O bir göçebe

Güncelleme Tarihi:

O bir göçebe
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 08, 2014 16:45

Saadet Aksoy, L’Officiel dergisinin mayıs sayısı için yollara düştü, Toskana’nın plaj kasabası Forte Dei Marmi’de objektif karşısına geçti. Ünlü oyuncu, bu sınır ötesi buluşmada göçebe hayatının bilinmeyenlerini de anlattı.

Haberin Devamı

* Son dönemde daha çok uluslararası projelerde karşımıza çıkıyorsunuz. Tam olarak nerede yaşıyorsunuz?

- İstanbul’da yaşıyorum ama burada çok az zaman geçiriyorum. Londra, Los Angeles ve Roma’dayım daha çok.

* İstanbul dışında hangisi için “benim şehrim” diyebilirsiniz?

- Aslında yaşam tarzı ve insan profili olarak birbirinden farklı olmalarına rağmen üçünü de çok seviyorum. Los Angeles çok rahat, yaşamlar, yollar ve duygular çok büyük, hatta fazla bazen... Bu yüzden sanırım en çok Roma’yı seviyorum. Küçük ama içinde her şeyi bulabileceğiniz bir şehir. İtalyanların kendilerine has hayatın tadını çıkarabilme özellikleri hoşuma gidiyor. Tabii bu yaklaşımları iş anlamında bazı aksamalara neden olabiliyor; hayatın keyfini çıkarmaktan bazen işe sıra gelmiyor.

* Roma’da en sık uğradığınız yerler hangileri?

- Her gittiğimde erkek arkadaşımla mutlaka Al Ceppo adlı restorana gideriz. Bazı mekanlar vardır, çok popülerdir ve yediklerinizin kalitesinden emin olamazsınız bazen. Al Ceppo herkesin bilmediği, daha çok orta yaşlı ve mekanı bilen insanların gittiği bir restoran. Roma’da en iyi trüflü makarnayı orada yersiniz hatta. Geceleri Trastevere’deki barlara gitmek hoşuma gidiyor.

VALENTINO EKİBİ FİLMİMİ BEĞENMİŞ

* Kendisini zamanın akışına bırakan ve sadece karşısına çıkan fırsatları değerlendiren oyunculara kıyasla oldukça sistemli ilerleyen bir kariyer planına sahipsiniz. Uluslararası platformda bilinir olmak sizin için neden önemli?


- Sıkı bir film festivalleri takipçisiydim. Üniversitedeyken sevdiğim yönetmenlerin ve oyuncuların tüm filmlerini hayranlıkla izlerdim. Bir Danimarka filmini ya da İranlı yönetmenin filmini izlerken “Ne kadar farklı kültürler ve beni nasıl derinden etkileyebiliyor” derken bu işin içinde olmak istediğimi fark etim. Oyunculuğa bunlardan ilham alarak adım attım. Hayalim dünyanın başka bir yerinde, filmimi izleyen bir kişinin içinde bambaşka bir etki yaratmaktı hep.

* Peki hem oyunculuk hem de stil olarak sizi kendine hayran bırakan kadınlar kimler?


- Cate Blanchett’in oyunculuğunu da, duruşuyla uyumlu kıyafet seçimlerini de çok beğeniyorum.

* Erkekler?

- Bana kıyafet konusunda herhangi bir erkek ismi vermek çok zor geliyor. Takım elbise içinde sanki hepsinin stili aynı gibi. Ama Leonardo DiCaprio’nun çok iyi bir oyuncu ve işadamı olduğunu düşünüyorum. Onun Humphrey Bogartvari, eski Hollywood aktörlerine öykünen yanını beyazperdede de kırmızı halıda da seyretmek keyifli.

EVLİLİK PLANLARI YAPMAYA BAŞLAMADIK

* Film galası, ödül töreni gibi etkinliklerde modaevleri mi sizinle iletişime geçiyor yoksa siz spesifik bir tasarım üzerinden ilerleyerek mi elbise talep ediyorsunuz?


- Modaevleriyle iletişime geçiyoruz. Eğer tüm dünyada çok tanınan bir star değilseniz sizden özgeçmişinizi istiyorlar. Örneğin Valentino ekibi “Twice Born” filmimi izleyip çok beğenmiş. Bu yüzden özgeçmişe gerek kalmadan Cannes Film Festivali için bana birçok alternatif göndermişlerdi. Bu tür etkinliklerde ne giyeceğimi belirlerken menajerlerimin iletişimde olduğu modaevlerinin yanı sıra konuyla kendim de ilgileniyorum ve markalarla yazışıyorum. Gerektiğinde stil danışmanlığı da alıyorum. Ama son kararı erkek arkadaşımla birlikte veriyorum.

* Erkek arkadaşınızla evlilik hazırlığında olduğunuz doğru mu?

- O haber nereden çıktı bilmiyorum. Bir süre sonra “Bu kadar zamandır birlikteler, artık evlensinler” bakış açısıyla bu tür haberler yazıyor. Biz magazinel bir çift değiliz, basında yer alabilecek bir problem yaşamadık. Bir sorun olmadığı için bu tür yakıştırmalar yapılıyor. Ama henüz öyle bir planımız yok.

Haberin Devamı

ÇOCUKLUĞUMUN GEÇTİĞİ EV BANA ÇOK İYİ GELİYOR

Haberin Devamı

* Gün içinde nefes alıp, her şeyden uzaklaşmak istediğinizde ne yaparsınız?

- Genellikle anneme gidiyorum öyle durumlarda. Göztepe’de tüm çocukluğumun geçtiği evde oturuyor ve orada zaman geçirmek bana çok iyi geliyor. Hiçbir şey yapmadan televizyonun karşısında uzanmak bile huzur verici.

* Uzun süre uzaklaşmak istediğinizde?

- Uzun zamandır, uzun süreli kaçmadığımı söyleyebilirim. Gerek duymuyorum çünkü son zamanlarda hayatım hep farklı yerlerde, faklı tecrübelerle geçiyor. Gittiğim şehirlerde kaçmak isteyeceğim kadar uzun zaman geçirmiyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!