Nöbetçi sunucu değilim

FOTOĞRAFLARLA ÖZLEM YILDIZ            

“Aklımıza Takıldı” adlı yeni programınız ekrana gelmeye başladı. şu anda aklınıza takılan neler var?�
�
- Oğlum öncelikle. Demir ne yapıyor, mutlu mu, keyfi yerinde mi, onu düşünüyorum.      �
 
Ama sunuculuk yapmayı da çok seviyorsunuz...       �

- Aynen öyle. Tabii bu işi yaparken ailemin desteğini almam da çok mutluluk verici. Yayına çıkmadan önce oğlumla konuştum, “Güzel annem bana el salla” dedi. Kim öğretti bilmiyorum ama artık bizim bir şarkımız var. Önce “Aaa benim de artık bir sevgilim var” dedi. Ondan bunu duyunca korktum, çünkü daha üç yaşında. “Demirciğim nereden öğrendin sen bunu?” diye sordum, “Benim sevgilim annem” dedi! O an ne hissettiğimi düşünebiliyor musunuz! Sabah yayını böyle açtım, deli olduğumu düşünmesinler diye anlatıyorum bunu...
 
Bu işi sadece sevdiğiniz için mi yapıyorsunuz?

- İşimi çok seviyorum. 4,5 sene ara verdiğim dönemde yokluğunu çok hissettim. Önceleri “Çok çalıştım, biraz dinleneyim” diyordum. Ama sonrasında Demir büyüdü, evde yaptığım işler azaldı. şu an Demir sabah 9’dan 15.30’a kadar okulda. O zaman zarfında evde sıkılıyorum, geçmişte çalışan bir insan olduğum için işimi arıyorum. Bir de her gün her gün “Filanca yerde kahve içelim” denmesine alışamadım. Arkadaşlarımla sürekli bir araya geliyorum ama her gün böyle olmasını istemiyorum. O duruma alışamadım. ış saatlerim zaten çok zorlayıcı değil, Demir gelmeden eve dönmüş oluyorum. Sevdiğim işi yaptığım için de eve döndüğümde güler yüzlü oluyorum. Bir de eşim Sinan’la konuşacak daha fazla şeyim oluyor.

Çalışmadığınız dönemde daha mı az konuşuyordunuz?

- Onun anlatacak çok şeyi oluyordu ama ben evde olduğum için hep dinliyordum. şimdi benim de anlatacak birçok şeyim var.

EKİBİMLE AİLE GİBİYİZ

Neler var programınızda?

- Geçen sezon nisan, mayıs ve haziran aylarında yine TV8’de “Günde 8” adlı programı sundum. Onun akışı daha yoğundu. Yapımcıyla yaşadığım problemler sonucunda TV8’le yeniden görüştüm ve başka bir programla ekranda olmak istediğimi söyledim. Format konusunda da farklılık arayışındaydım. Sabah programlarına baktığımızda ya izdivaç, ya cinayetler ya da sanatçıların albüm tanıtımını görüyorsunuz. Biz artık biraz değişime ihtiyaç olduğunu düşündük. ıçinde yine sanatçılar olsun ama aklımıza takılan konuları konuşalım dedik. “Aklımıza Takıldı”da sağlık, gündem, ne varsa konuşuyoruz. Aklımıza takılan konuları aydınlatıyoruz. Bunu yaparken de izleyiciyi sıkmamaya çalışıyoruz.

Programda o gün işlenecek konulara nasıl karar veriyorsunuz?

- Programı bir ekip olarak hazırlıyoruz. Gündemdeki haberleri, röportajları toparlıyoruz ve bir sonraki haftaya taşımak adına hazırlık yapıyoruz.

Öğrendiğim kadarıyla ekibinizle aranız çok iyiymiş...

- Biz burada bir aile gibiyiz. Ben erken gelirim, onlarla muhabbet ederim. Birlikte yemekhaneye de gideriz. Ben onları ne kadar seviyorsam, onlar da beni o kadar seviyor.

İKİNCİ ÇOCUĞU İSTİYORUM

Ebru şallı’nın doğum iznine ayrıldığı dönemde sizin sabah kuşağında ekrana çıkmanız, “nöbetçi sunucu” tabiriyle haber oldu ve siz kırıldınız bu tabire. Neden böyle tepki verdiniz, ‘nöbetçi sunucu’ olmak kötü bir şey mi?

- Tabii bu baktığın yere bağlı. Haberin başlığı “Her doğuran anneye lazım”dı, bu çok çirkin. Ne güzel ki, ben üzülürken kanalımız basın kuruluşlarına konuyla ilgili bir açıklama yolladı. Önce Çağla şıkel’le ilgili olay vardı. Çağla hamileydi ve programdan ayrıldı, ben de onun geri döneceğini bilmeden o programda sunuculuk yapmaya başladım. Buradaki ilk yayınımda da onu konuk ettim, o apayrı bir konu. TV8’de de Ebru şallı doğum yapınca, kanalım programların tekrarını yayınlamak yerine, onun saatinde geçici olarak program yapmamı istedi. Ben de seve seve kabul ettim. Bunun adı “nöbetçilik” değil. Nöbetçi ya da joker sunucu dedikleri şey, programın asıl sunucusu bir ay sonra gelince “hadi bye bye” diyecekleri kişidir. “Aklımıza Takıldı” şu anda sabah kuşağında yayınlanıyor, Ebru ekrana döndüğünde de 14.00-16.00 saatleri arasında yayın yapacağız.

Siz hamilelik nedeniyle programdan ayrılsanız, arkadaşlarınız aynısını yaparlar mıydı?

- Onlar da kabul ederler diye düşünüyorum, çünkü bu bir yardımlaşmadır. Burası bizim evimiz gibi, gerekiyorsa onlar da aynı şeyi yapar.

Bunu ikinci çocuğu yaptığınızda göreceğiz...

- Olunca görürüz.

İkinci çocuğu düşünüyor musunuz?

- Düşünüyoruz. Demir 3 yaşına geldi. “Arayı fazla açmayın” diyorlar. Bir de düşünüyorum, benim kardeşim var, eşimin kardeşi var. Dünyanın en güzel şeyi kardeş. Demir her ne kadar “istemiyorum” dese de biz düşünüyoruz. “Aklımıza Takıldı” ile sezonu bitireceğiz, sonrası için bu konuyu düşüneceğiz.

Kızınız olursa kesin siz onu çok kokoş büyütürsünüz...

- Nereden bildin! Gerçi halimden belli oluyordur. Demir’in bile bayramlığı mor! Kızım olsa kim bilir neler giydiririm. Eskiden hep kendime alırdım, şimdi hep Demir için alışverişe çıkıyorum.

HER PAZAR İSTİNYE PARK’TAYIZ

Sizi sürekli İstinye Park’ta görüyoruz...

- Yazın Demir’i oynatacak yer çok ama kışın ıstinye Park’a gitmeyi tercih ediyoruz. Demir oyun katında oynarken Sinan teknoloji mağazalarına bakıyor, ben de kıyafetlere. Hepimizin ilgi alanına göre şeyler orada var. Ne kadar kalabalık olsa da, kışın her pazar oradayız.