O kayıt montajlıydı

Yeni albümünüz “FD7”nin satışları nasıl gidiyor? �

- Gayet iyi. şu an 16 bin’de.
 
Albümünüzün adını neden FD7 koydunuz? �

- Yedinci albümüm olduğu için bu ismi verdim. Bir de insanlar albümün ismine takılmasın istedim. Öte yandan çocukluğumdan bu yana bir sayı tut dediklerinde 7’yi tutardım. 7’yi severim.

Bir ara albümün adını “40+1” yapmayı düşünüyormuşsunuz. Nedir bu yaş takıntısı? �

- İnatla insanları yaşlı olduğuma inandırmaya çalışıyorum. ıçim çok yaşlı, hayata dair bir yorgunluk var.

Nasıl yani?

- Hem fiziksel hem de ruhsal halimi abartıyorum, bir sürü halimi abarttığım gibi. Bir de ben çocukken çok sosyal değildim, her şeyi kendi içimde yaşardım. Bu nedenle yaşıtlarımdan hep bir tık büyük oldum sanırım.

Ancak aşkı daha çocukça yaşıyorsunuz sanki. Mesela tüm kadınların birleşimi hayali kahramanınız Asuman gibi…

- Asuman olayı biraz öyle oldu. Birebir Asuman diye biriyle aşk yaşadığımı düşünenler bile oldu.

Asuman Krause bile sananlar olmuş.

- Evet, ama Asuman yarı kurgu, yarı gerçek, yarı reel kurguların karşılığı ve bir o kadar da tüm yazarların yaptığı gibi dramatizasyonun birleşimi.

Albümde müzikler yer yer neşeli ama sözlerin ağırlığı yine kalbe dokunur nitelikte.

- Söze dayalı müzik benimkisi. Bir ara MFÖ’nün farklı sözlü parçaları vardı. Öyle bir şey yapsam bile insanlara hüzünlü gelecek sanki. Son iki albümde kız babası olmak, olgunlaşmak, yaşama sevinci olmak ile ilgili bir değişim yaşıyorum.

YALNIZLIK PAHA BİÇİLMEZ

Asuman’ın sonu geldi mi?

- Hem hayatımdaki fiziksel ve ruhsal manasıyla hem de yazılarımdaki mahlasıyla bitti. Güzeldi ama...

Aşk üzerine şarkı yazıyor olmanız iyi bir sevgili olduğunuz anlamına mı geliyor?

- Hayır. Yalnızlık ve yalnızlığın getirdiği hayat biçimi benim için paha biçilmez.

Kadınlar için en sevilmeyen erkek modellerinden birisiniz demek ki…

- Benim kendi içimde bir dünyam var.

“Sizin için iyi sevgili olamadı” diyenler oldu mu?

- Belki. şimdi belki de onlar kafalarını taşlara vuruyorlardır.

Bu “iyi sevgili değildir” diyen kişilerden kaçı evlendi?

- Bir tanesinin bugün yarın haberini bekliyorum. Böyle konuşunca hayatımdan çok kadın geçmiş gibi görünüyor ama 5 yıl önce boşandığım ve yürütemediğim bir evliliğim var, bir de Asumanspor var. O da bugün yarın evlenir. Bu çok normal.

Radikal gazetesinde spor yazıları yazıyordunuz. Ancak iki kez ara verdiniz. Yeniden ne zaman başlayacaksınız?

- Albümü yazılarımı bırakmak için bahane ettim ama öyle bir zaman gelecek ki bir daha yazı yazmayı asla bırakamayacağım.

STAR OLMA İDDİAM YOK

Spor yazıları, oyunculuk ve şarkıcılık… Birbirinden farklı üç kulvar... Hayranlarınız bu durumu nasıl karşılıyor?

- Hem spor yazılarım, hem dizi ve filmlerde oyunculuk hem de müzisyen kimliğimle kendi dinleyicimin algısını istemeyerek de olsa üçe böldüm. ıçimden geldiği için bunları yaptım. Bazı şarkıcı ve gruplarımız milimetrik hesaplarla yaşıyorlar. Ben bu oyunlar içinde hiç olmadım, star olma iddiam olmadı.

Bir de hayranlarınızdan oyunculuğunuzu beğenmeyenler oldu...

- Bunu anlayamıyorum. Oyunculuk benim içimdeydi. Diksiyonumdan dolayı 17 yaşımda Adana’da gittiğim kurstan kovuldum. Hırs yaptım. O kurstan kovulmasaydım şimdi oyunculuk yapıyordum. Bunu hep anlatırım. Ukde dediğimiz şey önemlidir.

Yazma ukdesi nereden kaldı? Twitter’da bile sürekli yazıyorsunuz...

- Twitter’ın da Twi’si çıkıyor biraz! Orası tanımsız bir yalnızlık hali. Oraya gecenin bir yarısında bir şey yazıyor ve bunu tartışıyor olmak çaresiz bir yalnızlık. Yalnızlığı bu ara çok hissediyorum. Eve girince onun bir kokusu var ve beni bayıltıyor. Takip ettiğim ünlüler de var ama sıradan kişilerle sıradan ilişkiler de kuruyorum.

Okan Bayülgen’in programında Mehtap ile yan yana olmanızı eleştirenler oldu.

