Güncelleme Tarihi:
Ahmet Hakan’ın yazdığı gibi, ‘Nişantaşı’nda oturan MHP’li olmak dikkat çekici bir şey mi?
-Kendisiyle bir yemekte karşılaşıp, kısaca günlük olayları konuşmuştuk. Yazılarından, onun kafasında belli bir MHP’li imajı olduğunu biliyordum... MHP daha çok yerel kaynaklardan beslenen bir yapıya sahip. Dolayısıyla hem Nişantaşılı hem MHP’li olmam ilk etapta onu şaşırttı. Halbuki benim gibi, Nişantaşı’nda yaşayan çok MHP’li var. Ben, MHP’nin görünmeyen, tanınmayan yüzünü ortaya çıkarıyorum.
Nedir görünmeyen yüzü?
-MHP, Türkiye’nin en eğitimli partisidir. Üyelerin eğitimleri Ülkü Ocakları’ndan üniversiteye kadar tüm aşamalarıyla değerlendirilir. Parti içinde benim gibi Anadolu’da yetişip modern bir hayat yaşayan çok insan var. Daha önce modern yüzümüzü, bilgilerimizi, girişimlerimizi, mesleklerimizi, bireysel olarak başardıklarımızı dışarıya pek göstermedik. Kendimizi anlatmaktan hoşlanmıyoruz, mütevazı davranıyoruz.
Modern yüzünüzü siyasette nasıl göstereceksiniz?
-Artık politikada herkesle temas kurabilecek insanlar başarılı oluyor. Doğru olan profil şu; işadamı ama aynı zamanda hobileri olan, köyü tanıyan, dertlerini bilen ama dünya piyasalarındaki iniş çıkışları da takip edebilen, eğitimi ve bakış açısıyla dünya insanı ama gelişmeleri vatandaşa Türkçe anlatabilen... Dünyada olanları kitlenize iyi anlatıp, onların gelişimine katkıda bulunmanız gerekiyor. MHP’de durum önceleri farklı değildi ama şimdi modern düşünebilen, eğitimli insanlar daha bir cesaretle siyasete giriyor. Sayıları daha fazla. Özellikle parti tabanındaki yönetici ve milletvekillerinde dünyayı tanıyanlar öne çıkıyor. İnsanlar artık tipik siyasetçilerden sıkıldı; eğer kendi bildiğinden farklı ve yeni bir şey söylüyorsa o zaman karşısındakiyle ilgileniyor.
Toplumda MHP’lilerle ilgili algı yani ‘Tipik MHP önyargısı’ nedir?
-Dışarıdan sert ifadeli gibi görünüyoruz çünkü gerçek MHP’liler öne çıkmıyor. MHP’li olmayan ama MHP’li gibi davrananlar var. Örneğin polisler tinerci bir çocuğu yakalıyor; çocuk gazetecilerin olduğu yere doğru bozkurt işareti yapıyor. Bu da yanlış algılanmaya neden oluyor. Elbette grup içinde, kontrol edemediğimiz kimseler var, etrafa sıcak bir intiba bırakmayanlar... O yüzde 10’luk kesim, yüzde 90’a mal oluyor. Biz de hatalıyız; cesur bir şekilde kendimizi ifade etmekten kaçındık. Artık “Biz buyuz, bizi yakından tanıyın” diyeceğiz.
Ne yapacaksınız, nasıl yakından tanıtacaksınız kendinizi?
-Mesela, güler yüzlüyüm, yumuşak bir üslubum var. Bu karşımdakini şaşırtıyor. Kendimi örnek verip, “Bakın, ben hiç söylediğiniz o imaja benziyor muyum?” diyorum. Daha çok karşımdaki kişiyi konuşturmaya çalışıyorum. Bizim sorunumuz şu; “Hep ben konuşayım onlar dinlesin!” Oysa insanları konuşturursanız, onlar daha mutlu oluyor, sizi de dinliyor. Başarılı siyasetçi, karşısındakini konuşturan, anlayan ve anladığını doğru değerlendirip toplumu yönlendiren kişidir. Toplumun her kesimiyle temas etmek çok önemli.
