O kadar çok direÄŸe tosladılar ki sonunda Direc-t adını aldılar

Güncelleme Tarihi:

O kadar çok direğe tosladılar ki sonunda Direc-t adını aldılar
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 20, 2005 00:00

Sadece bir yıl oldu ilk albümleri yayınlanalı. ‘Rus Kozmonotları’ adı verilen albüm sessiz ve derinden yayıldı. GeçtiÄŸimiz haftalarda ikinci albümleri ‘Olympos- Kırılmış Bir Dalga Gibi’ yayınlandı. Ä°ki Adanalı ve bir Moldovalının hayat verdiÄŸi Direc-t grubu, uzun yıllar plak ÅŸirketlerinin kapısından geri çevrildi.Hep ‘Bırakın bu ÅŸarkıları da şöyle bir iki tane düzgün ÅŸey yapın’ gibi öğütler aldılar. Ama onlar, bugün yeni kuÅŸağın en fazla sempati beslediÄŸi gruplardan biri. Sahne performansları çok beÄŸeniliyor, hiçbir ÅŸarkıları es geçilmiyor. Grup yaptığı müziÄŸi etnik öğelerin, Türk tatların hamuruna katıldığı grunge müziÄŸi olarak tanımlıyor. Albümde bir ÅŸarkıda Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin’in vokali var. Bir zamanlar Dario Moreno’nun seslendirdiÄŸi Sıra Sıra Selviler, albümün bir baÅŸka sürprizi.Ä°zmir’de bir festivalde sizi izlediÄŸimde ve oradaki izleyici tepkisini gördüğümde, hiç de kıyıda köşede kalmış bir grup olmadığınızı gördüm. Nasıl baÅŸardınız bu kadar sessiz, derinden ama hızlı yol almayı? Bilge: Basın bu durumu çok fark edemedi ama Direc-t grubu tahmin ettiÄŸi kitleye ulaÅŸtı. En başından beri yaptığımız iÅŸin böyle bir noktaya geleceÄŸini biliyorduk ama plak ÅŸirketleri dahil kimseye derdimizi anlatamamıştık. Çok acı çektiniz mi kendinizi insanlara anlatma konusunda?Bilge: Ne yollar, ne demolar eskittik bu uÄŸurda! 2001’de Roxy Müzik yarışmasında birinci olunca iÅŸler biraz deÄŸiÅŸti. O ana kadar gittiÄŸimiz her ÅŸirket bu müzik bu ülkede tutmaz deyip ÅŸarkılarımızın orasını burasını deÄŸiÅŸtirmeye çalıştı. Kimi kendi bestelerini okutmak istedi. Kalbimizi çok kırdılar ama bu umurumuzda bile olmadı. Albüm daha çıkmadan demolarımızı dinleyen, konserlerimize gelen ve sürekli ‘albümünüz nerede’ diye soran Ä°stanbullu ve Ankaralı bir kemik kitlemiz oluÅŸmuÅŸtu.Ä°stanbul, Ankara tamam da Türkiye çapında böylesi bir ilgi ÅŸaşırtmadı mı sizi? Çünkü ilk albümünüz o kadar da iyi tanıtılamadı...Bilge: Evet, firmamız underground bir firma olduÄŸu için o kadarını yapabildi. Ama güzel müzik er geç insanlara ulaşıyor. Bunu ilk fark ettiÄŸimiz yer, Mor ve Ötesi, Gripin, Manga ile beraber Yeni Melek’te verdiÄŸimiz konser oldu. Albümümüz çıkalı bir iki ay olmuÅŸtu ama bir baktık bütün ÅŸarkıları herkes ezbere söylüyor. Hatta müzik ÅŸirketimizin sahibi kendini tutamayıp aÄŸlamış.Özgür: Türkiye çapında da böyle bir ilgi beklemiyorduk. Fanta turnesinde anladık.