Normal beslenme fonksiyonsuz beslenmeye karşı

Güncelleme Tarihi:

Normal beslenme fonksiyonsuz beslenmeye karşı
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 03, 2010 00:00

Kilo sorunu yaşamamak ve sağlıklı beslenmek için öyle afili reçetelere gerek yok. Fonksiyonsuz beslenme yerine, normal beslenerek bile yol alabilirsiniz. Nedir peki normal beslenme? Düzenli zamanlarda 3 ana, 2 ara öğünle açlık duygusunu bastırmak, açken yemek, doyduğunuzda yemeği bırakmak.

Haberin Devamı

Normal beslenmeyi hayat tarzı haline getirmek sanıldığı kadar zor değil. Beslenme ve diyet uzmanı Seda Bahtiyar Tatay, “Gıda seçenekleriniz çeşitli ve dengeli olsun. Kendinizi dinleyin, açlık ve tokluk duygularını kendinize öğretin. Yemek yerken başka şeylerle (TV, bilgisayar gibi) ilgilenmeyin. Gerçekten aç olduğunuzda yemek yiyin” diyor. Tatay, bu alışkanlığın evde sürdürülmesiyle çocuklarda da yerleşebileceği görüşünde.
Normal beslenme ‘kendini zinde hissetmek’ duygusunu geliştiriyor. İnsanlar sağlık, enerji, mutluluk, günlük ihtiyaçların karşılanması ve sosyal nedenlerden dolayı yemek yiyor. Normal beslenme, zihnin daha iyi çalışmasını ve ruh halinin sabitliğini sağlıyor. Okulda, iş yerinde aile ilişkilerinde ve sosyal yaşantıda daha iyi ilişkiler içinde olmamızı sağlıyor. Normal beslenme sağlığı iyileştiriyor. Yaşam dolu olmamızı, çocukların sağlıklı bir şekilde büyümelerini ve gelişmelerini sağlıyor.

Haberin Devamı

FONKSİYONSUZ BESLENEN ÇABUK SİNİRLENİYOR

Fonksiyonsuz beslenmeden uzak durmak için pek çok sebep var. Fonksiyonsuz veya hastalıklı beslenme alışkanlıkları (uzun süre aç kalma, kısa zamanda kontrolsüz bir şekilde ve çok büyük miktarda gıda tüketme, yanlış diyetler yapma, öğün atlama) hayatınızda düzensizlik ve karmaşa yaratıyor.
İnsanları halsiz, çok çabuk üşüyen, çabuk sinirlenen, değişken kişilikli ve konsantrasyonunu çabuk kaybeden bir hale getiriyor. Yiyecek, kilo ve açlıkla ilgili düşüncelerin toplamı günlük faaliyetimizin çok az bir kısmını, yüzde 10-15’ini kaplarken; açlık, yiyecek ve kilonuzla ilgili düşünceler gününüzün yüzde 20-65’ini veya fazlasını oluşturuyor. Sağlık sorunlarının ve kötü beslenmeye bağlı rahatsızlıkların oluşma riskini artırıyor.

HIZLI ZAYIFLAMA SAĞLIKTAN GÖTÜRÜYOR

Hızlı kilo verme çabası ve düşük kalorili diyetler sağlığınızı bozmak dışında hiçbir işe yaramaz. Hatta bunu yanlış ilaç kullanmaya benzetenler de var. Kas kaybıyla başlayıp, yağ depolanması, açlık sinyallerinin sürekli hayat kalitesini kötü yönde etkilemesi, enerji düşüklüğü ve sinirlilik bu zararlardan sadece birkaçı. Zayıflama sürecinde doğru davranılmazsa, kalp kaslarının erimesinden, kemik yoğunluğunun azalmasına, böbrek ve karaciğer fonksiyon bozukluklarına kadar pek çok sorunla karşılaşılabilir. Bu durum her zaman ölümcül olmasa da, hayat boyu diyaliz makinasına bağlı kılmak gibi kalıcı bozuklulara yol açabilir. Mantıklı, kişiye özel, yaşam tarzına uygun ve fiziksel aktiviteyle birlikte kalıcı değişikliklerle kilo vermek en sağlıklı ve doğru yöntem.

