O pozu Ajda istedi

Güncelleme Tarihi:

O pozu Ajda istedi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2013 09:10

Behzat Gerçeker ve şefi olduğu ENBE Orkestrası sadece Türk değil dünya starlarıyla da güzel işlere imza attı ama ilk defa müzik dışında bir haberle gündeme geldi; magazinel ve biraz da siyasi içerikli bir haberle. Orkestra elemanlarından Berkay Özideş, Başbakan’ın da izlediği 17. Akdeniz Oyunları açılış konserinde Gezi Parkı protestosu yapınca ENBE ile yolları ayrıldı. Sonrasında Behzat Gerçeker’le tartıştıkları, kavga ettiklerine dair de haberler çıktı. Behzat ile bu son olayı ve ENBE’yi konuşmak üzere Sait Halim Paşa Yalısı’nda bir araya geldik.

Haberin Devamı

* Şu beyaz piyano ne çekti kadınlardan! En son Ajda Pekkan çıkmıştı üzerine, bugün de ben fırsatı kaçırmadım. Emektar piyanon kaç yıldır seninle?  
   
- 15 yıldan beri.         
       
* İlk piyanonu hatırlıyor musun peki?

- Ankara Devlet Konservatuvarı’na girmeden önce almıştık. Teyzem piyanist, o zaman Alman piyanoları vardı, evdeki ilk duvar piyanoyu o aldırmıştı bize... 4-5 yaşındaydım.

* ENBE’ye geleceğim ama önce sormak istiyorum, müzik serüvenin nasıl başladı?

- Ankara Devlet Konservatuvarı’nda müziğe başladım. 6-7 yaşımda yarı zamanlı dersler alıyordum, sonra 100 puanla nefesli sazlar bölümüne girdim ve yatılı okuma şansı elde ettim. Bir de 100 puan alırsanız odanıza piyano veriyorlar, gece gündüz çalışabiliyorsunuz.

* Günde kaç saat piyano çalışıyordun? Bu işte yetenek mi önemli yoksa çalışmak mı?

- Günde minimum 8 saat çalıştığımız oluyordu. Müzikte, ne kadar yetenekli olursan ol her şey çalışmaya bağlı. Şöyle bir söz var, tamamen katılırım; çalışmak yeteneği geçer, eğer yetenek çalışmıyorsa...

* Yıllardır müzikle iç içesin. Mikrofonu eline alıp şarkı söylemeyi hiç düşünmedin mi?

- Hayır. Şan bölümünü de kazandım ama ben piyano çalmaktan keyif alıyorum.

* ENBE ne demek?

- En beğenilen... Engin ve Behzat’ın birleşimi. Orkestrayı 1993 yılında Engin Titiz’le birlikte kurduk.

* ENBE’yi Pink Martini’ye benzetenler var. Sizin uluslararası arena için hedefleriniz neler?

- DMC ile çalışıyoruz. Samsun Demir’in bizdeki emeği büyüktür. Geçenlerde Kremlin Sarayı’nda çaldık. Hayatımdaki en büyük olaydır. Orada çalan ilk Türk orkestra olmak acayip bir duygu. Bundan sonra da Avrupa’nın en büyük konser salonu Olimpia’da, Fransa’da çalacağız.

* Bir dönem ağırlıklı olarak ünlülerle şarkı yapıyordu ENBE, sonra yeni seslere yöneldi. Neden buna gerek duyuldu?

- Genç arkadaşları müzik piyasasına sunmak önemli bizim için. Son haftanın en konuşulan isimlerinden Berkay Özideş için de bir projem vardı, hatta Samsun Demir’e birlikte gitmiştik, albüm yapacaktık ona.

SEZEN’İ YENMEK İÇİN MİLLİ  TAKIM HOCASINDAN DERS ALDIM

* Ünlü solistlerle ilgili unutamadığın bir anın var mı?

