Hakan GENCE
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 09, 2010 00:00
Offshore bir nevi Formula 1’in deniz versiyonu. Hız, adrenalin ve tehlike bu spor için de geçerli. Bu haftasonu başlayan Offshore yarışlarının ilk ayağı İstanbul’da olacak ardından yarışlar Van’dan Mersin’e pek çok şehirde gerçekleşecek. Yarışlar öncesinde YKM Sport takımının üyeleri, YKM Yönetim Kurulu Üyesi Saruhan Tan ve tekstilci kuzeni Kerim Zorlu’yla buluştuk. Tuzla Tersanesi’ndeki teknelerinin son eksiklerine yarış öncesi birlikte göz attık.
Saruhan Tan ve Kerim Zorlu’nun babalarının da motor sporlarına merakı vardı. İkili daha çocuk yaşlarında babalarının ralli başarılarını ve yarış görüntülerini izleyerek büyüdü. Saruhan Tan, babasının kupa alırken çekilen fotoğraflarına bakıp övündüğünü söylüyor: “Dedem de denize meraklıydı. Daha küçük yaşlarda dedemle denize açılırdım. Dedemin ve babamın tutkuları bende birleşti.”
Kuzenler yazlarını adalarda geçiriyordu. Adada yaptıkları bir tatil sırasında Türkiye Yelken Federasyonu’na bağlı İstanbul Offshore Kulübü’nün başkanı ve kurucusu Işıklar Holding ortağı Uğur Işık sayesinde Offshore ile tanıştılar. Işık, boşta duran teknesini onlara vermeyi teklif etti. İkili bu fırsatı kaçırmadı. Tekneyi elden geçirdi ve çalışmalara başladı. Zamanla da bu işte profesyonel oldular ve kendi takımlarını kurdular: YKM Sport.
40’INDAN SONRA COŞANLARIN SPORUTakım dört sezondur yarışlara katılıyor. Onlar da yarıştıkça teknelerine ve spora iyice alışıyorlar. Geçen sene ilk kez dereceye girmeye başladılar ve podyumda boy gösterdiler. Lig usulü düzenlenen yarışlarda İstanbul Moda’da üçüncülük, Van’da ikincilik ve Mersin yarışında birincilik aldılar.
Saruhan Tan bu sene çok iddialı olduklarını ve birinciliğe oynadıklarını söylüyor: “Geçen senenin ortalarında bir yeni tekne aldık. Şimdi iki teknemiz var. Önceki teknemiz daha eskiydi ve derece yapamıyorduk. Yeni tekneyle derecelerimiz de gelmeye başladı. Bu senede teknemizin donanımımını yeniledik. Yeni motor aldık.”
Peki bu tekne ve motorlar çok mu pahalı? Ne kadara sahip olunabilir araçlara? “Tekne ve motorlar yaklaşık 60-70 bin Euro’ya mal oluyor. Bunun dışında yarışlar sırasında teknik ekip, konaklama ve araçların bir yarış alanından diğerine taşınma ücretleri var” diyor Saruhan Tan. Bu sporu yapanların yaş ortalamasını soruyoruz: “Herhalde 40’ından sonra coşanların sporu. Bu işin şakası tabii. Herhalde belirli bir maddiyat gerektirdiği için daha çok olgun kişiler bu spora ilgi gösteriyor” diyor.
İTALYA’YA GİDEBİLİRLER
Offshore yarışlarına bu sene Danimarka, ABD, Fransa, İtalya, Polonya gibi ülkeler katılıyor. En çok ilgi Anadolu’daki yarışlara. Tabii Türkiye’de alınan puanlar dünya şampiyonasındaki hanenize yazılıyor. YKM Sport, önümüzdeki günlerde İtalya’daki yarışlara da katılmayı planlıyor.
