymayan bir harekette bulunmuşsunuz. Nasıl mı? Eklerinizin arasında kendilerini tanıttıkları AKP kitapçığı vardı. Bunu Hürriyet nasıl kabul etti bilmiyorum. Kendinize iyi bakın. Ali Murat AKSU alimurat85@mynet.comTEMSİLCİNİN NOTU: Hürriyet, Türkiye’nin en etkili gazetesi. Bu yüzden, hem şirketler, hem de
seçim dönemlerinde siyasi partiler veya kiÅŸisel olarak politikacılar, ücreti karşılığı Hürriyet’e ilan veriyorlar. Veya ilan broşürlerini Hürriyet’le yine ücret karşılığı dağıtıyorlar. Genel Yayın Yönetmeni ErtuÄŸrul Özkök, ‘İlan kabul etmemenin istisnası, ilan içeriÄŸinin yasalara ve Hürriyet’in yayın ilkelerine aykırı olması. Bunun dışında Hürriyet, keyfi olarak bazı ilanları alıp bazılarını almazsa, bu tekelci bir davranış olur ki, Hürriyet’in ilkelerine ters’ dedi.ManÅŸete eleÅŸtiriYILLARDIR evimize giren tek gazete Hürriyet. Düzeyli bulduÄŸumuz için ailece okuruz. 16 AÄŸustos’taki manÅŸet, kanaatimce gazetenize hiç yakışmadı. Vurgulanmak istenen nedir? ManÅŸet deÄŸeri nedir? AKP ve CHP’nin iÅŸbirliÄŸi mi? Yoksa hangi partiden ya da görüşten olursa olsun, ‘Vay efendim, ne münasebet! Bizim kadınlarımıza damızlık erkek mi gerekiyormuÅŸ, biz erkek deÄŸil miyiz!’ diye düşünen Türk erkeÄŸi psikolojisinin Çankaya Belediye Meclisi’ne zuhur etmesi mi? Bir de Abdullah Cevdet’in vücut geliÅŸtirme sporcusu torununun fotoÄŸrafı. Alın bakın bu da damızlık erkektir mesajı mı veriliyor nedir? Yani bu tarihte o kadar olay ve gündem içinde Hürriyet’in manÅŸeti bu mudur? Levent ÇAÄžLAREngin Civan’ın oÄŸullarıBEN, Engin Civan’ın güreşçi oÄŸullarıyla ilgili yazınızı çok yadırgadım. Rüşvet alıp yolsuzluk yapan, Türkiye’yi dolandırmaktan mahkûm olan bu adamın nasıl bu ÅŸekilde reklamını yaparsınız? Benim babam da yıllarca devlet için mühendis olarak çalıştı. EÄŸer müteahhitlerden rüşvet almış olsaydı ben de ÅŸimdi 12 yıl tıp okuyup iÅŸsiz kalmış olmaz ve Amerika’da fink atıyor olurdum. Orada birçok baÅŸarılı insanımız var. BaÅŸarı hikáyesi anlatmak için bula bula Engin Civan’ın oÄŸullarından baÅŸka baÅŸarı öyküsü bulamadınız mı? Tamam, onlar genç ve babalarının yaptıklarından sorumlu deÄŸiller; ama babası öyle olanlar iÅŸte bu ÅŸekilde iyi yaşıyor diye Türkiye’nin gözüne sokmanız mı gerekiyordu?Dr. YeÅŸim YÃœCELTecavüz maÄŸdurunun fotoÄŸrafıBÄ°RKAÇ günden beri ÅŸu tecavüze uÄŸrayan talihsiz hanımla ilgili haber verme ÅŸeklinizi izliyorum da, doÄŸrusu üzülmek, utanmak ve öfke duymaktan kendimi alamıyorum. Siz bu hanımın yüzünü kamufle etmiÅŸ, bir de isminin baÅŸ harflerini vermiÅŸsiniz.Fakat verdiÄŸiniz teferruat o kadar gereÄŸinden fazla ki, onu çevresindekilerin tanımamasına imkán yok. Mesela onun patronunun fotoÄŸrafını, ismini, hangi ÅŸehirde ve ne ÅŸirketi olduÄŸunu ve aynı iÅŸyerinde çalışan niÅŸanlısının isminin baÅŸ harflerini ifÅŸada sakınca görmemiÅŸsiniz. Bu hanımın Sökeli olduÄŸunu ve oraya döndüğünü de yazarak ‘büyük bir gazetecilik örneÄŸi’ sergilemiÅŸsiniz! Yabancı uyruklu genç kızlar fuhuÅŸtan yakalanınca, yine hiçbir perdelemeye gerek görmeden gazetenizde yayınlamakta bir sakınca görmüyorsunuz. Sizi etik kurallara uymaya davet ediyorum. Yoksa aksıran imamın cemaati olmaz.Cem SÖNMEZ-FRANKFURTOKURLARDAN KISA KISA...MUZAFFER ERSOY Bir okur olarak soruyorum: Hürriyet Gazetesi hangi kesime hitap ediyor? Yıllarca basını izliyoruz. Yine bu yıl Hacı BektaÅŸ törenleri bir belediye baÅŸkanının evlatlık davası kadar Hürriyet’te önemli olmadı. Tüm televizyonlar, gazeteler gibi Hürriyet’e yakışmıyor.HALÄ°L SERTER TUT Ben Alanya’da yaÅŸayan duyarlı bir vatandaşım. 30 yaşındayım ve yıllardır Hürriyet okuyorum. Eskiden her ÅŸeyi yazar, içimize girerdiniz. ÖrneÄŸin, enflasyon rakamlarını halkın içinden tespit ederdiniz; ÅŸimdi ise bir yerlerden bilgi geliyor, siz yazıyorsunuz.SELÄ°M YAÅžAR Neden bazı haberlerinizde cinsel iliÅŸki ya da seviÅŸmek anlamında ‘aÅŸk’ kelimesini kullanıyorsunuz. Hiç de doÄŸru bir kullanım deÄŸil bu. BaÅŸka örnekler de var medyada, ‘AÅŸk yaparken kalp krizi geçirdi’ deniliyor mesela. Yahu aÅŸk yapmak ne demek? Bu güzel kelimenin içini neden boÅŸaltıyorsunuz?BAHRÄ° OVALI 31 Temmuz 2005 tarihli gazetenizde yer alan ‘Yeni Bir Sanayi Devrimi Nanoteknoloji’ baÅŸlıklı yazıda bir nanometrenin karşılığı milimetrenin binde biri olarak verilmiÅŸtir. DoÄŸrusu milimetrenin milyonda biri olmalıdır.Â
button