OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 20, 2003 00:00
Eskişehirli Cem Özdilek (18) kapkara yüzünden masmavi parıldayan gözleriyle gazete sayfasından bakarken girdi hayatımıza. Elektrik çarpmıştı. Hem de fena halde. Neyse ki kauçuk tabanlı botları vardı. Ve o tepesine tırmanırken epeyce terlemişti. Botlar ve teri sayesinde mucize eseri hayattaydı. 16 gündür her gün ameliyat olan Cem Özdilek 'Tek bir kare beni bu hale getirdi ama hálá fotoğraf çekmek istiyorum’ diyor.Eylülün ikisiydi. Öğle sıcağı Eskişehir'i kavuruyordu. Cem Özdilek (18), saat bir civarında evden çıktı. Gece yatağa yatmadan önce kafasında kurduğu fotoğrafı çekmek için istasyona gidiyordu. ‘‘Trenin gözü’’nden rayların fotoğrafını çekecekti. Arkadaşı trenin üstüne çıkmaması için onu uyarmaya çalıştı ama Cem kafasına koymuştu bir kere. Kan ter içinde trene tırmandı. Daha fotoğraf makinesinin netlik ayarını yapamadan 25 bin volt elektrik nemli vücudundan içeri girdi. Yüzde altmışı yanmış bir şekilde hastaneye ulaştırılırken ajans muhabirleri bu kez Cem'in fotoğrafını çekmek için istasyona gelmişti. SAÇLARIMI KESTİRMEM!Cem Özdilek, Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi aciline getirildiğinde sınırın öteki tarafına geçmek üzereymiş. Doç. Dr. Cengiz Çetin, Cem'i görür görmez mikrop kapmasın diye saçlarının kesilmesini istemiş. Konuşmaları duyan Cem sedyeden doğrulmuş ve 'Ölürüm de saçlarımı kestirmem' demiş. 18 yaşındaki lise ikinci sınıf öğrencisi Cem Özdilek işte böyle bir 'deli' kanlı.18 Eylül günü hastanedeki odasına girdiğimizde yüzündeki yanıklar nispeten geçmişti. Bütün itirazlarına rağmen kesilen saçlarıyla belden aşağısı yanık bir şekilde yatıyordu. Trenin üstüne niye çıktın, sorumuza 'Trenin gözünden rayların fotoğrafını çekmek istedim. Çok güzel bir kare olacaktı. Ama yapamadım' cevabını verdi. Ve fotoğrafçılık aşkını anlatmaya başladı: 'Fotoğraf benim hobim. Her şeyin fotoğrafını çekiyorum. Elimde makine dağ, tepe dolaşıyorum. İnsanların portrelerini çekmeyi çok seviyorum. Belli etmeden,
haber vermeden, gizlice...'İlk fotoğraf makinesini altı yaşındayken babası hediye etmiş. O günden beri fotoğraf çeken Cem, bir yıl önce bu işi profesyonel olarak yapmaya başlamış. Bir arkadaşıyla beraber Forix isimli bir ajans kurmuş. Harçlıklarını birleştirip ikinci, hatta üçüncü el spot, jalüzi, paraflaş sistemi satın almışlar. 'Katalog çekimleri yapıyorduk. Bir de manken olmak isteyen arkadaşlarımızın fotoğraflarını çekiyorduk' diyen Cem iki yıl önce 'Best Model Of Turkey' yarışmasına katılmış ama elenmiş.Üniversiteden sonra sinema televizyon okumak isteyen Cem fotoğrafçılıkta çok iddialı. Ben kendi fotoğraflarıma hayranım. Benim fotoğraflarım sinema karesi gibidir. Bir kadının elini kaldırıp saçını düzeltmesini kare kare çekerim.' Cem'in hastaneden çıkınca yapmak istediği ilk şey
film çekmek. Senaryoyu bir arkadaşı yazmış, filmi birlikte yöneteceklermiş. Fotoğraf çekmeyi şimdiden özlemiş. 'Bir tek kare beni bu hale getirdi ama hálá fotoğraf çekmek istiyorum' diyor. Röportaj esnasında en çok fotoğrafçımız Senih Gürmen'in makinesiyle ilgilendi. Hatta bir ara makineyi alıp bizim fotoğrafımızı bile çekti.ALİ CEMAL ÖZDİLEK (Cem'in babası)Bana çekmişBundan 18 yıl önce beyin tümöründen hastanede yatıyordum. 20 kilo vermiştim. Doktorlar benden ümidi kesmişti. Hanım sekiz buçuk aylık hamileydi. Çocuğumu babasız bırakmamak için dua ettim. Ertesi gün bana bir kuvvet geldi. Emekleye emekleye yürümeye başladım. 20 gün sonra Cem'i kucağıma aldım. Cem'le beraber yeniden doğdum. Cem benden bir hafta büyük. Benim ona bir hayat borcum var. O ölemez. Çocukluğundan beri çok enteresan şeyler yapardı. Bana çekmiş. Ben de çocukken beş tekerlekli araba yapmıştım. Bir yıl çalışım uçak yaptım. Çok az yükselebildim, çakıldım. Büyük bir kaza atlattım. Cem de sürekli böyle şeyler yapardı. Ama fotoğraf onun aşkı.' AYTEN KIZILTAŞ (Cem'in teyzesi)Onu
