Güncelleme Tarihi:
Yeni bir albüm yapmanız neden bu kadar uzun zamanınızı aldı? Neredeyse ‘‘geri dönüş’’ diyecekler bu işe...
Aslında bir geri dönüş sayılmaz. Biz hálá buradayız. Demek istediğim dağılma, ayrılma gibi bir olay yaşamadık. Sadece 1995'teki son turnemizin ardından fark ettik ki, yedi yıldır aralıksız çalışıyoruz. Bir ara vermeye ihtiyacımız vardı, çünkü çocuklarımız ve ailelerimize artık vakit ayırmak zorundaydık. Arada üstelik bir ‘‘Greatest Hits’’ ve bir de İspanyolca versiyonlardan oluşan iki albüm yayınladık. Birer de solo çalışma yaptık. Son iki yıldır da yeni albüme hazırlanıyorduk.
BU ALBÜMÜ ÇOK SEVİYORUM
Kayıtların ilk gününden sonuncusuna dek neler hissettin ‘‘Have A Nice Day’’ için?
Bu albümü gerçekten çok seviyorum. Kayıtlara geçen ocak başladık ve o dönemde sıcak sayılabilecek bir ülke olduğu için İspanya'yı tercih ettik. Orada harika vakit geçirdik ve birçok dost kazandık. Başından beri çok güçlü şarkılarımız olduğunu düşünüyorum. Temmuzda albümü noktalayana dek de öyle hissettim. Ancak daha sonra yine stüdyoya girdik ve bir iki şarkı daha kaydederek albümü tamamladık. Sonuçta ortaya çıkardığımız işten, son derece mutlu ve tatminkárım.
Şarkılarınız nasıl şekillenir? Roxette'in yaratıcı yönü hakkında biraz fikir verebilir misiniz bize?
Genelde olduğu gibi. ‘‘Have A Nice Day’’in çoğu şarkısını Per yazdı. Çoğu zaman birlikte çalışırız ama bu sefer ben evimde kendi demomu kaydederken, o da kendi evinde demosunu kaydetti. Sonra bir araya geldik ve ‘‘hangi şarkı albüme girecek’’, ‘‘hangi şarkıyı kim söyleyecek’’, onları açığa çıkardık. Ayrıca ilk defa ‘‘Have A Nice Day’’de ikimiz birden albümün yapımcılığını üstlendik. O da ayrıca bize heyecan veren bir tecrübeydi.
Hayranlarınızın ve eleştirmenlerin çoğu sizin en iyi yaptığınız işin baladlar olduğunu düşünüyor. Ne diyorsunuz bu işe?
Ben tabii ki öyle düşünmüyorum. Yüksek tempolu şarkılarımızı çok seviyorum ve yeni albümümüzdekiler de, yine çok başarılı bence. Baladlarımızın yeri başka elbette ama bu görüşlere kesinlikle katılmıyorum.
Sizi müzisyen olmaya iten, ilham veren şeyler nelerdi peki?
İkimiz de 60 ve 70'lerin müziğini dinleyerek büyüdük. Beatles, The Stones, David Bowie, Tom Petty gibi... Pop ve rock geleneğinin her zaman, akılda kalıcı güçlü melodiler üzerine kurulu olduğunu düşünüyoruz. Ve bence son zamanlarda ‘‘melodi’’ ciddi anlamda yeniden keşfediliyor.
Müzik endüstrisinde neler sizi memnun ya da rahatsız ediyor?
İsveç'te EMİ gibi dünya çapında bir şirketle çalışıyor olmak şüphesiz ismimizi duyurabilmeniz için büyük bir şans. Zor olan şey her yıl çıkan onca yeni isim karşısında kendinizi koruyabilmek ve asla kontrolünüzü kaybetmemek.
Bugünlerde dinlemeyi tercih ettiğiniz yeni isimler neler? Pop müziğin gidişatından memnun musunuz?
Evet, bir şikáyetim yok. The Corrs, Savage Garden, Boyzone gibi güçlü melodiler yazabilen iyi gruplar var. Rock ve popta geçmişe bir dönüş olduğu kesin. Örneğin rap ve techno eskisi kadar piyasaya hakim değil şu sıralar. Yine de ortada bir gerçek varsa, o da iyi şarkının her şekilde iyi olduğudur.
TURNE İÇİN ERKEN
Roxette olarak gerçekleştirdiğiniz en çok neyle gurur duyuyorsunuz?
Bence en iyi yaptığımız işlerden biri turneler. Çok iyi bir konser grubuyuz ve ‘‘Crash Boom Bang!’’ turnesinin Güney Afrika ayağıyla ayrıca gurur duyuyoruz. Bugüne dek o kadar çok hitimiz, o kadar çok iyi parçamız oldu ki, içlerinden birini seçmek güç. Genel olarak kazandığımız ‘‘başarının’’ kendisiyle gurur duyuyorum.
Önünüzde koca bir 1999 var. Planlarınız neler?
Kesinlikle. Aslında yorucu olsa da sıkıcı olduğu söylenemez. Bazen bütün gazetecilere durmadan kendinden bahsetmek insanı bunaltıyor fakat uzun bir süreden sonra yayınladığımız ilk albüm olduğundan kendimizi iyi hissediyoruz. Video klip çekimlerine de bayılıyorum mesela. Önümüzdeki hafta ise promosyon turuna başlıyoruz. Büyük bir dünya turnesi içinse biraz bekleyip ‘‘Have A Nice Day’’e gelecek tepkilere göre karar vereceğiz.