Nurettin benim ikonum
Güncelleme Tarihi:
Eda Taşpınar hayatıyla ilgili merak edilenleri Hello dergisine yanıtladı.
EDA TAŞPINAR'DAN ÇOK ÖZEL POZLAR
Onu Nurettin Hasman’ın genç sevgilisi olarak tanıdık. Daha sonra davetlerin en farklı ve tarz giyinen kadını olarak çıktı karşımıza. O kadar çok konuşuldu ki “ikoncan” lakabıyla bütün gazete ve dergilere konu oldu. Ve Eda Taşpınar, “Modaya merakı ne zaman başladı, Nurettin Hasman’a gerçekten aşık mı, asıl lakabının arkasında gizlenen Eda kimdir?” gibi pek çok soruyu Hello! dergisi için cevapladı.- Modaya ilgin ne zamandan beri var?
Çocukluğumdan beri. O zaman da kimsenin giymediği ilginç şeyleri giyer, umursamadan dolaşırmışım etrafta. Annemle terzilere, ayakkabı atölyelerine gitmeye bayılırdım. Saatlerce ayakkabı ustalarını seyreder, terzilerin provalarını izler, inanılmaz keyif alırdım.
-Moda üzerinde bir eğitim aldın mı?
11 yaşında Miami’ye moda okumak için gönderildim. İki sene Boca Ratenda’da okuduktan sonra Robert Koleji’ndeki eğitimime devam etmek üzere döndüm. Sonra London College of Fashion ve Central School of St. Martins ile eğitimimi tamamladım. Tüm bu süreçte ayakkabı tasarımı, genel tasarım ve styling konularının yanı sıra vaktimin el verdiği kadarı ile moda fotoğrafçılığı, şapka tasarımı konularında eğitim aldım. Dünyaca tanınmış birçok markada staj yaptım.
- Davetlerde giydiğin kıyafetler eleştirilse de “stil ikonu” olarak gösteriliyorsun.
 |
- Farklı olmayı seviyor musun?
Farklı olmak için hiçbir çabam yok. İçimden gelen ve doğru olduğuna inandığım şeyleri yapıyorum. Güzel olan şeyleri seviyorum. Hayatın bir fırsat olduğuna ve her anın çok doğru değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum. Çılgınlıklarımla besleniyorum, ama en önemlisi kendimi seviyorum ve kendime iyi davranıyorum. Böyle olmayı başarabilen birçok da insan tanıyorum, sadece ben göz önünde olmaktan dolayı “farklı” algılanıyorum.
- Moda senin için ne ifade ediyor?
Moda benim için bir yaşam biçimi.
- Sence kadını güzel yapan giydiği kıyafetler midir?
Kıyafet bana göre kadının en önemli aksesuvarı, daha doğrusu kendini ifade biçimidir. Güzelliği ise bundan öte; gülüşü, bakışı, mimikleri, ses tonu ve vücut dili ile yarattığı enerjisinin tümüdür. Bir jean pantalon ve beyaz t-shirt ile de çok seksi ve güzel görünebilir bir kadın
.- Punto’ya koleksiyon hazırlama fikri nereden çıktı?
Onlardan teklif geldi. Hedefleri iç pazarda dinamik, trendy ve modayı takip eden bir yol yapmaktı. Uzun zamandır benimde hayalim, yaratıcılığımı zorlayabileceğim kurumsal bir ekiple bir başlangıç yapmaktı. Punto bu doğrultuda benim için çok doğru bir hayal ortağı oldu. Hepimiz yarattığımız “Punto by Eda Taşpınar” markasından dolayı çok heyecanlıyız.
- Başka firmalardan da teklif alıyor musun?
Farklı projelerle gelen birçok firma var, ancak ekibimle benim için en doğru olanları hayata geçirmeye çalışıyoruz.
- Nurettin Hasman seni bu konuda destekliyor mu?
Her anlamda hayatımın her evresinde benim en büyük destekçim. Daha net söylemek gerekirse Nurettin de benim ikonum!
- Bir ara ayrılık haberleri çıktı. Neden sürekli ilişkinizle ilgili olumsuz haberler yapılıyor?
Benim Nurettin’in yoğunluğu sebebi ile bazen bir davete yalnız katılmam ya da seyahate gitmem gerekebiliyor. Bu hemen ayrılmış olabileceğimiz şeklinde yorumlanıyor. Oysa çok huzurlu ve mutlu bir birlikteliğimiz var.
