Öbür dünyada eski eşle buluşmak meselesi

Güncelleme Tarihi:

Öbür dünyada eski eşle buluşmak meselesi
Oluşturulma Tarihi: Ekim 26, 2006 18:14

* Safiye Soyman (Şarkıcı) : “Allah'tan başka kimse bilmez. Günahları yoksa, Allah'ın karşısına gittikleri zaman orada kavuşurlar. Ben de buna inanıyorum. Kullar yardım ederlerse, cömert olurlarsa mutlaka cennette beraber olurlar”.

* Levent Ülgen (Oyuncu) : “Eğer laik bir ülkeysek din ve devlet işleri birbirine karıştırılmayacaksa, dini kurullarımız da daha ciddi işlerle uğraşmalıdır”.

* Sezen Cumhur Önal (Sunucu) : “Benim böyle söylemlere ihtiyacım yok. Her şey Kur'an-ı Kerim'de yazıyor. Cennete de kimin kiminle birlikte olacağı belli midir?”

* Zekeriya Beyaz (İlahi şovmen) : “İnsanların arzuladıkları herşey cennette vardır. Bu bir ayettir. Nefislerin arzu ettiği iştahla şiddetle arzu ettiği her şey cennette bulunur”.

Bu derlemeyi kim yaptıysa özellikle tebrik ediyorum. Çok isabetli bir seçim olmuş. Ahu Tuğba’nın elektrik kontağı sevgilisi de görüş bildirse daha da güzel olurmuş.

*

Monogamiden kurtuluş yok ... başlığına gelince:

Dediğim gibi, başlığı atan meslektaşım muhtemelen evli olduğundan petkası sıkmamış ‘ÖTEKİ DÜNYADA KARIDAN (HERİFTEN) KURTULUŞ’ yok diyememiş. Aklından geçirmediyse nâmerdim!

Ama söylenmesi gereken budur.

Sen bu dünyada elli, altmış sene p..vengin pis çoraplarını yıka, ağız kokusunu çek, tam ‘Öldük de kurtulduk’ derken, ce-eee, öbür tarafta da karşına çıksın!

Sen bu dünyada elli, altmış sene karının dırdırını çek, gözün her dakika dışarıda olsun, canın çeksin, burnun sızlasın, tam ‘Öldük de kurtulduk, gelsin sonsuza kadar çıtır huriler...’ derken...

Bu, sizin benim gibi ‘elhahdülillah müslüman’lar için böyle.

Neydi bize söylenen: Cennette şarap ibadullan, ortalık huri kaynıyor, üstelik bütün erkekler 33 yaşında, kızlar 16...

Kimimiz bu dünyanın eziyetine (buna karı dırdırı, terli herifin soğan kokusu dahil) cennete bize sunulacak olan bu hurilerin hayaliyle katlandık...

Kimimiz elimize, belimize ‘Cennette telafisi var bunun’ diye sahip çıktık...

Bize bu yaptığınız insanlığa sığar mı ey Diyanet uleması!

Gerçi durumu beter olanlar da var: mesela o İngiliz kadın yazarın dediği gibi ortalama 52 saniyede bir aklı şeyine giden, kadının saç telini yahut önünde namaz kılan erkeğin dibini görünce azan, yedi yaşındaki kızlardan ‘şeytana uyarım’ diye uzak duran, on yaşındaki öz kızını bile ‘ne olur ne olmaz, kendime hâkim olamam’ diye öpüp okşamayan sapıklar...

Ama bunların bu dünyada (kendi açılarından) tesellisi var en azından: bonus kart misali ‘+ 3’ karı almak, 12-13 yaşında kızların koynuna dalmak, büyü bozacağım ayağına saf kadınların orasını burasını mıncıklamak... gibi mesela.

*

Her din, insanlara şöyle böyle bir cennet vaat eder. Hem bu dünyanın (Allah’a mal edilmemesi istenen) acılarına ve adaletsizliğine tahammül edebilsinler diye, hem de dinin ve öteki dünyanın promosyonu olarak.