- ınsanları, yanındaki insanlardan ötürü eleştirmek hiç hoş bir durum değil. Mehtap kızımızı, yanımda o oturuyor diye eleştirenlere tercih ederim. O da bir insan. Ben sokak çocuğu olarak büyüdüm, benim için çok normal bir insan.

ÖZCAN’I İNSAN OLARAK SEVERİM

Suna Akyıldız’ın radyo programında Özcan Deniz için “Yıllar önce ‘Alev Alev’ şarkımı istedi ama vermedim. şarkımı ondan dinlediğimde kusar hale gelebilirdim’ dediniz. Gülben Ergen’i de “Bu Su Hiç Durmaz” adlı Bülent Ortaçgil şarkısını albümünde yer verdiği için eleştirdiniz. Bu iki çıkışınızın nedeni neydi?

- Ben aslında eleştiri yaparken isim vermekten hep kaçınırım. Pink Radyo’da “Cadı Kazanı” isimli programı sunan Suna Hanım, ‘Özcan Deniz’e Alev Alev şarkısını vermediğiniz doğru mu’ diye sorunca gerçekten şaşırdım ve ‘ısim vermeniz pek şık olmadı’ diye de uyardım. Çünkü bu yıllar önce olan bir olaydı ve ben kimse ile paylaşmadım. ‘Vermediğim için umarım bana kırgın değildir’ diyerek nedenlerimi anlatmaya başladım; ‘Dizilerde oynadığım için kızıp konserimi boykot edecek kadar sahiplenen hayranlarıma karşı sorumluluk hissetiğim için vermediğimi ve Özcan gibi Türkiye’nin her tarafında sevilen bir adam tarafından söyleseydi her tarafta duymaktan bir süre sonra kendi şarkımdan tırnak içinde kusar hale gelebileceğimi söyledim. Kasettiğim şey tamamen Özcan Deniz’in popülaritesiydi. Hatta kendi tarzında yapacağı albüm için istiyor sanmıştım ama Neredesin Firuze’nin sound track’i olarak kullanacağını sonradan öğrendiğimi anlattım. ‘Öyle olduğunu bilseydim verirdim’ dedim. Bugüne kadar iki cover yaptığımı ‘Düşler Sokağı’ için izin alırken şarkının formunun bozmamaya söz verdiğimi ama Rüzgar’ ılhan Amca’dan (şeşen) alırken özgür bırakıldığımı, benim tavrımın yakışık alacak birine gitmesi halinde ılhan Amca gibi olacağını söyledim. Bir müziksever olarak Ortaçgil şarkısını Gülben Hanım’dan duyunca kalbim kırılmıştı ama bir sürü insan eminim Gülben Hanım’dan duyunca mutlu olmuşlardır’ dedim. Sonra bu haberler çıkınca Özcan’ın basın danışmanına göndermek için yayın bandını istedim. ısmi geçen hanfendi yayın bandı talebimize üşenmeyerek 1 dakikalık montajlı bir kayıt gönderdi. Tarzları ne olursa olsun ne Özcan için -ki insan olarak severim- ne Gülben Ergen ne de başkası için böyle anlaşılacak şeyler söylemeyecek birisi olduğuma sizin ve dinleyenlerin de emin olmasını isterdim.

Özcan Deniz ve Gülben Ergen ile bağlantıya geçtiniz mi?

- Gelinen noktada söz konusu sohbetin deşifresini hem Özcan’a hem de Gülben’in basın danışmanlarına göndereceğim. Bu programın tamamını Facebook’ta sayfama koyup bir daha da bu konu hakkıda konuşmayacağım.

İFRİT BİR ADAMDIM

Gençliğinize dönelim... 20’li yaşlarınızda nasıldınız?

İçe dönük ve çok ifrit bir adamdım. Bugün internet üzerinde oluşan eleştiri ve linç kültürünün bir parçasıydım. Kötü müzik dinleyeni asardım, benim gibi düşünmeyen politikacıyı keserdim. Olgunlaşmak fikirlerimin de olgunlaşmasını sağladı.

İçe dönük bir kişiliğiniz kırmak için uğraştınız mı?

- Üç kez tıbbi anlamda girişimlerim oldu. Ve her anlattığımda kendi içimde yaşadıklarımın ne kadar insani olduğunu söyleyip, sırtımı sıvazlayıp geri gönderdiler. Bir doktorum, “Bunun için mi geldin” diye halime çok güldü.

ŞÖHRETİM DİYE KASILMIYORUM

Dünyada uzun yaşayan rock’çı çok azdır. Derler ya fazla yaşamazlar diye. Sanki kızınız Tuya olmasaydı bu yaşama sevinci yerini farklı streslere bırakırdı gibi geliyor.

- Çok doğru bir tespit. Bu yüzden her gece Tuya’nın varlığından dolayı “iyi ki” diyorum. Ondan ayrı bir evde yaşıyorum ama önceliğim kızım. şöhretim diye kasılıp da okuldan alamıyor olsaydım çok üzülürdüm. Oradaki veliler için bile FD değil, öğrenci velisiyim. Hayatı normal biri gibi sürmek benim için çok önemli. Çocuk sevgisi size iyi geldi.

Bir tane daha olsun istemez misiniz?

Bir tane yeter. Sevgimi de enerjimi de bölemem. Bir tanesi, nur tanesi.