O káküllü kız geri döndü

Güncelleme Tarihi:

O káküllü kız geri döndü
OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 07, 2005 00:00

Üç yıl önce iÅŸadamı Arben İçli ile evlenerek Paris’e yerleÅŸen YeÅŸim Salkım, Türkiye’ye ve mesleÄŸine geri döndü. Salkım, ‘Bazı insanlar her ÅŸeyi görmek istedikleri gibi gördü, yazmak istedikleri gibi yazdı. Aslında ben hálá o káküllü, ayağında blue jeani olan kadındım. Hiçbir zaman ne jeanimden ne de káküllerimden vazgeçmedim ki!’ dedi.Üç yıl önce neden gittin? Medyanın, özellikle birkaç kadın yazarın yaklaşımı, insan olmamın unutulması, sonunda beni canımdan bezdirdi. Bazı ÅŸeyleri kaldıramayınca da ‘Yeter artık, öldüğümü bile duysanız da yazmayın’ dedim ve gittim. Tabii, gidiÅŸimi sadece medyaya karşı bir tepki olarak da deÄŸerlendiremem.- ‘Her ÅŸeyi bırakıyorum’ cümlesini yıllar önce de söylemiÅŸtin ama... O zaman sanata olan bir kırgınlığım vardı. Åžimdi ise bir sanatçı, bir anne, bir kadın olarak küstüm. Canım istedi gittim, ÅŸimdi de döndüm. Benim böyle bir lüksüm var! - Bu bir lüks mü, şımarıklık mı?Şımarıklık deÄŸil. MüziÄŸe ya da sinemaya nasıl baÅŸlıyorum diyorsam, bitiriyorum demek de benim en doÄŸal hakkım. - Kadın köşe yazarlarına çok kızgınsın. Hakkında çok mu ağır yazdıklarını düşünüyorsun?Evet, bazıları çok ağır yazdı. Ä°yi niyetli deÄŸillerdi. EÄŸer iyi niyetli olsalardı, ‘Yeter artık durun! Bu kadar çok üstüne gidilmez ki. Tabii ki ‘Öldü bilin’ der ve gider bu kadın’ diye yazarlardı. Burada baÅŸka bir niyet var. Ama sanırım onların sorunu benimle deÄŸil, kendileriyle. Zaten susma hakkımı ve hanımefendiliÄŸimi kullanıp hiçbirine cevap bile vermedim. Burada kalıp polimiÄŸe girmek, onlara hakaret etmek istemedim. Belki de çok iyi köşe yazarlarıydı ve ben göremiyordum. Bütün bunları düşünüp, çıkıp gittim. Benim ‘Çöplüğüme geri döndüm’ cümlem bile yanlış algılandı. Bunu mesleki anlamda söylemiÅŸtim ama özel hayata çektiler! Bu yüzden beni çöplüğümde bile rahat yaÅŸatmadılar. Hayatımdaki insanlara laf ettirdiler. Ben yine de beni yerden yere vuran o kadın yazarlarımıza iyi dileklerde bulunuyorum. Allah onlara hayırlı ve iyi bir eÅŸ nasip etsin! - Ayrıca kürkler, mücevherler içinde yaÅŸamayı seçen, böyle mutlu olan bir kadın da olabilirsin. Hayatımda bir tane böyle bir evliliÄŸim oldu, hakkımda böyle iddialar çıktı. Ben de buna çok gülüyorum. Kim ne söylerse söylesin, düşünürse düşünsün artık umurumda deÄŸil. Kürk giymeyi seviyorum. Ve kürk giymeye, mücevher takmaya da devam edeceÄŸim. Tabii param olduÄŸu sürece...Kendimi nasıl öldürebilirim diye düşündüğüm oldu- Yani ‘zengin koca bulmalıyım’ gibi bir hırsın olmadı. Olur mu canım! Bir insanın evliliÄŸinden öncesi ve sonrası vardır. EvliliÄŸimden öncesine baktığınız zaman üç tane iyi albüm yapmış, ‘EÅŸkiya’ filminde oynamış, çok güzel bir dizi çekmiÅŸ, yardım konserlerine katılmış, uyuÅŸturucu kampanyası baÅŸlatmış bir kadın var. Bütün bunları yapan kadını unuttular, yerine bambaÅŸka bir kadın koydular. Aslında ben hálá o káküllü, ayağında blue jeani olan kadındım. Ne jeanimden, ne de káküllerden hiç vazgeçmedim ki! Ama bazen hayat ve olaylar sizi öyle bir yere taşır ki, farklı görünürsünüz. Ben deÄŸiÅŸmedim. Aynı ÅŸey Amerika’da Mariah Carey’in de başına geldi. Kadını intihara kadar sürükledi. Ben o aÅŸamaya gelmesem de kendimi nasıl öldürebilirim diye çok düşündüğüm anlar olu. Bu kadar çok kötüysem, topluma bu kadar çok zararlıysam yok olayım dedim. Sonra üç yıl psikolojik tedavi görmek zorunda kaldım. Benim anneliÄŸimi, kadınlığımı, insan olduÄŸumu unuttular. Belki o kürkü ve mücevheri takmakla hata da yapmış olabilirim. Ama bakın bütün magazin dergilerine, kürk giymeyeni dövüyorlar. Niye ben kurban olarak seçildim? - Yıllar önce çocuÄŸunu süt parası bulamayan bir