Erkan ÇELEBİ
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 23, 2006 21:25
EFSANEVİ Ferrari pilotu Michael Schumacher’in Renault’nun usta pilotu Fernando Alonso’yla kıyasıya mücadele ettiği Almanya Grand Prix’inin hemen ardından, Nürburgring Formula 1 pistinde bu kez, aralarında benim de bulunduğum dünyanın dört bir yanından gelen gazeteciler vardı. Gazeteciler, bir yandan en hızlı Opel’leri test etme, diğer yandan da DTM pilotlarının önderliğinde yarış heyecanını piste yaşama imkanı buldu.Opel, Meriva, Astra, Zafira ve Vectra’nın OPC (Opel Performans Merkezi) serisi araçların performansını sergilemek amacıyla organize ettiği bu aktivite, günün erken saatlerinden itibaren ileri sürüş eğitimiyle başladı.
ÖNCE EĞİTİM İlk önce, Manuel Reuter ve Joachim Winkelhock gibi DTM’in usta pilotları, hızlı giderken sürüş hakimiyetini sağlama, keskin virajlarda savrulmama ve ani duruş gibi teknik eğitim verdiler. En hızlı Opel’lerle bunlar uygulamaya geçildi. Ardından sıra, Nürburgring pistinin en keskin virajlarından birinde araçların 100 kilometre süratle savrulmadan geçmesine geldi. Bu etaptaki amaç, virajdan en fazla hızla kukaları devirmeden geçmeyi sağlamaktı. Ancak, ister istemez aracın savrulma ve yoldan çıkma endişesi hissediliyordu. Bu endişe yüzünden, Reuter ve Winkelhock’un defalarca yaptığı uyarılara rağmen, hızın viraja gelmeden önce kesilmesi, etapta başarısızlığı da beraberinde getiriyor. Ancak, bir kez istenilen sonuca ulaşılıp, sorun yaşanmadığını görünce bu kez, rekor denemeleri başlıyor. En fazla hızla virajı dönmek için araçlar bir birleriyle yarışıyor.Viraj etabından sonra sıra, en fazla hızla frene basmadan slalom yapmaya geldi. İlk etapta edinilen tecrübeyle, bu kez Türk gazeteciler hız rekorlarını peş peşe kırmaya başladı. Virajda Fransız gazetecilere kaptırılan rekorlar, tek tek geri alınmaya başlandı. Nürburgring’de Schumacher’den sonra hız rekoru kıranlar arasında, Vatan Gazetesi’nden Edmon Bekyan ve Opel Dış İlişkiler Direktörü Sinan Ulusoy’la birlikte ben de yer aldım. Bu ileri sürüş teknik uygulamalarının tamamlanmasıyla birlikte, sıra öğle yemeği molasına geldi. Yemekler daha sindirilmeden, gazetecileri bu kez 84 kilometrelik bir parkur bekliyordu. Hanslar takıldı, kasklar giyildi. Opel’in 240 beygir gücünde, 2.0 litrelik turbo motora sahip OPC serisi 68 bin YTL’lik Astra, 110 bin YTL’lik Vectra ve Zafira’nın sürücü koltuğuna yeniden geçildi. Önde DTM’in usta pilotları, arkada gazeteciler, pistte turlamaya başladı. Kilometreler ilerledikçe, kasklar ağırlaşıyor, hazmedilmeyen yemekler sorun oluşturmaya başlıyordu. Bu da, son turlarda çekilmeleri beraberinde getirdi. 84 kilometrelik parkuru tamamlayanların yüzlerinden yorgunluk akmasına rağmen herkesin yüzünden bu yorucu turları bitirmenin mutluluğu okunuyordu.