- Ajda Pekkan ile burada kapak fotoğrafı çekiyorduk. Bir anda “Ben piyanonun üzerine çıkıp poz vereceğim” dedi. Şaşırdık tabii ama çok güzel oldu. Ajda ile yakında yine bir projemiz var. Bizim albümde Nazan Öncel’e ait hızlı bir parça söylüyor.

* Barry White ile de sahne aldın. Nasıl, heyecan var mıydı?

- Dünyanın en büyük sesiyle AKM’de konser yaptık. Sahneye ilk çıktığımda heyecandan ölmek üzereydim. Ne kadar mütevazı biri olduğunu görünce rahatladık ama.

* Türkiye’nin en önemli isimleriyle çalıştın. Onlarla ilgili birkaç cümle kurmanı istesem? Ajda Pekkan’la başlayalım...

- Onunla çalışmak müthiş. Bana farklı bakış açıları kazandırıyor. Yeni orkestramda yer alan Eren Sandal’la düet yaptı. Bir süperstar, adı duyulmamış bir çocuğa destek veriyor, düşünün! Saygı duyuyor ve teşekkür ediyorum...

* Sezen Aksu?

- Tam bir gönül insanı. Tenis oynamaz ama masa tenisi ve pilateste çok iyidir. Masa tenisinde beni yeniyordu. Ben de gittim milli takımın hocasını buldum, 15-20 ders aldım. Sırf Sezen Hanım’a yenilmemek için. Üşenmedim gittim, evi için de bir pinpon masası aldım, hediye ettim. Şimdi oraya gittiğimizde prova arasında oynuyoruz, yenmeye bile başladım artık.

* Tarkan?

- Kocaman bir kalbi olan, inanılmaz iyi bir yorumcu. Nesrin Ercan önderliğindeki Minik Kalpler projesi sırasında gösterdiği duyarlılık beni çok etkiledi.

* Ferhat Göçer?

- Sağ olsun bizi hiç kırmadı, çok destek verdi. İşine bu kadar saygı duyan birini daha görmedim. Çok da iyi bir solist.

* Mustafa Ceceli?

- Çok farklı kulvarlarda başarı sergiledi, güzel şarkı söylüyor, hızla ilerliyor. Ünlü olduktan sonra da güzel bir davranış gösterdi, Elvan Günaydın’la bir projeye dahil oldu.

BU OLAYI BAŞBAKAN’LA HİÇ KONUŞMADIM

* Hep konserlerle geliyordun gündeme, şimdi içinde biraz magazin biraz da siyaset barındıran bir olayla manşetlerdesin. Ne düşünüyorsun o konuda?

- 17. Akdeniz Oyunları için 2-3 ay boyunca 3 bin kişi çalıştı. İnanılmaz sıcakta provalar yaptık, müthiş bir emek vardı ortada. Dünya bizi izliyor. Konser sonunda dünyanın her yanından arkadaşlarım aradı tebrik için. Ama sonra işin rengi değişti. Berkay koluna Çarşı grubunun işaretini çizmiş ve kan grubunu yazmış Gezi protestosuna destek amaçlı. Haberim yoktu. Kalemle son anda yapmış. Orkestra kuralları içinde kabul edilebilir bir şey değil.

* Ben Berkay’ı çok beğenirim aslında. Kendisi, sesi, sahnesi hoşuma gider.

- Kesinlikle haklısın. Ama bu olay başka bir yere taşıdı her şeyi. Orkestramızda farklı kültür, din ve ırktan birçok müzisyenle yıllardır çalışmaktayım. Herkesin demokratik fikrine saygı duyarım. Ama biz sahneye çıktığımız zaman bir futbol takımı gibiyiz. Takım işi biter, dışarıda gidip istedikleri açıklamayı yapabilirler.

* Aranızda yazılıp çizildiği gibi bir kavga, dövüş oldu mu gerçekten?

- Öyle bir şey yok. Ben konser sonrası herkesi çektim bir kenara “Konserimiz ve yaptığımız iş konuşulacakken bu protestonun konuşulması hoş mu, bunun konuşulacağı yer burası mı?” diye sordum. Kaldı öyle, hiçbir şey diyemedi.

