Oluşturulma Tarihi: Nisan 27, 2003 00:00
HER hafta değişik konularda yüzlerce elektronik posta alıyorum. Bu postaların hepsi tek tek okunuyor ve yanıt veriliyor. Bugün son iki hafta içinde bana ulaşan bazı mektupları ve onlara verdiğim yanıtları sizlerle paylaşmak istiyorum:Reklamlardaki inek bolluğu yüzünden nereye baksam inek görür oldum. Ne olur bu konuda bir iki çift birşey yazın da çilemiz bitsin? (Taner İyice/Konya)Yanıt: Eğer bu kadar inek görmenin ruh sağlığına ciddi zarar verdiğini düşünüyorsan, önerim evde inek beslemeniz. Şaka yapmıyorum, besle bak iki hafta içinde nasıl inek olayına daha hoşgörüyle bakacaksın. Sonuçtan haberdar et.Koçbank kredi kartı reklamında son sahnede oyuncu pencereden dışarı çıkmaktadır. 4 yaşındaki oğlum ‘‘pencereden dışarı çıkınca düşüp düşmeyeceğini’’ sordu. Ne cevap vereceğimi bilemedim. Sekizinci katta oturuyoruz da... (Selim Bora Gürkan)Yanıt: Selim Bey, önerim oğlunuza ‘‘Evet düşersin’’ yanıtını vermeniz. Ayrıca çocuğun her sorusunun ona birşey öğretmek için bir fırsat olduğunu da biliyorsunuzdur. O yüzden bu soruyla gelen öğretme fırsatını da kaçırmayın. Cüzdanınızdan kredi kartını çıkarın ve ‘‘Bak oğlum bunun adı kredi kartı, diğer adı borç kartı. Her kullandığında borçlanıyorsun ve günün birinde gelip bu borcu senden tahsil ediyorlar. Eğer bu basit gerçeği unutursan reklamdaki gibi birçok itfaiyeci amca tanıdığın olur’’ demeyi unutmayın.Torunumuz reklam izlemeden yemeğini yemiyor. Elinizde güzel reklam kasetleri varsa gönderir misiniz? (Avni-Necla Arat/Ankara)Yanıt: Elimde çok güzel kasetler var da reklam kasedi değil. Bilmem bu kasetlerle de ilgilenir misiniz?Okulumuzda (Karadeniz Teknik Üniversitesi) lojistik günleri yapılacak, gelir misiniz? (Burhan Çiçek).Yanıt: İki seneye kadar TIR filomu tamamlıyorum, ibibikler öter ötmez oradayım. Sevgiler.Tebrikler Polaris POLARİS geçen sezon Sibel Can'ı kullanmıştı reklamlarında, şimdi ise Seda Sayan'ı kullanıyor. İçiboş reklamlar bunlar. ‘‘Mere exposure, kısmi beğeni’’ etkisi nedeniyle bir süre satış getirseler de boş reklamlar! (*)Bizim halis muhlis Türk girişimcilerin; PEN'cilerin, terlikçilerin, çaycıların genel olarak yanlış bir inançları var. Ürünün yanına saçma salak bir şekilde bir ünlüyü ekleyince sanıyorlar ki herkes isimlerini öğrendi, işlem tamam!Ünlünün reklamdaki işlevini de hangi reklam cahili onlara ‘‘kısa sürede meşhur olmanın yolu’’ diye anlattıysa... Sanki mağaza reklamı yapıyorlar.Değerli Türk girişimcileri: Hem ünlüleri kullanıp, aynı zamanda da kalıcı bir marka olmanız mümkün. Reklam yatırımı yapmanızı takdir ediyorum ama lütfen hammadde ya da makine alırken gösterdiğiniz titizliği reklam hizmeti alırken de gösterin. Uzmanlığa saygı duyun.Yarın akşam 23.05'te CNN Türk'te buluşalım‘‘ATIF Hoca ile Reklam ve Rekabet’’ yarın gece saat 23.05'te CNN/Türk'te. Magnum reklamındaki çatırdayan dondurma orada. Ariel reklamındaki kocaman yumak orada. Sağ beyin sol beyin orada, Türkiye'nin en çok konuştuğu ve en çok beğendiği reklamlar orada, kadınların epilasyon sırları orada, Ülker İletişim Direktörü Sedat Sözdoğru da orada.. Ülker niye hakkındaki söylentilere yanıt vermiyormuş biliyor musunuz? Bakın şimdi bu Ülker önce... (Azzz sonra..)Axess'in dehşet sahneleriElinizde mevcutsa sıvıyağ artı margarin marka ligi ve pazar payları, deterjan marka ligi ve pazar paylarını adresime gönderir misiniz? (Necip Akdeniz)Yanıt: Tabii ki gönderirim Necip. Başka isteğin falan olursa çekinme. Elimde full aksesuvar nüfus sayımı