Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2004 00:00
- O adamla mutlaka röportaj yap!- Hangi adamla?- Uri Geller’le...- Uri Geller de kim!- Ne demek Uri Geller kim? Sen de Dubai’de yaşaya yaşaya, bir tuhaf oldun! Herkes bilir Uri Geller’i! Hani kaşıkları eğen adam, bozuk saatleri çalıştıran adam... - Üzgünüm ama ben bilmiyorum. Çok mu şey kaçırıyorum?- Hem de nasıl! Bak, başıma gelmese, hayatta inanmazdım. Bilirsin ben metapsişik şeylere hiç itimat etmem. Etmem ama bu defa ettim. Çünkü gözlerimle gördüm. Baban da gördü. Bizzat başımıza geldi yani... İnanılmaz bir tecrübeydi!- Seni hiçbir şekilde anlamıyorum. Uri Geller, Adana’ya geldi... Siz de babamla onun şovuna mı gittiniz?- Delirdin mi? Tabii ki hayır! Adana henüz o kadar gelişmedi! Biz Adana’dayız o Almanya’da. Olay da televizyonda geçiyor. Babanla, arife günü evde televizyon karşında pinekliyoruz, RTL izliyoruz. Günther Jauch’un programını. Konuğu da Uri Geller. Anlayacağın, biz bir Uri Geller şov izliyoruz! Sahip olduğunu iddia ettiği o ‘güç’le kaşıkları, çatalları nasıl eğdiğini filan gösteriyor. Televizyon başındakilere de sesleniyor: ‘Kaşıklarınızı televizyona yakın koyun, onlar da eğilecek...’ Biz tabii babanla hiç oralı değiliz. Hatta, birbirimize bakıp, bıyık altından gülüyoruz. ‘Bu devirde insanları kandırmak ne kadar kolay bir hale geldi, yazık bu insanlara!’ diyoruz. O arada programa kıyamet kadar telefon geliyor: ‘Benim kaşığım da eğildi yok cebimdeki bozuk paralar da eğildi’ filan...- Eeee?- Eeee’si bir ara baktım bozuk saatlerden söz ediliyor. Efendim, bozuk saatlerimizi ekrana yakın bir yere koyacakmışız, çalışır hale gelecekmiş... Yok daha neler dedim! Dedim ama... Yan gözle de babana baktım. Aklımdan geçeni anladı. Kafasını salladı. Yani ondan onay da aldım....- Yaptın yani! O meşhur bozuk saati televizyonun yakınına koydun....- Allahaşkına, kaybedecek neyim vardı ki? Güleç Teyze’nin babana hediyesi olan saat, bin yıldır mutfakta duruyor. Baban ona kaç kere tamirciye götürdü, ‘Bu çalışmaz abi!’ demişler. Atmaya da kıyamıyorum, çok estetik bir şey... - O saatin çalıştığını söyleme bana...- Yemin ederim çalıştı... İşin tuhafı cumartesi gecesinden beri tıkır tıkır çalışıyor... Düşünebiliyor musun, adam Almanya’da program yapıyor, Adana’daki bizim bozuk saati çalışır hale getiriyor... Nasıl şaşırdığımızı ve korktuğumuzu anlatamam. O yüzden diyorum ya, bu adamı bul ve mutlaka onunla röportaj yap!HAMİŞ: Annem, öyle falcıydı, büyüydü, tarot’tu filan inanmaz. O konularda insanın sinirini bozacak kadar Alman ve gerçekçidir. Madem, Uri Geller onu bu kadar etkiledi... Vardır elbet bir sebebi... Bu arada, bu adamla röportaj yapmak isteyen gazetecilerin de bir listesi vardır... Mami’yi mi kıracağım, ben de yazılırım o listeye...
button