Normal doğum içimde ukde

Anneliğe alıştınız mı?
- İkimizin de sağlığı yerinde çok şükür, en önemlisi de bu bence. Her yeni anne gibi bizim de uyku sorunumuz var. Bunun dışında her şey yolunda.

Bilinçli bir hamilelik miydi?
- Evet, bilinçliydi. Evlendikten sonra birbirimize zaman ayıralım, gezelim, tozalım istedik. Tüm bunları yaptıktan sonra da bebek istedik. Karar verdikten çok kısa bir süre sonra hamile olduğumu öğrendik.

Nasıl öğrendiniz peki?
- Çok ilginçti... Bir ara şüphelenip test yaptım, hiçbir şey çıkmadı. Fakat bende bir tuhaflık vardı, her zamankinden farklı hissediyordum kendimi. Bir hafta sonra tekrar hamilelik testi yapmayı düşündüm ama eczaneden almayı unuttum. Daha sonra bir alışveriş merkezindeyken gözüme bir anne bebek dergisi ilişti, ilk dikkatimi çeken cümle de “Hoş geldin bebek!” oldu. Bunun bir işaret olduğunu düşünerek hemen bir eczaneye gidip hamilelik testi aldım. Eve geldiğimde eşim spor yapıyordu, ben de hemen tuvalete gidip testi yaptım. Sonuç iki çizgiydi, ancak o an hiçbir şey idrak edemedim. Hemen eşimin yanına gidip “Baba oluyorsun galiba” dedim. Daha sonra aileleri aradık, herkese haber verdik.

İlk zamanlar nasıl geçti?
- Hamile olduğumu öğrendiğim gece turneye gittim, iki gün şehir dışındaydım. Tempolu bir oyundu, bu yüzden hamileliğimin ilerleyen günlerini düşünerek oyunu bıraktım. Bu arada bir sinema filmi projem vardı ve başrolde oynayacaktım. Turneden döndükten hemen sonra sinema filminin çekimleri başladı. Hamileliğimin ilk zamanları nedeniyle o kadar çok uykum oluyordu ki anlatamam. Buna rağmen 24 saat çalıştım. Bu yüzden ilk ayların keyfini çok süremedim.

Peki ya daha sonra?
- Üçüncü aydan sonra eşimle ve arkadaşlarımızla birlikte yurtdışı tatillerimizi yaptık. Bu dönemde gayet enerjiktim. Ancak son aylara doğru ister istemez bir ağırlaşma oldu. Buna rağmen doğumdan üç gün öncesine kadar TRT’deki televizyon programımız için çekim yaptım. Hatta programın içeriğinde de benim hamileliğim işlendi. Hamileliğimin keyfini çıkarmaya çalıştım. Neredeyse hiçbir gün evde oturmadım.

İYİ Kİ SEZARYENE KARAR VERMİŞİZ

Kaç kilo aldınız?
- 15 kilo aldım. Aslında 11’i hedeflemiştim ama biraz keyfini çıkarmak istedim. Yine de şanslıydım, çünkü sadece karnım büyüdü. Doğumdan sonra da neredeyse 7-8 kilo gitti. Sürekli emzirdiğim için geri kalan kilo da iki aya kadar gider diye tahmin ediyorum.

Bu dönemde nasıl beslendiniz, spor yaptınız mı?
- Bol bol yürüyüş yaptım. Hatta bir keresinde eşimle birlikte bir kutu dondurmayı bitirdim diye gecenin 12’sinde yürüyüşe çıktık. Anlayacağınız yediklerime dikkat etmeye, eğer biraz kaçırdıysam da yürüyüş yaparak dengelemeye çalıştım. İşin ilginç yanı, normalde çok fazla portakalla aram yoktur, buna rağmen hamileyken sürekli portakal yedim. Soğuk şeyler yiyip içmeyi çok istedim; ananaslar, soğuk sular...

Doğuma hazırlık kurslarına gittiniz mi?
- Gitmedim, oyuncu olduğum için diyaframımı kullanmayı, nefes alıp vermeyi çok iyi biliyorum. Bunun yanında oralara gitmeyi hiç canım çekmedi.

Doğum nasıl oldu?
- Normal doğum yapmayı çok istedim, ancak 40’ıncı haftaya geldiğimizde Serhan’ın suyu oldukça azalmıştı. Bir müddet suni sancı verdiler, bu da bebeği strese soktu, kalp atışları zayıfladı. O yüzden daha fazla riske girmenin bir anlamı olmayacağını düşünerek epidural sezaryen oldum. İyi ki de sezaryene karar vermişiz, çünkü Serhan doğmadan önce ilk kakasını yapmış. Eğer kakası, ağzına falan girseymiş bu çok tehlikeli olabilirmiş. Buna rağmen hâlâ normal doğumun nasıl bir deneyim olduğunu çok merak ediyorum, içimde ukde kaldı. Ayrıca birçok duanın tam olarak ne anlatmaya çalıştığını hamile kaldıktan sonra öğrendim. Mesela doğuma giden kadınlara “Allah bir avazda kurtarsın” derler, gerçekten ne kadar önemli şeyler bunlar. Allah, anne-baba olmak isteyen herkese nasip eder inşallah.

