Oluşturulma Tarihi: Haziran 26, 2004 00:00
Kadının periyodu gerekli midir, değil midir? Amerika’da bir grup ilerici kadın jinekolog, reglinin kesinlikle gereksiz olduğu görüşünde.Çünkü modern çağın kadınları, eski zamanlarda yaşayan hemcinslerine göre çok daha fazla periyod yaşıyor. Eski çağlarda bir kadın ömür boyu 50-150 kez regl olurken, günümüzde bu rakam 350-450 civarında ve çok fazla. Devrimci jinekologlara göre sürekli adet görmek, yıllar boyu sıkıntı yarattığı gibi sağlığa da zararlı. Yumurtalık ve meme kanseri riskini artırıyor. Tabii bu şartlarda ilaç sektörüne büyük iş düşüyor. Geçen yıl piyasaya çıkan Seasonale, regl dönemlerini yılda 13’ten dörde düşürüyor. Yakında Librel adlı bir başka bir marka daha piyasaya çıkıyor. O iyice devrimci, illeti toptan kesip atıyor.Televizyondaki kanatlı ve petek dokulu ped reklamlarına bakarsanız, regl döneminde hayatımızın en mutlu günlerini yaşıyoruz. Hele genç kızlar, onlar daha da keyifli oluyor. Bir neşe, bir taşkınlıktır gidiyor. Sanırsınız ki, periyodun bütün sancısı ve ağırlığı o kanatlarla birlikte uçup gidiyor.Ped pazarında rekabet pek çetin ve bizim regl alemindeki tek derdimiz olayın ‘daha temiz, daha kuru ve daha güvenli’ geçiştirilmesi. Bu meret doğa vergisi ya, kabulleniyor, kanatlıları takıyoruz.Ancak Amerika’daki ‘No Period’ hareketi de reglsiz bir hayata kanat açmış gidiyor. Genç kadın jinekologların başını çektiği bu hareket, adet kanamasının hiç de gerekli olmadığı, kadınların boşu boşuna ağzı sızı çekip, yaşamın temposundan geri kaldığı, hayatın anlamsız bir şekilde kısıtlandığı görüşünde. Aslında kadınların doğum kontrol hapı kullanarak regl dönemlerini kendi isteğine göre düzenlemesi bir yenilik değil. 21 gün hap kullandıktan sonra, yedi tane şekerden yapılmış placebo tableti atlayıp yeni bir pakete geçince, bir regl dönemini de atlamış oluyorsunuz.Ancak ABD’deki Barr Laboratuvarları’nın geçen ekim ayında Gıda ve İlaç Dairesi FDA’den onay alarak piyasaya çıkardığı Seasonale adlı ilaç, 91 günlük kullanımla birlikte yılda 13 olan adet dönemini dörde indiriyor. Bu ilaç da österojen ve projestin hormonlarından oluşuyor, ancak sadece regliyi baskılamak amacıyla kullanılıyor.Geçen ekim ayından bu yana 100 bin Seasonale reçetesi yazılmış. Wyeth ilaç firması da gelecek yıl Librel markasıyla daha da devrimci bir çıkış yapmayı planlıyor. Bu seferki, adet kanamasını olduğu gibi ortadan kaldırıyor.Washington Üniversitesi’nden Profesör Leslie Miller düşük dozlu doğum kontrol hapları üzerinde araştırma yapan devrimci bir jinekolog. Hedefi, periyodları ilelebet ortadan kaldırmak. Noperiod.com adlı bir web sitesi var. Kullandığı teknik henüz onaylanmamış, ancak kendi üzerinde denemiş ve sekiz yıl hiç adet görmemiş, sonra ilacı kesip iki çocuk sahibi oluvermiş. Kısırlık tehlikesinin söz konusu olmadığını söylüyor. Doktor Miller deneylerinde vücuttaki demir birikiminin herhangi bir hastalığa yol açıp açmadığını da sürekli kontrol etmiş ve kendi sisteminde aşırı miktarda demire rastlamamış.Genç kadın jinekologlardan Dr. Renee Page de kendini bir yıl periyoddan kesmiş; ‘Doğrusu haftada 80 saat çalışıp bir de üstüne regl olamam’ diyor.Regliyi tamamen ortadan kaldırmak fikri aslında Brezilyalı bir jinekoloğa ait. Dr. Elsimar Cautinho adlı bu hekim, aylık kanamanın kadına herhangi bir yararı