OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 03, 2005 00:00
Bu şaşırtıcı hikayenin sökün ettiği yer, Ankara 6. Aile Mahkemesi’nin koridorlarıydı. E.E. adındaki 33 yaşındaki üniversite mezunu genç, altı yıllık karısı D.E’ye kendisini aldattığı için boşanma davası açtı.Şaşırtıcı olan bu değildi elbet. E.E. kendisinden bildiği iki çocuğundan birinin kendisinden değil, karısının sevgilisinden olduğunu öğrendi. Yetmedi, bir yıldır birlikte olmadıkları halde karısının hamileliği ortaya çıktı. Hikayenin şaşırtıcı kısmı, işte bundan sonra başladı. Bu tür haberlerin devamında genellikle kocaların karılarını kestiği, biçtiğini, yapmadığı eziyetin kalmadığını, hatta çocuklarını da bu zulme kattıklarını okuruz. Ama bu hikayede bunların hiçbiri yok, hayal kırıklığına uğrayan bir adamın hakkını korumak ve kozlarını mahkemede paylaşmak istemesi var. Davada üç celse görüldü, hálá devam ediyor. E.E.’nin şaşırtıcı bir başka hareketi de, yaşadığı onur kırıcı olaylardan dolayı 1000 YTL’lik sembolik bir manevi tazminat talebinde bulunmak oldu. E.E, yaşadıklarını anlattı. En ağrıma giden, benden olmayan çocuk için nafaka istemesiEşinizle nasıl tanışmıştınız?- 1998’de akrabalar tanıştırdı, Bir yıl sonra evlendik. 2000’de oğlumuz E. dünyaya geldi. O 6-7 aylıkken parasal sorunlarımız olduğu için bir hastanenin mutfağında çalışmaya başlamıştı. O zamanlar benimle iletişimi koptu.Size nasıl davranıyordu?- Hiç konuşmadığı gibi benimle birlikte de olmuyordu. Psikolojik sorunları olduğunu düşündüğüm için üstüne gitmedim. Bir başkasıyla olabileceği aklıma bile gelmemişti. Bir yıl içinde sadece bir iki gece ben uyurken yanıma geldi ve benimle birlikte oldu. Bir hafta sonra da ben hamileyim diye karşıma çıktı.Hiç şüphe duymadınız mı? - Hayır hiç. Ona çok güveniyordum. Televizyonda kadın programlarında bu tür olaylar konuşulduğu zaman çok tepki gösterir, kızardı. İlişkinizde sorunları paylaştığınız, akıl danıştığınız kimse var mıydı?- Onun ailesi ile yaşadıklarımızı konuştuğumda her seferinde bana kızlarını kötülediler. Hep benim tarafımı tuttular. Kızım zannettiğim M. bir yaşına gelince, ayrılalım demeye başladı. Bunun üzerine babası onu bir kez dövdü. Ben uzaklaşması ona iyi gelir diye Sivas’a ablasının yanına gönderdim. Oradan bana seni çok özledim diye telefonlar açtı, Ankara’ya döndü. Aramız iyiydi ama altı ay geçmeden yine ilişkimiz kötüye gitti. Olaylar nasıl ortaya çıktı?- Orada kafası biraz dağıldığı için bir kez daha Sivas’a göndermek istedim. O Sivas’tayken annesi beni bir gün yanına çağırıp, ‘Sen hiç karından şüphe ettin mi’ diye sordu. O an elim ayağım buz kesti, kendimden geçtim ama ‘hayır’ dedim. Bunun üzerine annesi, ‘Onu birisi rahatsız ediyormuş, o kişiyle buluşuyormuş’ dedi. Kimmiş, diye sordum. Bir dolmuşçudan bahsetti. Erkek kardeşinin bana aylar önce ‘Dolmuşcu bir arkadaşım var’ dediğini hatırladım. Annesi bütün bunları nereden biliyormuş? Kızı mı anlatmış?- Ankara’dayken bir gün annesine, biz anlaştık avukata vekalet verdik, boşanacağız demiş. Ama benim haberim bile yok. Annesi de olan bitenlere uyandığı için, sen kime güvenip bunları yapıyorsun, o güvendiğin kişi kimse çağır, konuşacağım, demiş. Bir kafede buluşmuşlar. Adam ben kızınızla dört yıldır birlikteyim, M. benim kızım, şu anda da benden hamile demiş.Annesi bunları size böyle pat diye mi söyledi?- Evet, bir de ‘Ben bile bu yaşta o adamın suratına bakmam, çirkin bir şey. Onunki seninkinden büyük olduğu için belki onu seçmiştir’ dedi.Ve siz hálá kalp krizi geçirmiyorsunuz ve sakin sakin oturuyor musunuz?- Öyle aptal aptal dinliyorum. Arkadaşlarımla konuştum. Ertesi gün hemen Sivas’a gittim, oğlumu alıp Ankara’ya döndüm. Karınızla hiç konuşmadan mı? -Ankara’ya döndüğümde eve değil kendi ailemin yanına yerleştim. O sırada o da Ankara’ya geri dönmüş. Eniştem, ‘Oğlum onunla hiç konuşmadan böyle bitirilmez, kendisiyle git bir konuş, bunlar doğru mu diye Kuran’a el bastır’ dedi. Annesi namazında niyazında biri, zannediyorum ki gerçekten Allah inancı olan insanlar. Evlerine gittim, abdest aldı, ‘Senin dışında biriyle birlikte olmuşsam, Kuran beni çarpsın’ dedi. İnanın o an kendime ‘Oğlum sen bir şerefsizmişsin, karın hakkında böyle bir şeye nasıl inanabildin’ dedim. Siz biraz saf mısınız?