kadın, daha sonra süt banyosu yapacak bir hayat yaÅŸadı! Bu o yıllara inat, planlı, programlı bir yaÅŸam seçimi miydi? Bakın ben çocuÄŸuma süt alacak parası olmayan YeÅŸim’i, o yılları, hiç unutmadım ki! O kadın bir yere gitmedi. Gitseydi ÅŸu an bambaÅŸka bir durumda olur, yeniden bir mücadele için ülkesine dönmezdi. Benim hırsım tamamen iÅŸ anlamında. BaÅŸka bir anlamda hırsım olmadı. Bazı tesadüfler, insanları yaÅŸadıkları hayatın çok çok ötesine götürmeye çalışabilir. Ben yine de aslımı korudum. Özel hayatımda hiçbir ÅŸeyi planlamadım. Her zaman gönlüyle hareket eden birisiyim. - Hangisi güzeldi, mücadele yılları mı, yoksa sırça köşklerdeki yaÅŸam mı?Mücadele etmek keyifliydi. Åžu anda onun keyfini yeniden yaÅŸamaya baÅŸladım. Ben aslında bir kadın öyküsüyüm. Bu kadar uçları yaÅŸayan, sıfırdan baÅŸlayıp, doruklara çıkan, tekrar sıfıra inen, tekrar mücadeleye baÅŸlayan dimdik duran bir kadın öyküsüyüm. Bunu alkışlamak gerekir.Fransa’da iki dünya starı ile kamera karşısına geçeceÄŸim - Zor yıllar, tekrar mı baÅŸladı?Evet. Üç yıl öncesi mor yıllardı, ÅŸimdi zor yıllar! - Neden zor yıllar?Manevi anlamda zor yıllar. Çünkü dünyada en zor ÅŸey bir insanın kendisini anlatmasıdır. Çok düzgün bir evlilik yaptım ona bile yazmadıkları kalmadı. Oysa benim kocamın maddi anlamda çok büyük bir ÅŸeyi yok! Avrupa’da kendi iÅŸini kurmuÅŸ, internet iÅŸiyle uÄŸraÅŸan ve turizm üzerinden bu iÅŸi yapan adam. Hepsi bu! Onur Havayolları ile alakası yok. - Üçüncü kez evlenmenin temelinde ne var?AÅŸk... Ben kocama deli gibi aşık oldum. En zor günümde insanların yaptığı gibi yapmayıp, ‘Kimdir bu kadın, ben bu kadını tanıyacağım’ diyerek elimden tuttu benim. Bunu hiç unutmam. Yoksa ‘Aman başımda birisi olsun’ diye bir evlilik yapmadım. ‘Yine kocanın hasını buldu’ dediler. Ne kadar ayıp ÅŸey bunlar! Benim elimden tuttuÄŸu ve gerçek YeÅŸim’i tanıdığı için ben kocama yürekten teÅŸekkür ediyorum. - Paris’te bulunduÄŸun sürelerde ne yapıyorsun?ArkadaÅŸlarıma bol bol Türk yemekleri yapıyorum, tiyatroya gidiyorum. Yine sanatımla ilgili projeler üzerinde de çalışıyorum. - Nedir bu projeler?Bir yıl sonra sanatçı kimliÄŸimle bir ÅŸeyler yapacağım. Bana çok kızanları biraz daha kızdıracağım. ‘Vay be bunu da mı yaptı’ diyecekler. Sinirlenecekler. Bir sinema filmi bir de albüm projem var Fransa’da. Ama öncelikle ülkemdeki iÅŸlerimi yoluna koyup, sonra Fransa’dakileri hayata geçireceÄŸim! Ä°ki tane dünya starı ile kamera karşısına geçeceÄŸim. Uzun zamandır bu anlamda çalışıyorum. Kapılar çaldım, insanlara kendimi tanıttım, arkadaÅŸlarımı devreye soktum ve sonunda baÅŸardım. Burada beÄŸenmiyorlar ama ben orada çok beÄŸeniliyorum. Hem oyunculuÄŸumla, hem de sesimle.EÅŸim mutsuzluÄŸumu gözlerimden anladıBir gün eÅŸim bana şöyle dedi: ‘Bak YeÅŸim! Sen bu iÅŸi yapmazsan çok mutsuz olacaksın. Dolayısıyla da beni ve kızını da mutsuz edeceksin. Ben o mutsuz kadını görmek istemiyorum. Gözlerindeki ışıltı olan kadını yanımda görmek istiyorum.’ Birgün Türkiye’ye geldiÄŸimde dostum Seda Akay’ın evine gittim. Yaptığı besteleri dinleyince, albüm yapmaya karar verdim. Yine hakkımda bir ÅŸeyler söyleyeceklerini biliyordum. Ama yüreÄŸimin sesini dinledim ve mesleÄŸimi yeniden yapmaya karar verdim. Ben ÅŸarkı söylemeyi özledim, starlığı, ÅŸaÅŸaalı, ışıltılı hayatı deÄŸil. Dört yıl aradan sonra 15 ocak’ta ‘Ayna’ isimli albümüm piyasaya çıkıyor. Bu albümde tamamen benim hikayem var. Ä°lk defa kendi ÅŸarkılarıma yer verdim. Bunlardan bir tanesini kendim için yazdım. Adı, ‘Sus Kalbim...’ Üç yıl önce Paris’te tek başıma evde otururken yaptım bu ÅŸarkıyı! Yastığım, yatağım, kalbim çok ama çok ıslandı. Åžimdi sabahları gülerek uyanmasam da, aÄŸlamıyorum da! Sonuçta ülkemdeyim, buradayım. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!