Güncelleme Tarihi:
BİRİ Bizi Gözetliyor, Size Anne Diyebilir miyim, Gelinim Olur musun ve daha başkaları. Sinevizyon Yapımcısı Pelin Akat’ın verdiği bilgiye göre bu tür yarışmalara katılan 500’e yakın ünlümüz oldu. Bugün birçoğunun adını, hatta simasını unuttuğumuz ünlüler!.. Ünlülerimizin kimi albüm çıkardı, kimi kitap yazdı, kimi de farklı televizyon programlarında şansını aradı... Ancak birçoğu, bir yıldız gibi kayıp gitti; intihara kalkışanlar oldu. Kimileri ise uyuşturucu ya da şiddet haberleriyle gazete sayfalarını süsledi. Kayboldular, unutuldular, ta ki o malum son olaya kadar. ‘Gelinim Olur musun’ yarışmasının ünlüsü, Semra Hanım’ın oğlu Ata’nın ölümü, gözleri yeniden bu unutulan yaklaşık 500 ünlüye çevirdi. Adı geçen programlara katılanlar bugün şunları söylüyor:
‘Programın sunucuları tarafından artık ‘çok ünlü’ olduğumuz telkin ediliyordu. Reytingi arttırmak için bizi birbirimize düşürmeye çalışıyorlardı.’
Bugünlerde gazetecilik yapan, eski Biri Bizi Gözetliyor yarışmacılarından Melike Karakartal’ın verdiği yanıt çok net: ‘BBG, hayatımda hiç yaşamış olmak istemediğim bir olay. Hayatımda mümkün olduğunca bu konulardan, kişilerden ve olaylardan uzak kalmaya çalışıyorum...’
‘Gelinim Olur musun’da Ata Türk’ün evlenmek istediği Sinem Umaş’ın bir arkadaşı şunları söylüyor:
‘Kendi arkadaşlarıyla bile kavga ediyor. Oraya gitme, bunu yapma diyemiyoruz, dün akşam sinir krizi geçirdi. Ata’nın ölümü, insanların üstüne gelmesi, televizyon programlarından yapılan davetler onu ağlama krizine soktu.
<ımg>ımg> |
Eray da BBG ünlülerinden. |
Telefonları hiç susmuyor, normal bir hayat yaşayamıyor, çevresini saran insanlar iyi niyetli değil. Normal bir hayatı olan, güler yüzlü bir kızdı. Ama şimdi her şeyini kaybetti.’
‘DIMDIZLAK ŞÖHRETÇİK’
BBG yarışmasına katılan Eray Sezer’in anlattıkları da çok ilginç: Yarışmadan çıkınca ‘şöhretçik’ olma haline alışmaya başlıyor, ‘Her gün bir gece kulübünde görünmenin kendisine artı puan olarak geri döneceğini’ düşünüyorlar. Eray Sezer şunları söylüyor: ‘On binlerce başvuru yapılan bu yarışmalardaki adayların çoğu aslında işsiz güçsüz. Kolay yoldan köşe dönmeye çalışan, ailesini, mevcut düzenini bir çırpıda yok saymaya hazır, şöhretin sadece iyi yanlarını bilen insanlar. Hal böyle olunca malzeme bolluğu yaşayan yapım firmaları, televizyon kanalları, basın kuruluşları, vb. ellerindeki bu bol malzemeyi har vurup harman savurmaktan çekinmiyor. Káğıt mendil misali, kullan at! Yarışmacılara gelince, yazlıklarda terk edilen kedi yavruları misali dımdızlak ortada kalıyor şöhretçikler.’