- Saf değil, aptalım. Bütün bunlar olurken annesi ‘İnsanın dolmuşçu arkadaşı olamaz mı’ diye konuşuyordu. Olabilir ama ben niye bilmiyorum dedim.Eşiniz kapalı mıydı?- Evlendiğimiz zaman açıktı. M. doğduktan sonra bir gün bana gelip ben kapanacağım dedi. Ben sana aç da diyemem kapat da diyemem dedim. Eminim kapanmasını da o adam istemiştir.Kuran’a el bastı diye şüpheleriniz yok oldu ve bir araya mı geldiniz?- Evet ama her gün yine kavga vardı. Ben sana karı olmam, demelere başladı yine. Şüphem tamamen geçmiş değildi, M.’yi DNA testine götürmek istiyordum. Bir akşam eve geldiğimde, ‘Ben artık senin yüzüne bakamıyorum, dolmuşçu ile ilgili her şey doğru’ dedi. Adamı öldürmeye gidiyorum diye evden çıktığımı hatırlıyorum. Aklım, dengem, yerle bir oldu. Ama bilmiyorum ki, adam nerededir. Eve döndüm, bu kez amacım onu öldürmekti. Müthiş bir sabır geldi üstüme, oğlumu da düşündüm ve eve gittiğimde kolundan tutup, piçini de al s... git dedim. Zaten valizini hazırlamış bekliyormuş. Hazırladığı valiz de benim 70 YTL verip aldığım yeni bir valizdi. Valizi bırak git dedim. İnsan öyle zamanlarda böyle şeylere takılıyor. Etrafımdakiler beni dolduruşa getirselerdi durum farklı olurduTürkiye’de gözünün üstünde kaşın var diye eşlerini öldürenler varken, siz nasıl bu kadar aklı selim davranabildiniz?- Kovduktan sonra onları rüyamda sevişirlerken görüyordum. Sabah uyandığımda ben bu adamı vuracağım diye güne başlıyordum. Bir ay boyunca adamın çalıştığı dolmuş durağına gittim, adam hiç uğramamış. Çalıştığım yerdeki kadın müdürüm bana bu konuda çok destek çıktı. ‘Elini kana bularsan oğlun ortada kalır kimse ona bakmaz, senin de gençliğin gider yazık olur. İnsanoğlu çiğ süt emmiş, senin bir hatan yok, sen evliliğin için elinden geleni yaptın’ diye benimle sürekli konuştu. Arkadaşlarım da bana hep arka çıktı. Belki onlar başka türlü konuşup beni dolduruşa getirselerdi durum farklı olurdu. Belki oğlum olmasaydı, benim de gözüm dönerdi, bilmiyorum.Bunun travmasını atlatmak için ne yaptınız?- Öncelikle o adamı görmeliydim, görüp ne için bunların başıma geldiğini bilmek istiyordum. Aylar sonra bir kez gördüm. Çirkin, 40-45 yaşlarında biriydi. Sonra annesinin bana söylediği o ayıp şeyleri hatırladım. Bu iş beyinle alakalı ama insanların ne istediği belli olmuyor harhalde diye düşündüm. Evdeki yatak odasını, oturma gruplarını, her şeyi attım. Çünkü orada ihaneti görecektim. Ayrıca ben kendi travmamdan geçtim, oğlumu düşünüyorum. Her şeye şahit olmuş, annesi onu hep dövmüş. Dokuz aydır anne lafını ağzına almıyor.Oğlunuz mu anlattı bunları?- Onu kovduktan birkaç gün sonra komşularımdan biri gelip, o adamı sürekli eve girip çıkarken gördüklerini söyledi. İlk başlarda ben amcasıyım diyormuş, para,
yemek getiriyormuÅŸ. Sonra anlaşılmış, bu kez komÅŸular ‘Bir daha bu adamı görürsek kocana söyleriz’ demiÅŸler. Hatta o evden bizi attırmak için aralarında imza toplamışlar. Ben bütün bunları çok sonraları öğrendim. Herkes bana boynuzlu diye bakıyormuÅŸ. KomÅŸuların da ikiyüzlülüğüne bakar mısınız? Madem bana söyleyemiyorsunuz polis çağırın. OÄŸlum annesi ile o adamın artık evde buluÅŸamadıkları için sürekli parka gittiklerini, el ele tutuÅŸtuklarını anlattı. Evde buluÅŸtukları zaman da onu odaya kilitliyorlarmış. Bazen oÄŸlum E.’yi kapının önüne bırakıp, adamla buluÅŸmaya gidiyormuÅŸ, komÅŸular yemek veriyorlarmış. SOYADINI DEĞİŞTÄ°RMEK Ä°STEDÄ°M.’yi üç yaşına kadar kendi çocuÄŸunuz diye biliyorsunuz. Sonra bir gün ‘Yok senin deÄŸil’ diyorlar. Ä°nsan hemen buz kesebilir mi? Neler yaÅŸadınız?- Kız ilk doÄŸduÄŸunda ben hemen nüfus kağıdını çıkarmak istedim. Bana, ne acelesi var, sonra çıkarırsın diye üsteledi. Sonraları da kendisinin ve M.’nin soyadını deÄŸiÅŸtirmek istediÄŸini söyledi. Ben kızınca da ÅŸaka yaptım dedi. Her ÅŸey ortaya çıkınca anlıyorum, niye böyle ÅŸeyler söylediÄŸini. Ä°lk doÄŸduÄŸunda kıza hiç kanım ısınmamıştı ama sonra aşık oldum. Åžu an görsem ne yaparım bilmiyorum, büyük çeliÅŸkiler içindeyim. Onun baba demesi benim için dünyanın anlamıydı. Åžu anda ona karşı bir ÅŸey hissedemiyorum. Aklıma her geldiÄŸinde aÄŸlıyorum.Â
button