Güncelleme Tarihi:
“Boynu Bükükler”in kibar mı kibar edebiyat hocası olarak karşımızdasınız. Nasıl dahil oldunuz bu projeye?
- Daha önce Ahmet Kayımtu ile “Haneler” projesinde çalışmıştık. “Böyle bir proje var, yer almak ister misin?” diye sordu, kabul ettim. Yanlış hatırlamıyorsam projeye ilk dahil olan oyunculardan biriyim.
Diğer oyuncuların kim olduğunu bilmeden teklifi kabul etmek de cesaret işi, değil mi?
- Bu tamamen kişisel bir tercih bence. Yapımcımızı tanıdığım ve daha önceden yaptığı işleri bildiğim için içim rahattı. Dizinin senaryosunu okuduğumda da çok beğendim. Zaten Cüneyt İnay’ın kalem hakimiyetini çok severim. Hikâye ve işin sıcaklığı hoşuma gittiği için diğer oyuncuların kimler olacağını bilmeden kabul ettim. Şu an çok doğru bir karar verdiğimi görebiliyorum, çünkü sete sevinçle gidiyorum. Sonuç olarak çıkan iş de zevkli oluyor.
Diziyi henüz izlememiş olanlar için Mansur Öğretmen’den biraz bahseder misiniz?
- Mansur, edebiyatı seven ama maalesef bu alanda yeteneksiz bir arkadaşımız. Büyük halası tarafından büyütülmüş. Halası, Mansur’un edebiyata olan aşkını fark etmiş ve hiç olmazsa para kazansın diye edebiyat hocası olmasını sağlamış. Çok naif, hayattaki her şeye deli divane âşık olan garip bir adam; çiçeğe, böceğe, her şeye âşık. Karşı yakada oturmamasına rağmen günde iki kere vapura falan biniyor. (Gülüyor)
Siz nasılsınız bu konuda, aşkı dolu dolu yaşar mısınız?
- Bilmem, eşime sormak lazım. Ama Mansur’la karşılaştırırsak hiç alakam yok diyebilirim.
OKAN BAYÜLGEN’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM
Hâlâ müzikle ilgileniyor musunuz?
- Evet, evde kendi kendime akustik gitarımı çalıyorum.
Bu yönünüzü oyunculuğunuzla birleştirmeyi düşünüyor musunuz?
- Nadir de olsa tiyatro oyunlarında gitar çaldığım oluyor. Önümüzde hem müzik yeteneğimi hem de oyunculuğumu bir arada kullanabileceğim bir proje olacak, henüz yapım aşamasında. Çok detay vermek istemiyorum ama enteresan bir kadroyla enteresan bir iş çıkarmak istiyoruz.
Sizi hep komik rollerde görüyoruz, normalde de komik biri misiniz?
- Normal şartlarda çok eğlenceli bir tip değilim. Geç açılanlardanım. Sosyal hayatta insanları çok eğlendirmem.
Bir dönem Okan Bayülgen’le birlikte televizyon programı yapıyordunuz. Onunki gibi bir program yapmayı ister misiniz?
- Okan’dan çok şey öğrendim. 2,5 yıl boyunca birlikte canlı yayın performansı yaptık. Bir programın giriş, gelişme ve sonuç bölümleri nelerdir, nasıl hazırlanır, eksik kalan şeyler nasıl tamamlanır gibi birçok şeyi Okan’dan öğrendim. Bu öğrendiklerimi elbette uygulamaya geçirmek isterim ama doğru yerde, doğru insanlarla ve doğru zamanda. Nasılsa önümüzdeki 30 yıl boyunca buralarda olacağım, bu yüzden çok acelem yok. (Gülüyor)
Peki, önümüzdeki 30 yıl boyunca başka neler yapmayı hedefliyorsunuz?
- Çok uzun vadeli planlar yapmaktan yana değilim. Çünkü biz ne kadar yapsak da o planlar değişir.
ŞİMDİDEN KIZIMI İSTEMEYE GELECEKLERİ GÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM
Bugünlerde yeni bir heyecan daha yaşıyorsunuz. Yakında baba olacaksınız...
- Evet, yeni heyecanları tadıyoruz. Eşim şu an 7,5 aylık hamile. Bir kızımız olacak. Açıkçası kızım olmasını çok istiyordum, öyle de oldu.
Kız çocukları babaya daha çok düşkün olur, bu yüzden mi kız olsun istiyordunuz?
- Galiba... Aslında çevremdeki tüm kız çocuklarıyla rahat iletişim kuruyorum. Dolayısıyla kendi kızımla da iyi bir iletişimim olur diye düşünüyorum. Zaten hepi topu iki seçeneğimiz vardı. (Gülüyor)
Nasıl bir baba olacaksınız sizce?
- Hiçbir fikrim yok, bunu yaşayarak göreceğiz. Bu soruyu kendi kendime ben de soruyorum. Hatta ilk önce doğumdan sonraki günler nasıl geçecek, neler yaşayacağız diye düşünüyorum. Daha sonra ilkokul günlerini, gençlik günlerini ve en sonunda da istemeye gelecekleri günü düşünmeye başlıyorum. (Gülüyor) Abuk sabuk şeyler geçiyor aklımdan. Hamilelik sürecinde endişe, sevinç, kaygı gibi birçok duyguyu aynı anda yaşıyorum. Bir oyuncunun bu duygu değişimlerini yaşaması çok enteresan oluyor.
DOĞUMA GİRECEĞİM
Nasıl bir his babalık?
- Bebeğimizle ilk defa altıncı ayındayken temas kurdum. Annesinin karnındaki hareketine şahit oldum. İnanılmaz bir duyguymuş...
Hamilelik sürecinde eşinize destek oluyor musunuz?
- Şu ana kadar aşerme durumu olmadı. Gecenin bir yarısı uyanıp “Canım şunu çekti” demedi daha ama önümüzde kısa bir dönem daha olduğu için hemen dilimi ısırayım. (Gülüyor)
Doğuma girecek misiniz?
- Gireceğim tabii.
Bu sizin kararınız mı, yoksa eşinizin isteği mi?
- Ortak kararımız. Sezaryen olursa gireceğim, normal doğum olursa eşim girmememi rica etti. Bakalım, sonucu hep birlikte göreceğiz.