* Başbakan’dan bir telefon ya da tepki geldi mi?

- Yok, arayan olmadı, konuşmadım kimseyle.

* Gezi Parkı ile ilgili sen ne düşünüyorsun?

- Ben de eşimle gittim Gezi Parkı’na. Giden insanlar, gitmeyen insanlar, farklı görüşü olan bir sürü insan var ENBE’de... Ama sahnede işimiz müzik. Ben orada orkestra şefiyim, onlar da müzisyen.

* Yaşadığınız bu son olaydan sonra ENBE’nin kuralları değişecek mi?

- Yok, değişmeyecek. Birey olarak herkes dışarıda istediğini yapabilir ama sahnede her birimiz ENBE’nin temsilcisi oluyoruz. Orada ben yok biz varız ve tabii hepimizin önünde müzik var.

Haberin Devamı

YENİ ALBÜM 1,5 AY İÇİNDE ÇIKAR

Haberin Devamı

* Yeni projelerinden bahsedelim biraz da...

- 6 Temmuz’da Kıbrıs’ta ENBE-Nükhet Duru düetimiz var. 25’inde Açıkhava’da Alessandro Safina ile bir konserimiz var. Kendisiyle Avrupa’da çıkacak albümünde düet yaptık. O da albüm çıkışına denk gelen tarihte burada bizimle sahnede olacak.

* Albüm?

- Yeni bir albüm geliyor. 1,5 ay içinde çıkmış olur.

MOSKOVA'YA EŞİNLE Mİ GİDİYORSUN

* Gelelim aile hayatına. Eşin Birgül sevdiğim bir arkadaşım. Hem iyi bir anne hem de iyi bir eş. Ama sen de ailesini ihmal etmeyen bir erkeksin...

- Birgül kalbiyle, insanlığıyla mükemmel bir eş. Ben çok çalışıyorum, yüküm ağır ama iki elim kanda olsa ailemle kaliteli vakit geçirmeye çalışıyorum. Hayatımdaki en önemli şey çocuklarım. Onların düzgün insanlar olmaları için çabalıyoruz.

* Evliliğinizi taze tutmak ve dış etkenlerden korumak adına aldığınız önlemler?

- Çoğu yere Birgül’le gidiyoruz ya da çocuklarımı da götürüyorum. Prova için sanatçıların evlerine gittiğimde Birgül de orada oluyor. En son Moskova’ya gittim, herkes “Eşinle mi gidiyorsun” diye dalga geçti.

Haberin Devamı

"ADAM PARA DERDİNDE"

* Sen klasik müzikten geliyorsun, popüler müziğe geçiş yaptığında kendi çevrenden nasıl tepkiler aldın?

- Üzdüler beni biraz... Operadan arkadaşlarım bile farklı bakmaya başladı. “Adam para kazanmak, rahat yaşamak derdinde” dediler. 9 yıl operada çalıştım. Hocalık da yapabilirdim ama hocalık sabır isteyen bir şey ve ben sahnede olmayı seviyorum.

* Klasik müzisyenlere pop müzik basit geliyor, öyle değil mi?

- Klasik müzisyenler pop müziği çok basit bir iş olarak görüyorlar, “ben bu müzikleri 5 dakikada yaparım” diyorlar. Ama ben de yapmaya başladıktan sonra anladım ki hiç sanıldığı kadar basit değilmiş. Klasik müzik çok ciddi ve matematiksel. Pop müzikte eğlendirmen ve duygulandırman gerekiyor. Zor ve özel olan yanı bu.

Haberin Devamı

Prof.Dr. M. Özkan Pektaş (Psikiyatr): Prensip sahibi bir müzisyen

Prensipleri ve yaşam disiplini hayata bakışındaki elastikiyeti azaltıyor. Ama diğer yandan, kurumların devamını sağlamak için kurallar şarttır. Hem sanatçı hem de orkestra şefi olduğunuzda başkaları tarafından antipatik görülebilirsiniz, buna rağmen duruşun bozulmaması gerekir, kendisi de bunu yapmış.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!