sonuçları da var. İlgilenir misin? Köşenizi ilk günden bu yana takip ediyorum. Yazılarınıza ve zekanıza hayranım. Ayrıca çok yakışıklısınız. (İstanbul'dan Banu).Yanıt: Yok canım abartıyorsunuz. Köşemi ilk günden beri takip ediyor olamazsınız...Altı yaşındaki oğlumun Axess reklamındaki kız çocuğunun market içinde kaybolmasına tepkisi şu oldu: Ne güzel anne ya bak saklambaç oynuyorlar! Düşünsenize Ankara'nın büyük marketlerinden birinde cumartesi ve pazar günü çocuğunuz, bu reklamdan görüp sizinle saklambaç oynuyor. Üstelik reklamdaki dehşet kareleri bununla da bitmiyor. Küçük hanım 3. kattaki raflara tırmanmış, raflar her an üstüne devrilebilir. Axess reklamı çocuklara çok kötü örnek oluyor çook. (Nilgün Uncu/Ankara)Yanıt: Aslında sallandıracaksınız bu reklamı yaratan ekipten bir iki tanesini, bakın bir daha böyle çocuklara kötü örnek oluyorlar mı? Ben onları sallandırırken siz de çocuğunuzla reklamı konuşun oldu mu? Reklam sayesinde bir olasılığı düşünüp daha dikkatli olacaksınız fena mı?Axess reklamındaki ufaklığı market arabasının içine oturtmuşlar, nerede kaldı hijyen mijyen? (Ahmet Teki/istanbul)Yanıt: Çocukları bu keyiften mahrum bırakacak hiç birşey yazmak istemiyorum Ahmet Bey. Bir gün siz de deneyin, öyle keyifli ki! Dizlerinizin üzerine oturmayın ama ben ayakları sallandırınca daha çok eğleniyorum...Ülker reklamında adam, kızı çikolataya tercih ediyor. Reklamlarda bu kadar materyalistçe davranışlar doğru mu? Ben o kızı bulsam hemen evlenirim, adam güzelim kızı reddedip çikolata yiyor! (Dursun Kızıl/ Bursa)Yanıt: Çikolatayı reddedip kızı yese bu sefer de yetişin namus elden gidiyor derdiniz. Size de yaranılmıyor Dursun bey ya.Ağzımızdan çıkan seslerle yetinseler iyiFruko gazozlarında oynayan sevimli kızcağıza ‘‘büyümüş ama biraz kilo almış’’ falan diye kusur buluyorsunuz da, niye ‘‘Not Defteri’’ sütununuza saçınızın tepesi görünmesin diye rötuş yaptırılmış resim koyduruyorsunuz?(Levent Keskin)Yanıt: Beni çok kırdın Levent. Ben böyle birşey yapar mıyım? Sana bir şey söyleyeyim mi, bu konuda Ertuğrul Bey'den şüpheleniyorum. Sanırım Hürriyet'te kel yazar görmeye tahammülü yok. Vahap Munyar ve Yalçın Doğan'ın fotoğraflarının da sayılı günleri kaldığını tahmin ediyorum. Göreceksiniz onların fotoğraflarını da mutlaka rötuşlatacaktır. Dur ya, rötuşlatsa şimdiye kadar onlarınkini de rötuşlatırdı. Yoksa kelliğin onlara yakıştığını mı düşünüyor? Ay, inanmıyorum, bir ben ha...İçeceklerin içilmesi esnasında ağızda çıkan sesler reklam aracı olarak kullanılıyor. Görgü kuralı olarak kendimizin ve çocuklarımızın çıkarmasını istemediğimiz bu seslerin reklamlarda duyulmasını nasıl karşılıyorsunuz, bu konuda ne düşünüyorsunuz? (Şevket Yücer)Yanıt: Reklamcılara bu konuda bir yerde dur demenin gerektiğine katılıyorum. Şimdiden önlem almaz isek sırf ağzımızdan çıkan seslerle de yetinmeyeceklerini adım gibi biliyorum.Benim en büyük idealim, bir fabrika sahibi olmak, katma değeri yüksek ürünler üretmek, uluslararası bir marka yaratıp onu dünyanın bütün ülkelerine ihraç etmek. Tavsiye istiyorum. Sizi çok samimi buluyorum o yüzden yazmak istedim. (Oğuzhan Erol)Yanıt: Aman Oğuzhan ne diyorsun! Türkiye'de marka yaratacaksın da başına bela mı alacaksın? Boşver marka yaratmayı, kaçır, göçür, izinsiz üretim yap, kendini ‘‘gariban’’ göster, vergiyi aklının ucundan bile geçirme, daha çabuk köşe olursun. Marka olacaksın da ne olacak. Üstelik boş yere ‘‘kapitalist uşağı’’ olmanın alemi var mı? Çekirgelikİş savaştır (Japon Atasözü)
button