Atatürk diye çağırırlar Cem sürekli her ÅŸeyin herkesin fotoÄŸrafını çekerdi. Cem her zaman en iyiye ulaÅŸmak için çabalardı. Yapılmaz olanı yapmak için çabalıyordu. Ä°lk gün aileden bir tek ben vardım yanında. Çünkü aÄŸlamayacak birisi gerekiyordu. GözyaÅŸlarımı yuttum ve hiç aÄŸlamadım. Cem hiçbir zaman umutsuzluÄŸa kapılmadı. O yaÅŸamayı seven bir çocuk. Seveni de çok. Hastanenin önüne onlarca arkadaşı geldi. Zaten EskiÅŸehir'de onu 'Atatürk' diye çağırırlar. Gözlerini Atatürk'e benzetirler. Dr. CENGÄ°Z ÇETÄ°N (Cem'in doktoru)Cem terli olduÄŸu için kurtulduTrenin üzerine çıkıp yanan ilk hastanız Cem mi? - Hayır. Bize her yıl bu tip üç dört vaka geliyor. Ne hikmet varsa o vagonların üstüne çıkıyor ve tellere dokunuyorlar. Gerçi bazen dokunmalarına gerek kalmıyor. Yağışlı ve nemli havalarda voltaj 45-50 santim atlıyor ve kiÅŸi tele dokunmasa da yanabiliyor. Yanık saÄŸlık sektörünün en ihmal edilen konularından biri. Bence gelmiÅŸken onu da yazın. Cem vesile olsun bir ÅŸeyler düzelsin. Türkiye haÅŸlanarak yanan çocuk vakaları konusunda dünyada bir numara. AraÅŸtırmalara göre esas nedeni de çay demleme alışkanlığımız. Bu insanların tedavi olabilecekleri çok yer yok. Türkiye'de bir tane yanık merkezi, 7 tane yanık ünitesi var. Yanık merkezi ayrı bir hastane. Sadece yanık tedavi edilir. Acilen yanık merkezlerinin ve ünitelerinin kapasitesini arttırmak gerekiyor. Ä°stanbul'da bir deprem bekleniyor. Ä°nÅŸallah olmaz ama olası depremde doÄŸalgazdan yangınlar çıkabilir. Bu insanlar nerede tedavi edilecek? n Cem'in kurtulması mucize mi? - Söz konusu olan 25 bin voltluk yüksek gerilimse ÅŸans çok azdır. Cem terli olduÄŸu için kurtuldu. Çünkü elektrik tembeldir. Nemli vücutta yalar geçer. Vücudu kuru olsaydı, delip organlarını etkileyecek ve öldürecekti.n Nasıl bir tedavi uyguluyorsunuz?- Yüzü ve gövdenin ön yüzü iyileÅŸti. Çünkü oralar çok derin yanmamıştı. Cem'in en ciddi yanan yeri belden aÅŸağısı. Üçüncü dereceden yanık. Dördüncü ya da beÅŸinci gün bir bacağını soyup ölü dokuyu tamamen çıkardık. Ä°ki gün sonra diÄŸer bacağı. Sırtından aldığımız derilerle bacaklarını yamadık. 10 santimlik bir deriyi dört kat büyütebilecek makinelerimiz var. n Hayati tehlikeyi atlattı mı? - Bu tip hastalarda hastaneden çıkana kadar hayati tehlike var. EÄŸer bu hızla giderse aÅŸağı yukarı iki ay sonra yanıklar iyileÅŸebilir. Ä°ki ay sonra fizik tedavi bölümüne gidecek. Belli bir dönem yanık sonrası basınç giysileri giymesi gerekiyor. Tüm bunları yaparsa ciddi bir sakatlık kalmadan hayata döner.n Cem nasıl bir hasta, size en çok sorduÄŸu soru nedir mesela? - Her gün ameliyata giriyor, bir gün ÅŸikayet ettiÄŸini duymadım. Yüzü iyileÅŸtiÄŸi için rahatladı. Saçlarını hemen kestik. Çünkü alternatifi yoktu. n Acı çekiyor mu? - Üçüncü derece yanıklarda sinir uçları da yandığı için hasta aÄŸrı duymaz. Ciddi bir güneÅŸ yanığı ya da ikinci dereceden haÅŸlanma çok daha aÄŸrılıdır. Bakarsınız hasta yüzde yüz yanıktır ama hiç aÄŸrı duymaz. Sizle oturur konuÅŸur dedikodu yapar. Cem'in de ÅŸu anda ciddi bir aÄŸrısı yok. Sırtından deri aldığımız için sırtı daha çok aÄŸrıyor. O aÄŸrıları gidermek için bir takım ilaçlar kullanıyoruz. Bu hastalar özellikle geceleri uyuduÄŸu zaman gelen kaşıntıdan çok ÅŸikayet ederler. Â
button