Haberin Devamı

Selülit hemen her kadının derdi. Östrojen hormonunun etkisiyle oluşan, aşırı ve dengesiz beslenme, kilo alımı özellikle de hareketsizlikle yerleşen selülitle mücadele zor bir süreç. Diyetisyen Yasemin Sancak, “Yeterli ve dengeli beslenme bir puzzle gibi” diyor. Hiçbir öneri mucize yaratmıyor. Dengeli beslenme için bu puzzle’ın tüm parçaları önemli. Bunları uygulayabilmek ve kendinizi kontrol edebilmek için bir beslenme ve egzersiz günlüğü tutun. Yaptığınız küçük değişikliklerin başarılı sonuçlarını mutlaka takip edin.

HIZLI KİLO VERMEYİN

* Selülitten hızlı kilo vererek kurtulamazsınız. Çünkü hızlı kilo kaybı, sağlığınızı ve cildinizi bozabilir. Kas kaybı nedeniyle, sarkma, kırışma ve selülit görüntüsünde artış olabilir.
* Tüm besin gruplarını size uygun dengeli porsiyonlarda tüketerek sağlıklı beslenme alışkanlığı kazanın.
* Doğru karbonhidratları seçin. Çok tahıllı, yulaflı veya çavdar ekmeği gibi tam tahıllı ekmekler, beyaz unlu makarna yerine kepekli makarna, beyaz pirinç yerine esmer pirinç veya bulgur daha doğru seçim.

Haberin Devamı

TARÇINLI YOĞURT TÜKETİN

* Canınız tatlı veya atıştırmalık yiyecek isterse, önce büyük bir bardak su veya tatlandırıcı eklenmiş meyve/bitki çayı için. İsteğiniz sürüyorsa, sebze ve meyveler ilk tercihiniz olmalı. Süte veya yoğurda tatlandırıcı ve kan şekerini dengeleyen tarçın ekleyerek tüketebilir, meyve ekleyebilirsiniz. Yine şekersiz dondurma, şekersiz çikolata veya kalorisi düşük tatlılar da masum atıştırmalar.
* Cilt sağlığınız için yeterli omega-3’ü haftada 2-3 kez ızgara, buğulama, fırında veya haşlanmış (kızartılmamış) balık tüketerek almak önemli. Semizotu gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, fındık gibi kabuklu yemişler de omega-3 içerir.
* Selülit oluşumunu önlemek için yağsız et, yarım yağlı veya yağsız süt ürünleri gibi düşük yağlı besinleri tercih edin.

Haberin Devamı

İKİ BUÇUK LİTRE SU İÇİN

* Özellikle mevsime uygun sebze ve meyvelerden günde 7-9 porsiyon (en az 5 porsiyon) tüketin. Her renk besinin farklı faydaları olduğundan, çeşitliliğe önem verin. Sebze ve meyveler içerdikleri vitamin ve minerallerle selülit oluşumuyla savaşmaktadır. Hem vitamin kaybı ve yüksek kalori alımı, hem de kanserojen madde riski açısından, kızartmadan uzak durun.
* Selülit oluşumunda önemli etkenlerden olan dolaşımın düzenlenmesi, metabolik hızın azalmaması, sindirim, emilim gibi görevlerin yanı sıra hücre, doku, organ ve sistemlerin çalışması, atıkların vücuttan atılması ve vücut ısısının dengelenmesi için günde yaklaşık 2-2,5 litre su tüketilmeli.
* İçeceklerinize şeker eklemeyin.
* Alkolü alımını sınırlandırın.
* Selülitlerin oluşmaması, oluştuysa azalması için mutlaka daha aktif olun. Her gün veya gün aşırı en az 30 dakika orta şiddette egzersiz yapın. İdeali, bu miktarı yavaş yavaş artırarak günde 45 dakika ya da 1 saate çıkarmak.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!