OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 03, 2005 00:00
‘Daha üç aylıkken yürütecinde ayakta duran oÄŸlum Atakan, bir sabah ayaklarının üzerine basamamaya baÅŸladı. Ters giden bir ÅŸeyler vardı. Doktor doktor dolaÅŸtık, sonunda oÄŸluma çok nadir görülen bir omurilik kanseri teÅŸhisi konuldu. 10 günlük ömrü olduÄŸu söylenen Atakan, ÅŸimdi 7 yaşında ve okuma-yazma bile biliyor!’ Sevil Åžahin’in, Formsante dergisi haziran sayısı için anlattıkları, azmin zaferinin öyküsü. Her ÅŸey Atakan henüz 5 aylıkken baÅŸladı. 3 aylıkken yürüteciyle ayakta durabilen, yürüyebilen oÄŸlumuz bir gün ayakları üzerine basamamaya baÅŸladı, pelte haline geldi. Göğsüne de bir hırıltı gelmiÅŸti. Doktorlar, biz olmadığına emin olsak da, ‘böbrek yetmezliÄŸi’ teÅŸhisi koydular... Bir gün sırtında, omuriliÄŸinde ceviz kadar bir ÅŸiÅŸlik çıktı. Önemsemedi doktorlar. Ama biz arayışımızı sürdürdük. Sonunda oÄŸlumuzun rahatsızlığını tespit eden bir ortopedi uzmanı oldu. Atakan’ın sırtını açan doktor, açar açmaz kapattı ve eÅŸimle beni özel bir görüşmeye aldı. Bizden omurilik MR’ı istedi. Maalesef MR’ın sonunda 850 gramlık bir tümör tespit edildi. OÄŸlumuz çok nadir görülen omurilik kanserine yakalanmıştı. Atakan’ı hemen Almanya’ya götürmeye karar verdik. Durumun ne kadar vahim olduÄŸu çok net bir biçimde karşımıza çıktı. DOKTORLAR Ä°NANMADI Doktorlar, ‘Vaktiniz yok, Atakan’ın 10 günlük ömrü var, 11’inci günü asla çıkartamaz. Tümörü oldukça büyük ve kalbe çok yakın. Kalbe dokunduÄŸu an kaybedeceÄŸiz. Hemen burada ameliyat ettirmeniz gerekiyor’ diyorlardı. Apar topar ÅŸu anki beyin cerrahımızı bulduk. O da ‘şansı yüzde 1’ diyordu. Çünkü Atakan 9 aylıktı ve sadece 6 kiloydu. Bu umutsuzlukla oÄŸlumuzu ameliyat ettirdik. Beyin doktoru ameliyattan sonra Atakan’dan, bizden daha çok ümitlendi, bizi kemoterapiye yönlendirdi. Gel gelelim kemoterapiyi uygulayacak uzmanlar, hastalığın tedaviye cevap verecek bir tür olmadığını, 9 aylık bir çocuÄŸu daha fazla hırpalamamamız gerektiÄŸini söylüyorlardı. Sonunda Ä°stanbul’da Atakan’ı kemoterapiye alacak bir çocuk onkoloÄŸu bulduk. Tedaviden bir hafta sonra sırtındaki 22 santimlik kitle kaybolduÄŸunda doÄŸrusu uzmanımız bize inanmamıştı. Ancak 9 kür terapinin ardından yüzde 50 baÅŸarı saÄŸlandığını görünce doktorlar da en az bizim kadar hırsla devam ettiler tedaviye. Atakan 2 yaşına gelmiÅŸti. Bu kez radyoterapide ısrarcı olduk. Maalesef cevap alınamadı. Dini inançları kuvvetli biriyim. Bir gece rüyamda kutsal bir yer gördüm ve oraya gitmek istedim. Bu sırada bir arkadaşımız ‘falan yerde birisi var gider misiniz’ deyince eÅŸim de beni kırmadı ve gitmeye karar verdik. Orada enteresan ÅŸeyler yaÅŸandı diyebilirim. Dönüşümüzün üzerinden 4 ay geçmiÅŸti. Aslında her üç ayda bir kontrole gidiyorduk. Ama öğrenecek iyi bir ÅŸeyimiz olmadığı için iÅŸi uzatıp duruyorduk. Sonunda yeniden MR çektirdik. Doktorumuz ‘Tedaviye çok iyi sonuç almışız’ deyince, inanın donup kaldık. Hastalıkta yüzde 60 oranında bir cevap almıştık. Artık tamamen kontrol altındaydı. Bu kez Almanya’ya gittik. Oradaki doktorlar Atakan’ı gördüklerinde gerçekten çok ÅŸaşırdı. HASTALIÄžI YENMÄ°ÅžTÄ°K KÄ°Eylülde okula baÅŸlayan Atakan’a kasımda bir MR çekildi. Ve kabus yeniden üzerimize çöktü. Hastalığı maalesef en başına dönmüştü! Ãœstelik hastalık kafatasına da metastas yapmıştı. Apar topar bir ameliyat daha geçirdi oÄŸlumuz. Bu arada öyle yıpranmıştık ki artık, doktorlara rica ettik: ‘Bize Atakan’ın hastalığı ile ilgili bir ÅŸey söylemeyin. Çünkü biz bir ÅŸeyler bilince bunu öteki çocuklarımıza yansıtıyoruz.’ Ãœniversiteye giden bir oÄŸlumuz ve ortaokul öğrencisi bir kızımız var. Ä°kisi de bu süreçte periÅŸan oldu. Bu arada Atakan nasıl bir çocuk diye merak ediyorsanız ÅŸunu söylemeliyim ki yaÅŸama çok baÄŸlı ve hayatı çok seviyor. ‘BoÅŸver anne, niye üzüyorsun kendini’ der. Bu arada Atakan için internet üzerinde bir e-grup oluÅŸturduk. ‘Atakanca.com’u kurduk. Atakan’ın son durumu ne diye sorarsanız. Tedavisi sürüyor, yakında doktorların önerdiÄŸi bir ilacın hiç kullanılmamış dozu kendisine uygulanacak. Doktorlar son derece umutlu. Sonrası ne gösterir biz de bilmiyoruz... OKULA DÄ°KÄ°Åž Ä°ZÄ° YÃœZÃœNDEN GÄ°TMÄ°YOR Atakan, son ameliyatı olana kadar okuluna devam ediyordu. Saçlarının dökülmesini pek sorun etmiyordu ama başındaki dikiÅŸ izi belli olduÄŸu için okula gitmek istemedi. Åžimdi öğretmeni eve geliyor. Okumayı yazmayı çözdü bile.Â
button