Ä°kinci albümünüzü de bu yüzden mi bu kadar erken yayınladınız? Özgür: Artık konserlerde yeni ÅŸarkılar çalmak istedik. Ä°lk albüm ÅŸarkılarını dört yıldır konserlerde söylüyorduk, yeni bir ÅŸeyler olsun artık dedik. Bayağı bir ÅŸarkısı da hazırdı ikinci albümün. Hızlıca organize olduk.Siz bir de ilk önce ÅŸarkılarınızı Ä°ngilizce yazıp, sonradan Türkçe’ye çeviriyormuÅŸsunuz, doÄŸru mu?Bilge: Evet. Benim yabancılarla küçüklüğümden beri sıkı bir iletiÅŸimim var. Abim tur rehberiydi, onunla turlara giderdim. Ä°yi bir dil eÄŸitimi gördüm. Bir de Adanalı olduÄŸum için Ä°ncirlik’te yabancılarla diyaloglarım oldu. Beraber müzik yaptık, eÄŸlendik. O yüzden Ä°ngilizce yazmak daha kolay geliyor. ÊPeki Türkçe, bu müzik türü ile iyi örtüşüyor mu?Bilge: Vokal yaparken Türkçe’yi oturtması biraz zordur ama bunu baÅŸardın mı da gayet güzel yürür. Ä°ngilizce’nin daha akıcı bir tarafı var ama Türkçe söz yazmak da çok zevkli. Özgür’le beraber Türkçe’ye çevirdik ÅŸarkıları. Çok eÄŸlenceli, pozitif insanlara benziyorsunuz. Hep böyle ÅŸeyler duydum hakkınızda. Ama albümdeki sözlerde katran karası bir hüzün var. Bir çeliÅŸki deÄŸil mi bu?Bilge: EÄŸlencemize bakıyoruz ama oturup müzik yaparken daha depresif taraflarımız ortaya çıkıyor. Ama yine de o sıkıntıyı sadece sözlerde bırakmayı, müzikleri daha eÄŸlenceli bir hale getirmeye uÄŸraşıyoruz. OLYMPOS’UN BÄ°ZÄ°M İÇİN ANLAMI BÃœYÃœKAlbümün adı Olympos. Ne ifade ediyor Olympos sizin için? Bilge: Olympos’ta çok vakit geçirmiÅŸliÄŸimiz, hatta müzik yapmışlığımız vardır. Orada Kadir’in Yeri’nde yıllarca çaldım. Olympos öğrenci kesimi tarafından çok sevilen bir yer. Son zamanlarda kalabalıklaÅŸmaya baÅŸladı ama yine de güzel. Oraya bir vefa borcumuz var.Nesini seviyorsunuz Olympos’un en çok?Bilge: Birçok ÅŸeyini. Mesela denizin tarihle iç içe olmasını, denizin temiz ve suyunun soÄŸuk olmasını, betonarme hiçbir ÅŸeyin olmamasını...Olympos ÅŸarkısının sözleri de oradaki bir lahitten alınmış deÄŸil mi?Bilge: Evet, bir gün sahile giderken deniz kenarında 2000 yıllık bir denizci lahitinde gördüm sözleri ve çok sevdim. Gelir gelmez oturup onu besteledim.Bir ÅŸarkıda Bilge’nin annesinin sözleri var. Nasıl dahil oldu ekibe anneniz?Bilge: Annem bir ÅŸeyler yazıp çiziyordu. Bir gün onları karıştırırken ‘Hayat’ ile karşılaÅŸtım. O sözler bana fazlasıyla müzikal geldi, müziÄŸi hissettirdi, hemen besteledim. Annem de çok hoÅŸlandı. Albümün bir baÅŸka sürprizi de Harun Tekin’in (Mor ve Ötesi) bir ÅŸarkıya vokal yapması. O nasıl oldu?Bilge: Harun’un söylediÄŸi bölüm ÅŸarkının daha duraÄŸan ve ağır bir kısmıydı. Harun’a çok yakışacağını düşündük. Zaten beraber bir ÅŸey yapmak