olmak bir yana, sağlığa zararlı bile olduğunu savunuyor. Cautinho’nun Sheldon Segal ile birlikte yazdığı kitaba göre çağdaş kadın, 100 yıl önce yaşayan hemcinslerine göre çok fazla adet görüyor. Eski zaman kadınları daha erken yaşta ve daha sık doğum yapıp, daha uzun sürelerle bebek emzirdiği ve daha kısa ömürlü olduğu için hayatı boyunca 50-150 kez regl oluyordu. Oysa çağdaş kadın az doğurduğu gibi daha iyi beslendiği ve daha uzun ömürlü olduğu için 350-450 kez adet görüyor.Kimi uzmanlar reglinin kadın sağlığı açısından vazgeçilmez olduğunu savunuyor. Washington Üniversitesi’nden araştırmacı Margie Profet’e göre, kanama sayesinde virüs ve bakteriler üreme sisteminden atılıyor ve kadın cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korunuyor. Bazı uzmanlar ise kanamanın bağışıklık açısından hiçbir işlevi olmadığı görüşünde. Amerikan Aile Planlama Federasyonu’na göre vajinanın doğal ortamı zaten bakterileri öldürüyor, kanama ise tam tersi bakterilerin üreyebileceği bir ortam yaratıyor.Her iki kesimin elinde, görüşlerini destekleyecek argümanlar mevcut. Düzenli periyodlar anemi, yumurtalık ve meme kanseri, kist oluşumu ve migreni tetikleyebiliyor. Ancak doğum kontrol hapı kanda pıhtılaşma, kalp krizi ve felç riskini artırıyor, kilo aldırıyor. Bazı araştırmalara göre doğum kontrol hapı meme kanseri riskini artırıyor, bazı araştırmalar ise hapın yumurtalık ve rahim kanseri riskini azalttığını gösteriyor.Uzmanlar tartışadursun ilaç şirketleri regliyi durduracak çeşitli tıbbi malzeme geliştirmeye devam ediyorlar. Yılda dört kez enjekte edilerek regliyi tamamen durduran Depo-Provera; hormon içeren Ortho Evra flasteri, aylık doğum kontrol enjeksiyonu Lunelle ve hormon salgılayan vajinal halka NuvaRing...Regl önleyici ilaçlar içinde en yenisi olduğu için Seasonale çok şiddetli bir tartışma ortamı yaratıyor. Amerikan Regl Araştırma Derneği’ne göre, periyodun bu şekilde sorgulanır hale getirilmesi, sanki regl utanılacak bir şeymiş gibi, kadın bedeniyle ilgili olumsuz sinyaller yayıyor. Harvard Üniversitesi’nden Dr. Susan Rako ise reglinin en ateşli savunucularından. Periyodsuz yaşam fikrinin tehlikeleri hakkında bir kitap yazan Dr. Rako, No Period akımının tek tip kadın yaratma peşinde olduğunu, bilinçsiz kitleleri kemik erimesi, kısırlık, kalp krizi ve kanser gibi tehlikelerle burun buruna getirdiğini söylüyor. Oysa regl, kan basıncını düşürüyor ve kalp hastalıkları riskini azaltıyor. Özellikle kadın hekimler arasında yaşanan regl savaşı, bizzat periyod sahipleri arasında da kavga nedeni olabiliyor. Amerika’daki Regl ve Kadın Sağlığı Müzesi’nin web sitesinde bir mesaj tahtası açılmış, regl gerekli midir konusundaki görüşler yazılsın diye. Kadınların bu konuda ne kadar engin fikirleri varmış meğer. Kimisi reglden nefret ettiği için keşke menopoza girsem diyor, kimisi kin dolu satırlar döşeniyor. Regl tutkunları arasında ise yelpaze, bunun tanrısal bir emir olduğunu savunanlardan, periyodları sayesinde her ay yeniden doğduğunu düşünenlere kadar uzanıyor. Süreyya kullanılırsa...Geçen yılki Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 1500 metrede altın beklediğimiz Süreyya Ayhan’ın ikinci olması, adet kanaması yüzünden yaşadığı performans düşüklüğüne bağlanmıştı. Süreyya’ya uygulanan ilaç tedavisi vücudun ödem yapmasına yol açmıştı.
button