Güncelleme Tarihi:
Daha önce hiç görmediği bir adamı tanımak uğruna bir haftalığına New York’a giden Uzel, tam 1,5 yıldır orada yaşıyor. Geçtiğimiz günlerde ziyaret için İstanbul’a gelen ve burada geçirdiği sürede “Dürüye’nin Güğümleri” dizisine konuk oyuncu olan Uzel’i Amerika’ya dönüş hazırlığı yaparken yakaladım!
New York’a bir haftalığına gidip tam 1,5 yıl kaldınız. Giderken kaç bavul vardı elinizde?
- Küçük bir valiz hazırladım, içinde üç tişört, iki pantolon vardı. Selim’le (Sarı) tanışmak için gitmiştim aslında oraya... Ya o bir kahve içmeye Türkiye’ye gelecekti ya da ben New York’a gidecektim. Sonuçta yola çıkan ben oldum.
Birbirinizi daha önce görmemiş miydiniz?
- Hiç! Biz görücü usulüyle flört ettik. Mesajdı, telefondu derken beni oraya davet etti. Ben de bir mekan değiştirmek istedim.
Hiç tanımadığınız bir adamın nesi çekici geldi size?
- Beni telefonda ve mesajlarda etkiliyorsa gerçek hali nasıldır, düşün! Fakat şöyle bir şey oldu; onun çok yakın arkadaşları ve benim arkadaşlarım bir aradaydı hep. Gitmeden önce arkadaşlarıyla, hatta kız kardeşiyle tanıştım.
BU AŞK SAYESİNDE YENİDEN ÇİÇEK AÇTIM
Ya karşınıza size hiç çekici gelmeyen bir adam çıksaydı?
- Başta sevgili durumumuz olmadı zaten... Bir hafta kaldıktan sonra “Biraz daha mı kalsam” dedim, çünkü hoşlandık birbirimizden. Bir hafta erteledim uçak biletimi. Baktık birbirimizden hoşlanıyoruz, “Denesek mi acaba” dedik. Bir 15 gün de öyle uzattım, bir ay etti. Aslında farklı bir hesap kitabımız yoktu, sadece birbirimizi merak eden iki insandık. Ve belki de en zor dönemimizde birbirimizi tamamladık. Bu aşk bana çemberimin dışına çıkmayı ve o çemberin dışından kendime bakabilmeyi, özgürleşmeyi ve kendimi yenilemeyi öğretti. Aşk aslında bahane, yeniden bir Didem inşa edildi orada. Buna ihtiyacım vardı. Her şey sıradanlaşmıştı. Hem mesleğimde, hem özel hayatımda… Daralmıştım, kısılmıştım.
Tazelendiniz yani…
- Tazelenmek ne kelime, yeniden çiçek açtım, filizlendim, dallarım yeşillendi. Karşındaki insan, yeni bir paylaşım. Mekan değiştirmek etkileyici. Bütün bunların sebebi aslında özgürleşmek, bütün sınırların aşılması, endişelerin bir kenara atılması… İçe dönüp kendimle barışmam, içe dönüp o gücü içimde bulmam. O farkındalığı yaşamak benim ileri adım atmamı sağladı.
New York’a aşk için gitmiş olabilirsiniz ama orada kendinize de yatırım yapmış görünüyorsunuz; lisan eğitimi, nefes ve yaşam koçluğu eğitimi almak mesela…
- Evet, orada öyle bir çevre yarattım kendime. İstediğin kadar çok şey bil, oku; başkalarıyla paylaşmadıkça sahip oldukların hiçbir işe yaramaz. Ben insanları içlerinde var olana doğru çekiyorum, o kadar. Bunda da aldığım nefes eğitimlerinden yararlanıyorum.
ORADA BENİM EGOMU ÇİĞNEDİLER
Burada ünlü, New York caddelerinde sıradan bir kadın olmak nasıl bir duygu?
- Egomu çiğnediler, ezdiler. Bir kasiyerden fırça bile yedim, çünkü alacaklarımı yanlış yerden almışım. “Git bunun etiketini getir” diye kızdı bana. Mağazalarda kıyafetleri yeniden askılarına asıp öyle teslim ediyorsun. Türkiye’de öylece bırakırdım mesela. Bir gün yolda Brooke Shields köpekleriyle birlikte yürüyor. Bütün paparazziler etrafında. Arkasında da ben ama beni ipleyen yok! Sonra aslında bunun hiçbir önemi olmadığını öğreniyorsun. Kendi ülkende bir şeyken, orada hiçsin. Didem Uzel’likten çıkıp, sadeleşmeyi öğrendim.
“Düriye’nin Güğümleri”nde konuk oyuncu oldunuz. O bağlantı nasıl kuruldu?
- Bir gece Facebook’a bizim Emre Kınay’dan “Dido neredesin, sana ulaşamıyorum. Beni acil ara” diye bir mesaj geldi. “Herhalde bir şey isteyecek New York’tan” dedim. Aradım ertesi gün. “Bizim diziye böyle bir yabancı karakter gerekiyor, direkt aklıma sen geldin” dedi. “Tatile geliyorum zaten, beni çok zorlamazsa sete de gider gelirim” diye cevap verdim. Yönetmenimiz Mustafa Şevki Doğan ve Emre için rolü kabul ettim. Ama tabii seti de çok özlemişim. Harika vakit geçirdim. Onlar da “Kalırsan rolü uzatacağız” dedi. Bu arada Emre bana tiyatro oyunu da teklif etti. “Şimdilik beni azat edin” dedim ama kimse merak etmesin yeni yayın dönemi için güzel sürprizlerim olacak. Bir sinema projesi de var gündemde...
SELİM’İN BİR TEK KANATLARI EKSİK
Gelecek planlarınız hep Türkiye’yle ilgili. Selim Bey ne olacak peki?
- Selim benimle ilgili olayı çok iyi çözmüş, çok zeki bir adam. Benim kafasına koyduğunu mutlaka yapan bir kadın olduğumu biliyor. Hayatımın hiçbir anına ne bir kısıtlama, ne bir yasak geldi bugüne kadar. Hayatımın çok önemli bir noktasında duruyor. Selim sevgi dolu, hatta bir tek kanatları eksik! Ben onun yanında kötü bile kalıyorum. Çok iyi niyetli bir adam.
ÇOCUK İÇİN YANIP TUTUŞMUYORUM
Çocuk hayaliniz var mı?
- Çocuk için her şeyden vazgeçerim gibi bir durumum yok. Bunun için yanıp tutuşmuyorum. Çünkü benim hayatımda biraz bencillik söz konusu. Kendimi çok seviyor, kendime çok değer veriyorum. Ve hayatımda her şey olması gerektiği gibi. “Çocuk yapamadım, geç kaldım” düşüncesini hücrelerime işleyemem.