istiyorduk.Bilge’nin çok farklı bir ses tonu var. Kimi üzerine basılmış kedinin çıkardığı sese benzetip nefret ediyor, kimisi Brian Molko’ya benzetip eÅŸi yok diyor. Siz neler düşünüyorsunuz bu yorumlarla ilgili? Bilge: Öyle kedi sesi de çıkarabilirim (çıkartıyor). Ama ben bu yorumlara katılmıyorum. Yabancı vokallerin Türkçe söylediÄŸini düşünelim. O zaman da aynı eleÅŸtiriler gelecektir. Bunun sebebi Türkiye’de vokal çeÅŸitliliÄŸinin az olması. Ben böyle söyleyebiliyorum, çok da memnunum. Ä°KÄ° ADANALI, BÄ°R MOLDOVALIÖzgür PeÅŸtimalci (Davul, 24) O da Adanalı. Okulda kurdukları müzik grubu sayesinde Adana’da bir kolej onları transfer etmiÅŸ, burslu okumuÅŸlar. Anne ve baba fizik profesörü. Babanın on sene davul çalmışlığı var. Baba, onu daha iyi anlıyor, anne ise meseleye biraz daha temkinli yaklaşıyor.Bilge Kösebalaban (Gitar, vokal, 25)Grubun en hızlı yemek yiyen, en hiperaktif elemanı. O yüzden de başına gelmedik kalmamış. En son Fanta Festivali’nde Hasankeyf’e giderken trafik kazası geçirdi. Åžimdi durumu gayet iyi. Siyam kedilerini çok seviyor. Adanalı. Annesi resim yapıyor, babası banka müdürü. Alex Tintaru (Bas Gitar, 28) Konservatuvarda piyano kontrbas bölümünden diplomalı. Moldovalı. Rivayete göre bir gün Türkiye’ye ablasını görmeye gelip burada kalmış. Grubun en sessiz adamı. Çok fazla konuÅŸmuyor ama arkadaÅŸları aslında çok eÄŸlenceli olduÄŸunu anlatıyor. BU SÖZLER OLYMPOS’TA 2000 YILLIK BÄ°R LAHÄ°TTEN ALINMIÅž AaaaSon limana demirledi gemiÇıkmamak üzereÇünkü ne rüzgardanNe de gün ışığından medet var artıkIşık taşıyan ÅŸafağı terk ettikten sonra Kaptan EudemosOraya gömüldü gün misali kısa ömürlü gemisiKırılmış birKırılmış bir dalga gibiGRUP NASIL TANIÅžTI?Özgür ve Bilge birbirini Adana’dan tanıyor. Çocukken aynı okul servisindeymiÅŸler ama okulları farklıymış. Ä°kisi de kendi okul gruplarıyla Milliyet’in müzik yarışmasında rakip olmuÅŸlar. Ä°stanbul’a gelince tesadüfen karşılaşıp Direc-t’i kurmuÅŸlar. Grubun o zamanki basçısı Kim 500 Milyar Ä°ster yarışmasından 125 milyar kazanıp da gruptan ayrılınca Moldovalı olan ve bir gün Türkiye’ye gelip kalan Alex, gruba dahil olmuÅŸ.Ä°NCÄ°RLÄ°K ÃœSSÜ’NÃœN MÃœZÄ°KTE ETKÄ°SÄ° OLDUAdana, birçok müzisyenin, yazarın çıktığı topraklar. Ä°ncirlik Ãœssü’nün müzik konusunda önemli etkisi var. Oradaki askerlerin çoÄŸu müzikle uÄŸraşıyor, müzik dinliyor. Amerikan Pazarı’nda Türkiye’de bulunmayan, aranılan her türlü plak, CD, hatta müzik aleti bulunabiliyor. Bilge ‘Bunlar Adana’da güzel ÅŸeyler yaÅŸamamıza sebep oldu. Hatta bir keresinde Özgür’le beraber Ä°ncirlik Ãœssü’nde konser vermiÅŸtik’ diyor.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!