New York’tan Courtney Love Londra’dan Kylie Minogue Türkiye’den Demet Müftüoğlu Eşeli

Style Map elçisi seçilme hikâyenizi anlatır mısınız?
- Style.com, İSTANBUL’74 olarak üç yıldır düzenlemekte olduğumuz İstanbul Uluslararası Sanat ve Kültür Festivali ve yıl boyunca gerçekleştirdiğimiz tüm sergileri yakından takip ediyor ve sitelerinde geniş yer ayırıyor. Festivali izlemek üzere katılan yabancı basın grubu arasında mutlaka yer alıyorlar. Style Map projesine dahil olmam, bir arkadaşım aracılığıyla tanıştığım, Style.com Genel Yayın Yönetmeni Dirk Standen’dan aldığım davetle gerçekleşti. Projeyi duyduğum anda çok güzel ve anlamlı olduğunu düşündüm ve tereddütsüz bir parçası olmak istedim. “Bir şehirde neler olup bittiğine dair en doğru ve en tutkulu görüşler, o şehrin insanlarından çıkar” görüşüne çok inanıyorum. İstanbul’un dünya şehirleri arasındaki haklı yerini aldığını gösteren bu proje, onu en doğru şekilde temsil edebilmek sorumluluğunu da getiriyor tabii.

Dünya Stil haritasına yazılarınızla nasıl bir katkı sağlayacaksınız?
- Her hafta içimden gelen, beni heyecanlandıran ve ilham aldığım seyleri paylaşıyor olacağım. Buna şehirde olup bitenler ya da küçük detaylar kadar başka ülkelere yaptığım seyahatler de dahil… Umarım projeyi takip eden herkes en az benim kadar keyif alır.

“Türkiye’nin sanat ve stil trendlerini birebir yansıtacağım” gibi bir iddianız var mı?
- Böyle bir iddiam hiçbir zaman olmadı. Zaten bu projede benden beklenen, Türkiye’nin sanat ve stil kulvarında raporunu vermekten çok, daha kişisel ve global bir bakış açısıyla, bazı küçük notlar düşmek, bu şehirde insanların yaşam stillerine dair ipuçları vermek…

Trendleri ne kadar takip edersiniz? İyi bir trend avcısı olduğunuz söylenebilir mi?
- Trend, kişisel olarak uzak durduğum bir kelime ama işimin bir parçası olduğu için, her sezonun modaya yansıyan ruh hallerini yakından takip ediyorum tabii ki… Ancak modada yaratıcılık kavramına fokus olup, bir markanın geçmişi ve süregelen değişimlerini gözlemleyerek bütün halinde görmeyi daha çok seviyorum.

Favori tasarımcılarınız?
- Her zaman Yves Saint Laurent… Şimdiki zamanda ise Riccardo Tisci ve Stella McCartney…

Ne sıklıkla ve nasıl bir ihtiyaçla alışveriş yaparsınız?
- Genelde alışveriş yapmaya ayrıca vakit ayırmıyorum. Kendimi daha çok seyahatlerde alışveriş yaparken buluyorum. Ya da sezon değişimlerinde bir yandan yenilikleri keşfederken, en keyif aldığım alışverişleri yapıyorum.

Dünyadan ve Türkiye’den stilini beğendiğiniz isimler kimler?
- Geçmişten, Romy Schneider ve Silvana Mangano. Günümüzden Phoebe Philo ve Stella McCartney.

Yazılarınızı yazarken, konuları seçerken kıstaslarınız neler olacak?
- Konuları tamamen kendi hayatımın içinden, günlük hayatta karşılaştıklarımdan, etkilendiğim, ilham aldığım şeyler arasından seçiyorum. Konuları, sanat, moda, tarih ya da seyahat olarak tek bir alanda kısıtlayamam. Anlatmaya çalıştığım hikayelerdeki karakterleri Türk ya da yabancı olarak kategorize etmem de mümkün değil. Ardında bir hikayesi olan her şeye saygı duyuyorum ve her zaman da bunları büyük bir heyacanla insanlarla paylaşmaya çalışmışımdır. Style Map, bana bu heyecanlarımı daha geniş kitlelerle paylaşmam için harika bir fırsat veriyor.

Style.com’un yöneticisi Dirk Standen: Demet’i seçmek zor olmadı

Style Map ile hem dünyanın her bir köşesindeki gelişmeleri aktarmak hem de sitemize 60 yeni sesi ekleyerek ufkumuzu her manada genişletmeyi amaçlıyoruz. Değişik kültürel alanlardan gelen insanları bulmaya çalıştık: Şefler, restoratörler, sanat camiasından insanlar, müzisyenler, oyuncular ve moda ile ilgili kişiler. Sanki bir parti için davetli listesi hazırlar gibi: Tanınmış yüzler, daha arka planda kalmayı seven kişiler, kadın ve erkekler, gençler ve tecrübeliler... Demet Müftüoğlu Eşeli’yi kişisel olarak tanımadan önce, İSTANBUL’74 olarak gerçekleştirdikleri sergiler ve İstanbul Uluslararası Sanat ve Kültür Festivali aracılığıyla tanıyordum. Style.com olarak bu etkinliklerin hepsini yakından takip ediyorduk, hâlâ da ediyoruz. Daha sonra ortak arkadaşlarımız aracılığıyla bizzat tanıştık. Ve sürekli olarak New York ya da Paris’teki moda etkinliklerinde karşılaşmaya başladık. Kendisi bana hep cana yakın ve bilgili izlenimi vermişti. Demet işi gereği şehrin kültürel camiası ile iç içe olduğundan ve kültür-sanat anlamında İstanbul’un adını global ölçekte duyuran bir isim olduğundan, bu seçimi yapmak bizim için çok da zor olmadı.

100’üncü yılın şerefine yeni mağaza konsepti

Prada 1913’te Milano, Galleria’nın içinde açtığı ilk mağazasını 100’üncü yıl şerefine yeniliyor

Prada’nın tüm dünya mağazaları bir yana Milano’daki Galleria Vittorio Emanuele II’de iki mağazası bir yana... Mario Prada’nın 1913’te kurduğu bu mağaza başlangıç noktası olarak kabul edilirse, yeni ‘Prada Galleria’ projesi hem aile şirketinin değişen kaderinin hem de moda kültürünün gelişiminin bir göstergesi olacak. Marka bir mirasa nasıl önem verileceğini tüm dünyaya ispatlayacak.
İlk aşama olarak giriş katında yer alan erkek koleksiyonu mağazası yenilendi. Projenin ilerleyen aşamaları asma kattaki restoran, iç avlunun restorasyonu ve sergi alanlarıyla ofisleri içeriyor. Sergi alanları, halka açık sanat sergileri, performansları ve sempozyumları desteklemek için ekran olanakları, ışıklandırma, klima kontrolü ve sosyal ihtiyaç materyalleriyle donatılacak.
Prada Galleria tamamlandığında Milano’nun kalbine yeni bir yaşam tarzı deneyimi sunacak. Projeyle kültürel katılımlar için halka açık bir alan yaratılması ve İtalya’nın en görkemli mimari simgelerinden birinin yeniden inşa edilmesi amaçlanıyor.