SONSUZ BİR SABRA SAHİP OLMALISINIZ

Eşiniz doğuma girdi mi?
- Evet, girdi ve bana çok destek oldu. Zaten normalde çok soğukkanlı biridir ama bir ara gözleri dolmuş, ağlamış. Ben tüm bunları daha sonra arkadaşlarımızın çektiği kamera kayıtlarında gördüm.

Serhan’ı ilk gördüğünüzde neler hissettiniz?
- Doğduktan sonra yanıma getirdiklerinde ağlıyordu. “Serhan’cığım hoş geldin, nasılsın anneciğim?” dedim, o an Serhan sustu ve kafasını çevirip bana baktı.

Sezaryen sonrası çabuk toparlayabildiniz mi?
- Eve geldikten sonra ufak bir sorun yaşadım. Bandajımı çıkarmamı söylemişler bana ama ben anlamamışım. Bandajın sezaryen dikişlerini kaynatacağını zannediyordum. Bir hafta sonra dikişlerim kanamaya başladı, pansumana gittim. Bir süre sonra toparladım.

Annelik nasıl gidiyor peki?
- Bebek doğar doğmaz size anne olduğunuzu hissettiriyor, bu çok ilginç bir his gerçekten. Anne olmak çok güzel bir duygu, bütün günlerim ona ait geçiyor. Şu an bütün anne babalara büyük bir hayranlık ve takdirle bakıyorum. Serhan daha çok küçük olduğu için uykusuz günlerimiz oldukça fazla şu sıralar. “Anne olunca anlarsın” derler ya gerçekten öyle. Bir defa anne olunca sonsuz bir sabra sahip olmanız gerekiyor, tabii bir de çok fedakârlıklar yapmanız... Serhan kucağımda uyumayı seviyor, bu benim de çok hoşuma gidiyor. Önceleri acaba kucağa alışır mı diye tereddüt ettim ama bu durumu doktoruma danıştığımda, yeni doğduğu için çok fazla kucak istediğini ve bunun daha sonrası için bir sorun olmayacağını söyledi.

UYKUSUZLUKTAN AĞLIYORUM

Lohusalık yaşıyor musunuz?
- Birazcık yaşıyorum ama yine de iyi gittiğimi düşünüyorum. Sadece uykusuz kalmaya dayanamıyorum ve ağlıyorum.

Emzirme sırasında sorunlar yaşıyor musunuz?
- Serhan doğar doğmaz memeye yapıştı, hiç sorun olmadı ama doğumdan 72 saat sonra süt geldiği için önceleri boş emdi. Boş emdiği için acaba aç kalıyor mu diye tereddütlerimiz oldu ama doktorumuz panik yapacak bir şey olmayacağını söyledi. Şimdi her şey normal, gayet güzel emiyor. O emmeyi bırakana kadar emzirmeyi düşünüyorum, gittiği yere kadar yani.

Eşiniz babalığa alıştı mı?
- Eşim önceleri çok şaşkındı, “Ben sizin aranıza girmeyeyim” diyordu. Bebek ilk zamanlarında anneye çok muhtaç olduğu için baba ister istemez biraz dışarıda kalıyor.

Serhan kime benziyor?
- Açıkçası ben kimseye benzetemedim. Bana da babasına da pek benzemiyor. Kafasının yapısını babasına benzetiyorum sadece, o kadar. Bunun dışında şahsına münhasır bir bebek.

Serhan ismine nasıl karar verdiniz?
- Bir arkadaşımın oğlu Tarkan’a çok benziyor, adı da Serhan. Serhan’ı da Tarkan’ı da çok severim. O yüzden bu isim eşime de bana da çok sıcak geldi.

EŞİM ARTIK KENDİ OĞLUYLA OYNAYACAK

Kızınız mı olsun istiyordunuz yoksa oğlunuz mu?
- Ben de eşim de erkek olsun istiyorduk. İkimizin de gönlüne göre oldu. Mesela eşim, arkadaşlarımızın oğullarıyla çok ilgilenir, onlarla oyunlar oynar. Şimdi de oğluyla oynayacak.

İKİNCİ 2015’TE OLSUN

İkinci çocuğu düşünüyor musunuz?
- Her şeyin çok başındayım aslında ama biraz zaman geçtikten sonra düşünüyorum.

Ne kadar süre sonra düşünüyorsunuz?
- 2015’te bir bebeğimiz daha olsa, ne güzel olur aslında.