O artık sultan değil

Güncelleme Tarihi:

O artık sultan değil
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 25, 2012 04:00

İsminden ‘Sultan’ı attı, Nadide oldu. Sadece ismini değil, imajını ve müziğini de sadeleştirdiğini söyleyen Nadide’yle yeni albümü “Hayat Aşktan Yana”yı konuştuk.

Haberin Devamı

Nadide Hanım, “Sultan” nereye gitti?
- Asıl ismim, Nadide Sultan Türkoğlu. Bu üç isimden hangisini kullansam diğeri darılıyor. (Gülüyor) Zaten bütün çevrem bana “Nadide” diye hitap ediyordu, ben de Nadide denmesini seviyorum, o yüzden artık sadece bu ismi kullanıyorum.

Müzikseverler sizi “Nadide Sultan” ismiyle tanıyor. Ya ‘Nadide’ dendiğinde tanıyamazlarsa?
- Şarkılarımı duyduklarında “Evet bu bizim Nadide” diyeceklerdir. Bu durum benim için büyük bir sınav aslında. Çünkü isimden önce şarkılar ilgi çekecek, onlar ön plana çıkacak. Şarkıların başarısını test etmiş olacağız.

En son iki yıl önce bir single çıkarmıştınız. Bu iki yıllık süreçte neler yaptınız?
- Konserler vermeye devam ettim. O sürecin bir yılında konservatuvarı bitirdim, geri kalan bir yıl da bu albüm üzerinde çalıştım. Bir yandan tez hazırlamak bir yandan da yüksek lisans yapacağım okulu araştırmak epey vaktimi aldı.

Yüksek lisansa başladınız mı?
- Başvuru tarihini kaçırdım...

İLK DEFA BU KADAR RAHAT ÇALIŞTIM

“İlk defa bu albümde bir ekiple çalıştım” demişsiniz. Daha önce nasıl bir çalışma şekliniz vardı?
- İlk defa 8-10 kişilik bir ekiple şarkı seçtim. Önceden bu işi şirketim yapıyordu. Ama artık TMC çatısındayım ve bu albümün öyküsünü de ben yazdım. Albüm üzerinde benim çok fazla söz hakkım vardı.

Ekip çalışması yapmak sizi ne yönde etkiledi?
- Albümün her aşamasında bir ekiple çalışmak, yaptığınız işin daha doğru olduğuna inandırıyor sizi. Psikolojik olarak rahatlıyorsunuz. Hata yapıyorsanız da bunun farkına varmış oluyorsunuz. Ben ilk defa bu kadar rahat çalıştım, normalde panik bir yapım vardır.

Sizin şarkınız yok albümde, değil mi?
- 10 şarkı var, birisi versiyon. “İlla benim şarkım girsin” diyen biri değilim. Albümümde Serdar Aslan, Namık Nagliyev, Edip Emre, Hülya Şenkul ve Asuda Ülkü Zeren’in şarkıları var. Müfide İnselel de iki Grek şarkıya söz yazdı.

BENİM İÇİN AŞK SADECE ŞARKILARDA

Albümde “Kimsesiz Biri” adlı bir şarkı var. Sizin hiç kimsesiz hissettiğiniz anlar oldu mu?
- Kimin olmamıştır ki... Benim de kimsesiz hissettiğim çok zamanlar oldu ve o zamanlarda çok daha iyi şarkılar yazdım. Sanatçıların zaman zaman kimsesiz hissetmesi gerekiyor ki, üretebilsinler. Sanatçının bir derdi olmalı, ya aşkla, ya politikayla ya da insanların yaşayışıyla...

“Hayat Aşktan Yana”, peki ya siz?
- Şu anda hayatın her anı aşk. Ama benim için şu anda sadece şarkılarda aşk var.

Bir de rock şarkısı cover’lamışsınız. Hiç çekinmediniz mi tepki almaktan?
- Cem Özkan’ın “Dön Bana”sını söyledim. Çok tutmuş bir şarkıydı, ben söyleyince tepki gelebileceğini düşündük tabii. Ama çok farklı tınladı şarkı benimle.

Bu albüm alaturka mı oldu, yoksa daha batı sound’unda mı?
- Batı demeyelim de, yüzü batıya dönük Türk popu oldu demek daha doğru olur. Bir-iki şarkıda hafif alaturka ruh var. Genel olarak akustiği güçlü, aranjesi sade ve çok ruhlu, sözlerin ve müziğin öne çıktığı bir albüm oldu.

BENDEN 10 YAŞ KÜÇÜKLERLE OKUDUM

Geçen süreçte müziğiniz sadeleşmiş ama siz de sadeleşmişsiniz, öyle değil mi?
- Kelimenin tam anlamıyla sadeleştim. Günlük hayatımda aldığım bir eleştiriydi bu. Çevremdeki insanlar, günlük hayatımda sahnedekinden daha iyi göründüğümü söylüyorlardı. Günlük hayatımda makyaj yapan biri değildim zaten. Bu yüzden sahnede de sade bir görüntüde olmaya karar verdim. Bu şekilde kendimi daha iyi ifade ettiğimi düşünüyordum.

Müziğinizi sadeleştirmeye nasıl karar verdiniz peki?
- Yorum anlamında sadeleştim. Bunda 2009 yılında tekrar konservatuvara dönmemin de etkisi var. Daha az kalabalık şeylerin daha güzel olduğuna karar verdim.

Konservatuvarı neden bırakmıştınız?
- Albümüm çıkmıştı ve konserler yüzünden ikinci yılımda çok devamsızlık yapmıştım. Dondurdum okulu. İki kere dondurabiliyorsun, bir daha dondurmak istersen seni donduruyorlar! (Gülüyor) Bir sürü ünlü arkadaşımla beraber beni de o dönem gönderdiler...

Okula dönmeye nasıl karar verdiniz peki?
- İçimde ukde kalmıştı, rüyalarımda hep kendimi okula yetişmeye çalışırken görüyordum. Af çıkınca geri döndüm. Aslında 2002’de de dönme şansım olmuştu ama “Kendimden küçüklerle nasıl okuyacağım?” demiştim. Bu kez benden 10 yaş küçüklerle birlikte okudum.

Nasıldı sizden 10 yaş küçüklerle aynı sıraları paylaşmak?
- İnsana enerji katıyor.

Haberin Devamı

ÖĞRENMEYE DEVAM

Yüksek lisans başvurusunu kaçırmışsınız, yine deneyecek misiniz?
- Öğrenmeye devam etmek istiyorum, o yüzden tabii ki yeniden başvuracağım. Türk Müziği ve Şan okudum İTÜ’de. Aynı bölümde yüksek lisans yapacağım.

Haberin Devamı

KLİBİN ÇEKİMİ 24 SAAT SÜRDÜ

Albümün ilk klibini çektiniz. Çekimler 24 saat sürmüş, doğru mu?
- Klibi “Kimsesiz Biri”ne çektik. Yönetmenliğini Hakan Yonat yaptı. Phantom kamerayla çekildi, bu yüzden 24 saat sürdü. Çünkü bir bardağın kırılma sahnesi bile 1600 kare çekiliyor. Bu efektlerin bilgisayara aktarılması sürüyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!