- Evlilik düşünüyor musunuz?
Tabii ki düşünüyorum ama bunun için bir zaman biçmedim. Nurettin ve ben zaten evli gibiyiz. Evli olmak hayatı paylaşmanın başka bir evresi ise biz zaten şu anda her evresini yaşıyoruz.
- Bir gün evlenirsen nasıl bir gelinlik hayal ediyorsun?
Kendi gelinliğimi kesinlikle kendim tasarlarım ve sanırım feci uçuk bir şey olur! Kocaman bir şapka takar, el yapımı elbisemin gecenin bir vakti miniye dönüşmesini sağlarım. Çıplak ayak, kumsalda bir düğün olur. Zaten kimse ayakkabı giysin istemiyorum. Mecburiyetten kimseyi davet etmek istemem, yalnızca sevdiklerim ve gerçek dostlarım orada olsun isterim. Bununla ilgili çok özel planlarım var.
-Senin için aşkın tarifi nedir?
Bana göre her seferinde daha da fazla şaşırtan, yücelten ve aynı anda tutsak edebilen, gurursuz, tarifsiz, acımasız, kışkırtıcı, yakalaması zor ama kaçılması imkansız, insanın bir tür yeniden varoluş hali gibi.
Bunun cevabında çok ileri gidebilirim ve tepki çekmek pahasına kimsenin yaşamadığı türden bir şey olduğunu söyleyebilirim. Biz birbirimizden besleniyoruz. Nurettin benim hayatımın en önemli keşfi, heyecan kaynağım, uğurlu sayım, en büyük sığınağım.
- İlişkiniz gündeme gelirken araya hep yaş sorununu problem ediyorlar. İlişkilerde yaştan daha önemli ayrıntılar yok mu?
Tabi ki var ama bizde bulabildikleri tek kusur bu sanırım. Herkes bunun hakkında dilediği gibi yazıyor ve yorum yapıyor ama biz pek önemsemiyoruz. Çünkü bu konuya örnek teşkil edecek tek çift biz değiliz. Bir ilişkinin sağlıklı olabilmesi için yaş farkından çok daha önemli ayrıntılar var.
- Nurettin Hasman’ın kızı Merve fotoğraflarını çekti. Bu konuda onu başarılı buluyor olmalısınız. Hasman’ın kızları ile aranız nasıl?
Merve ve Mina benim ailem. Onlar başta Nurettin’in sonra da benim ayrılmaz parçam. Çok şanslı kadınlar olduğumuzu düşünüyorum. Çünkü üçümüz de aynı adama aşığız ve onun sayesinde birbirimizi bulduk. Merve ve Mina çok iyi eğitim aldılar. Biliyorum ki her ikisi de ileride kendi dallarında çok başarılı isimler olacak. Merve, bence kendi jenerasyonu içerisinde, farklı gözü ve inanılmaz içgörüşü ile nadir yeteneklerden bir tanesi. Ona sahip olmak benim için bir şans. Onunla birlikte çalıştığım projelerden büyük keyif alıyorum.
Marangoz olmak istiyorum
- Moda dışında ilgilendiğin bir hobin var mı?Dedemle birlikte küçüklüğümden beri bronz heykel yapıyorum. Önümüzdeki dönemde birlikte sergi açmak istiyoruz. Bunun dışında resim ve karikatür çiziyorum. En özendiğim mesleklerden biri ise marangozluk. Marangoz olabilmeyi çok isterdim. Bununla alakalı olarak workshop'lara katılmayı planlıyorum, bir bakmışsınız marangoz olmuşum.
Bana "vazgeçilmez varlık" diyor
- Eda Taşpınar’ı tarif edersek...Ben zor ama aynı zamanda kolay bir kadınım. Olmasını şans saydığım ve asla kaybolmayacak çocuksu bir tarafım var. Tabi onun getirdiği bir de bencilliğim. Sevdiğim hiçkimseyi paylaşamam. Mükemmeliyetçi ve detaycıyım, kolay pes etmem. Çılgınlıklarımla motive olurum, zamanımı ve sözlerimi boşa harcamayı sevmem. Tüm bunlara rağmen Nurettin beni “Sevmekle tahammülü kaçınılmaz, vazgeçilmez varlık” olarak tanımlıyor. Şanslı bir kadın olduğumun en büyük delili de bu sanırım.