Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2005 00:00
1929’dan beri Beyoğlu’nda özel sipariş üzerine gömlek diken bir dükkan Martino. Müşterileri arasında Atatürk, Celal Bayar, İsmet İnönü, Nail Keçeli, Erman Yardelen, Ferit Şahenk, Can Bartu, Rahmi Koç, Cevdet Sunay, Süleyman Demirel, Fahri Korutürk gibi isimler vardı. Kurucusu Pedro Martino 1973’t e vefat etti.
Dükkanı Martino’nun öğrencisi Yusuf Zengilli devraldı. Ama Zengilli’nin işleri son yıllarda gitgide kötüleşti. Hatta
Yusuf Bey dükkanı kapatmayı bile düşünüyordu. Ama bunu duyunca dehşete kapılan Uğur Dündar ile Okan Bayülgen devreye girdi. Biz de onların peşine düştük, Martino’nun sırrı nedir, öğrenmeye çalıştık.
Gömlekçi Martino’nun patronu Yusuf Zengilli bir gün Okan Bayülgen’e şöyle dedi: ‘Eski insanlar Beyoğlu’na inmez oldu. Beyoğlu eski Beyoğlu değil artık. Bizim ürünlerle müşteriyi cezbetmek neredeyse imkansız. Biz de kapatacağız artık, gıda işine gireceğiz.’
Okan Bayülgen önce kulaklarına inanamadı, Yusuf Bey şaka yapıyor sandı. Ciddi olduğunu anlayınca, ‘Dur abi yapma, bana bir iki ay müsaade et’ dedi.
Okan Bayülgen işe Martino giyen ünlüleri aramakla başladı. Güneri Civaoğlu ve Uğur Dündar ile konuştu, durumu anlattı. Yusuf Zengilli’ye destek vermek için sözleştiler. Herkes Martino’nun kapanmasının bir felaket olacağı konusunda hemfikirdi. Gömleksiz kalacaklardı!
Biz de bu destek operasyonunun bir parçası olarak Uğur Dündar ve Okan Bayülgen’le birlikte Martino’ya gittik, Martino’nun önemini anlamaya çalıştık.
Önce Uğur Dündar, Martino’nun hayatındaki yerini anlattı: ‘Hiçbir zaman sponsorlar tarafından giydirilmedim. Hiçbir firma adını göğsüme yazmadım. Çünkü iki metre kumaşa özgürlüğümü satmam. Her zaman özel dikim gömleğe meraklıydım ama Martino ile Güneri Civaoğlu sayesinde tanıştım. Civaoğlu 1992 yılında bana Martino’dan bir gömlek hediye etti. O günden sonra gömleklerimi hep Martino’ya diktirdim. Benim vücut ölçülerim normal konfeksiyon ölçülerine uygun değil. Hazır gömlek almam imkansız. Yakası olunca, kol olmuyor. Beden olduğu zaman, kol büyük geliyor. Diktirince çok rahat ediyorum. Yakasını istediğim kadar sıkı yaptırıyorum. Kravatım hiç kaymıyor.’
OKAN BAYÜLGEN’İN İSMİ, İÇ CEBİNDE GİZLİ
Okan Bayülgen’in Martino’yu keşfedişi lise yıllarına dayanıyor. Dükkan
Galatasaray Lisesi’nin tam karşısında olduğu için Bayülgen’in dikkatini çekmiş. Bir gömlek alınca da arkası gelmiş. Harçlıklarını biriktirerek gömlek diktirmeye başlamış. ‘Hayatımızda bir yere ait olduğumuzu belgeleyen yerler vardır. Benim için Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) neyse Martino odur. İkisi birbirini doğrular. Martino ilk bakışta bir giyim mağazası gibi görünür. Ancak Martino bir erkeğin başarısını, eğitimini, hayatını belgeleyen şeyler diker. Yusuf Usta’ya göre bir erkek pırıltılı şeyler giymez, fazla aksesuvar takmaz. Şıklığı üzerinde taşıdığı ayrıntılarda gizlidir.’
Okan Bayülgen Martino’dan gömlek alabilecek bir erkeğin paradan daha önemli şeylere sahip olması gerektiğini düşünüyor. Aileden ve okuldan alınan eğitimi kasteden Bayülgen diktirdiği gömleklerin üst cebine, siyah kumaşa siyah, beyaz kumaşa beyaz iplikle O.B. diye yazdırıyor. Gömleğin iç cebinde de Okan Bayülgen yazıyormuş ama ‘bunu ancak beni soyan kadın görebilir’ diyor. O kadının gözünde nasıl bir portre çizdiğini de şöyle anlatıyor: ‘O etiket sizi farklı kılar. Kadına bu yazı nerede, nasıl yazdırılır diye düşündürür. Özel bir erkek olduğunuza karar verir.’ Megaloman olduğunuzu zannetmez mi diyoruz. İçine bir kurt düşüyor: ‘Hayır, belki de evet. Biz ona egosantrik desek.’
Okan Bayülgen sezonda en fazla on, Güneri Civaoğlu altı, Nail Keçili 24 adet gömlek diktiriyor. Uğur Dündar ise duruma göre değiştiğini söylüyor. Ama acil durumlar için gardırobunda iki-üç yeni gömlek mutlaka bulunduruyor.
ÖZEL DİKİM GÖMLEĞİN ÖZELLİKLERİ
Üzerinize cuk diye oturur.
Yakası, manşeti bozulmaz.
Kumaşı kalitelidir. Kaliteli kumaş az buruşur. Makbul olanı da budur. Çünkü hiç buruşmazsa o kumaşın içinde elyaf var demektir.
Uzun ömürlüdür. En az 80 kere yıkayabilirsiniz.
Yakasında ya da gömlek cebinde adınızın ve soyadınızın baş harfleri yazar.
İsterseniz cepli, isterseniz cepsiz diktirebilirsiniz. Cepsiz gömleğin kalıbı jilet gibidir, abiye takımlar için idealdir. Beyaz ve açık mavi her zaman moda bu yıl küçük İtalyan yaka popüler
Özel dikim gömleğin de bir modası var. Örneğin bu yıl küçük İtalyan yakaları çok popüler. Yusuf Zengilli yakaların gitgide uzadığını söylüyor. ‘Çok yakında uzun Antuan yakalar tekrar moda olacak görürsünüz. Zaten moda dediğiniz şey kısır döngüden ibaret.’ Yılın rengi pembe. Zengilli, örnek olarak da Uğur Dündar’ın gömleğini gösteriyor. Her zaman moda olan iki renk ise beyaz ve açık maviymiş. Siyah ve beyazdan başka renk giymeyen Okan Bayülgen bu konuda yorum yapmıyor. Martino’da gömlek fiyatları 100 YTL’den başlıyor, 300 YTL’ye kadar gömlek var.
Sibel ARNA