Hani bektaşi camide dua ediyor, ara sıra da yüksek sesle ‘Allahım bana bir şişe şarap ihsan eyle’ diyormuş. Cemaat imama şikayet etmiş. İmam bektaşiyi fırçalamış:
- Bak bu Müslümanlar’a, onlar dualarında Allah’tan iman diliyorlar. Utanmıyor musun sen şarap istemeye!
- Vallahi, demiş bektaşi, normaldir: insan neyi eksikse onu ister Allah’tan!

Aynı şekilde, insanoğlu bu dünyada neyin eksikliğini çekerse, Allah ona öteki dünyada onu verecektir. Arabistan çöllerinde doğan İslam dininin müminlere buz gibi dereler, taş gibi huriler vaat etmesi normal. Engin Ardıç diyordu galiba, dinimiz İskandinavya’da ortaya çıksaydı, insanlara muhtemelen ‘Gürül gürül odun sobalarının yandığı, sıcacık bir cennet’ vaat ederdi.

Toparlayalım konuyu isterseniz:

Diyanet’in “Dünyadaki mümin eşlerin cennette beraber olmaları mümkündür. Mümin olan aile fertlerinin cennette birlikte bulunacaklarını haber veren ayetlerde, cennete girmeyi hak eden eşlerin orada beraber olacakları özellikle vurgulanmaktadır. Yeni bir fizyolojik ve psikolojik yapıyla yaratılacak cennet kadınlarının ve hurilerin tercihen kişilerin kendi eşlerinden oluşacağını söylemek mümkündür...” fetvasına ekrar bir göz atalım:

- Eğer Müslüman erkeklere (Türkler gibi Araplar’ın da aklı şeyindedir malûm) “öteki dünyada da ve sonsuza kadar aynı kadınla birlikte olacaksın” derseniz, ya (kadınları ve erkekleri Cennet’ten soğuturarak) İslam’a zarar verirsiniz, ya da bu dünyada (zinayı teşvik ederek) günaha sokarsınız ki Cennet kapısı sonsuza kadar kapanabilir.

-
Ancak, yukarıdaki açıklamadan anlıyorum ki, ulema bu ihtimali de göz önünde bulundurmuştur: “dünyadaki mümin eşlerin cennette beraber olmaları mümkündür” demektedirler. Mutlaka değil. Mümkün ve tercihen... Yani isteğe veya kısmete bağlı. Demek ki Cennet’te bir ‘selamet’ umudu her zaman vardır!

-
Ve nihayet, asıl önemli husus ve fetvanın asıl can alıcı detayı “yeni bir fizyolojik ve psikolojik yapıyla yaratılacak cennet kadınlarının ve hurilerin...” sözünde yatıyor. Gazeteci olsaydım eğer, fetvayı verenlere açar sorardım, ‘Ne demek istediniz?’ diye. Muzır olduğum için ben bu sözden, kadınlara ve erkeklere Cennet’te bir ‘gençleşme ve estetik operasyonu’ vaadi çıkarıyorum. Yani eski karınızla, kocanızla tekrar buluşma ihtimaliniz kuvvetli ama, merak etmeyin... Öteki Dünya’da onu gençleşmiş, güzelleşmiş ve kötü huylarından arınmış olarak bulacaksınız!

*

Bu bayramda ‘laikler’ arasında aşağıdaki e-tebrik kartı ve cep mesajı çok modaydı. Bana bunu yollayan arkadaşımın notu asıl beni kahkahalarla güldürdü:

ABİCİM, ÇOK GEÇMİŞ OLSUN!

Şaka bir yana, ben dinin ve dindarların eleştiriye hatta bu tür takılmalara açık ve hoşgörülü olanını çok seviyorum. Mamuşum’un güleryüzlü İslâmını çok özlüyorum.

Hürriyet 

 

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!