PARTİ İÇİNDE KALIPLARI KIRDIM
Yeni İstanbul İl Başkanı olarak partide nasıl bir fark yaratacaksınız?
-Ben toplumun her kesimiyle buluşmaya çalışıyorum. STK’larla ilişkiliyim, işadamıyım, hobilerim var, sosyal yaşam içindeyim... Toplumsal değerlerim muhafazakardır ama her türlü fikri konuşurum. Türk geleneklerinin tamamını taşıyan ama Avrupai düşünceleri de bununla karıştırmış biri olarak MHP’de kalıpları kırdım. Atanmam parti içinde bile çok konuşuldu. MHP’nin hem içini bilen, hem daha önce teşkilatlarda çalışmış güçlü bir aday olarak seçildim ama daha dar düşünen veya beni tanımayan arkadaşlarımızdan eleştiriler geldi.
Ne gibi çalışmalarda bulunacaksınız?
-Gençler ve kadınlar ilk hedef kitlemiz olacak. MHP’yle tanışmamış insanlara ulaşmaya çalışıyoruz. Sizi görmedikleri zaman, hakkınızdaki fikirleri sadece anlatılanlardan ibaret oluyor. Biz de kendimizi anlatıyoruz.
DAĞCILIK, HAVACILIK, GOLF VE FOTOĞRAF
Amatör dağcılık yapıyorum. Kaçkarlar’daki dağ soğuğunu hissetmeden, o kışı kıştan saymıyorum. Havacılıkla ilgileniyorum; pilotluk eğitimi almıştım. Türkiye’deki golf sahalarının tedarikçisiyiz, meslek gereği golf oynuyorum. Siyah beyaz fotoğraflar çekmeyi çok severim. Eskiden 20.00’den sonra ağzıma hiçbir şey koymaz, her gün yüzerdim. Şimdi yemek saatlerim düzensizleşti, spora vakit bulamıyorum. Siyaset insanı şişmanlatıyor!
11 YAŞINDAN BERİ ÜLKÜCÜ
Abdurrahman Başkan (46), Tokat’ın Zile ilçesinde doğdu. Erzurum Atatürk Üniversitesi Ziraat Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldu. 25 yaşında İstanbul’a taşındı, yabancı merkezli bir şirkette çalışmaya başladı. 30 yaşında ilk şirketini kurdu. Şu anda beş şirketten oluşan Başkan Grup’un başında. İşadamı kimliğinin yanında bir STK lideri; Tokatlı Sanayici, Yönetici ve İşadamları Derneği Başkanı. 2004’ten beri aktif olarak siyasetin içinde, son iki aydır MHP’nin İstanbul İl Başkanı. Ancak Başkan’ın MHP geçmişi çok daha eskilere gidiyor: “Kendimi 11 yaşımdan beri MHP’li olarak görüyorum. Bize okuma kültürü Ülkü Ocakları’nda aşılandı. Dördüncü sınıfta, Kemalettin Tuğcu okumaya başladım. MHP’deki Türk-İslam sentezi, içinde büyüdüğüm muhafazakar değerlerle uyuştu.”
AŞŞK KAHVE’DE KAHVALTI CAFE WIEN’DE PASTA
Sekiz yıldır Nişantaşı’ndayım. Burayı seviyorum çünkü her şey elinizin altında. Canınız yemek istese yüzlerce alternatifiniz var; kıyafet almak isteseniz ara sokaklarda ucuz, çok güzel dükkanlar var. Aşşk Kahve’nin kahvaltısını, Zanzibar’ın yemeğini seviyorum, pasta yemek istediğimde Cafe Wien’e gidiyorum. Şık insanlar var, geçmişte Beyoğlu’nda olan kültür, şimdi Nişantaşı’nda. Daha derli toplular. Yolda birbirinize çarptığınızda iki taraf da “Pardon” diyebiliyor. Yüzleri daha çok gülüyor. Zenginlerden çok, eğitimli, belli bir kültürü olan, orta ve ortanın bir üstü kesimden insanlar yaşıyor.