BİRİ DİREKSİYON DA DİĞERİ GAZDABu özel tekneleri kullanmak için özel bir eğitime gerek yok. Motorsporlarına ve denize olan aşinalığınız, bilginiz ve kabiliyetiniz yeterli. Tekneler iki kişi tarafından kullanılıyor. Saruhan Tan, yani pilot direksiyon başında. Kerim Zorlu’ysa gazcı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda motorun ayarlarını yapıyor. Saruhan Tan 100 mil hız yapabildiklerini söylüyor: “Bu da kara araçlarında 160 kilometre hızla gitmeye eş değer. Ona göre offshore teknesi kullanmak yeni arabası 2010 model Camaro’dan bile daha zevkli: “Belki denize tutkun olduğum için bunu söylüyorum. Bir de denizde yoğun bir
trafik yok. Önünüze birilerinin atlaması zor ihtimal.”
ÖZEL BİR DİL GELİŞTİRDİK
Saruhan Tan, Offshore yarışlarında iyi derece almanın uyumlu bir ekiple olabileceğini görüşünde. “Şöyle düşünün siz direksiyondasınız ama başkası gaza basıyor. Ve bazen gaza basan kişinin yeri gerideyse nereye gittiğinizi görmüyor. Bu yüzden yarış sırasında senkronize olmanız gerek. Bizim aramızda konuşmayı sağlayan araç yarışlarımız sırasında hep bozuldu. Ama artık aramızda farklı bir refleks geliştirdik. Kendimize özel bir el dilimiz var. Her şeyi o hareketlerle birbirimize anlatıyoruz.”
RALLİDEN DAHA TEHLİKELİ
Offshore ralliye göre daha tehlikeli bir spor. Çünkü deniz üzerinde kaza yapılırsa tekne ters dönüyor. Ve sporcular içinde havasız kalıyor. Bu yüzden araçları kullanmadan önce mutlaka böyle bir durumla karşılaşırsanız nasıl kurtulucağınızı gösteren testlere girmeniz gerek. Bu testler havuzda yapılıyor. Kokpitin maketi havuza atılıp ters çevriliyor ve içinden nasıl çıkılacağı eğitmenler tarafından uygulamalı olarak gösteriliyor. Yarışçılar böyle zorlu bir durumda kalma riskine karşı F16 pilotlarının kullandığı donanımlarından faydalanıyor. Yanlarında hava maskeleri var. Saruhan Tan şimdiye kadar kaza geçirmediklerini söylüyor: “Hız tutkum hep oldu ama riskli ve tehlikeli şeyleri sevmem. Ama nedense bu sporun adrenalini bana iyi geliyor. Eşim, annem, babam heyecanlanıyor, her yarış öncesi bu durumlarını dile getiriyorlar. Ama bizim tutkumuzdan dolayı çok da ses çıkarmıyorlar.”
HER YARIŞTA 2 KİLO GİDİYORYaz aylarında yarışlarda tekne içinde sıcaklık 60 dereceyi buluyor. Bu da yarışçıların ciddi su kaybetmesi demek. Yarışçılar, “Stresten dolayı da sürekli kendinizi kasıyorsunuz. Bu da bizi çok yoruyor. Her yarışta 1-2 kilo su kaybediyoruz” diyorlar.
2010 DÜNYA ŞAMPİYONASI TAKVİMİ
Yarışlar şampiyona boyunca cumartesi ve pazar günleri. İlk yarış bu haftasonu, İstanbul Eski Galata Köprüsü-Haliç’de başlıyor. Ardından şöyle devam ediyor: 22 Mayıs-23 Mayıs Kocaeli, 5-6 Haziran Kahramanmaraş, 19-20 Haziran Van, 17-18 Temmuz (yer görüşmeleri devam ediyor), 31 Temmuz- 1 Ağustos (yer görüşmeleri devam ediyor), 18-19 Eylül İstanbul, 2-3 Ekim Kemer, 23-24 Ekim Adana, 30-31 Ekim Mersin.