Nefes alır gibi...

Güncelleme Tarihi:

Nefes alır gibi...
Oluşturulma Tarihi: Ekim 23, 2009 17:15

Efe SIVIŞ

Haberin Devamı

Başlıyoruz!

Geçtiğimiz günlerde usta gazeteci İskender Baydar’ın yanındaydım.
Gazetecilik bürokrasisinin bağırsaklarında oturup gençlerin dünyasını çözmenin mümkün olmadığını anlattı uzun uzun.
Türk basınında hemen hepsi kapanmayla sonlanan gençlik eklerinden bahsetti.
Ve ekledi,
“Efe, yaşadığın her şeyi, gençliğin gündemini yaz anlat.
Konferans, festival, okulunda yaşadıkların, arkadaşlarının başına gelenler, haber değeri olan ne varsa…
Ama samimi ol, yalın, nefes alır gibi yaz.”
Türkiye’de herkes gençlere bayılır ama kimse söz hakkı vermez.
Özellikle politikacıların dillerinden düşürmedikleri sürekli Avrupa’daki en genç nüfusa sahip ülke olduğumuz hamasetini senelerdir duyarız.
Geçtiğimiz aylarda Synovate tarafından yapılan geniş kapsamlı bir araştırma yayınlandı.
Bu araştırmaya 26 ülkeden 12.400 genç katıldı. Türkiye’den de 855 üniversite öğrencisiyle konuşuldu.
Bizi ilgilendiren kısım şu,
Gençlerin yüzde 86’sı haberleri internetten takip ediyor. Bu kuşağın hızına yetişebilmek için
de online ve sürekli kendini yenileyen bir mecra gerekliydi.
Bu da Hürriyet Max’te karşılığını buldu.
Kimilerinizle önceki dönemlerden Radikal Genç  ve ZTV’den tanışıyoruz, kimilerinizle yeni tanışacağız.
Ama şurası kesin,
Bu bölümü sizlerin yararınıza kullanacağız.
Aklınıza takılan herhangi bir şeyi, yayınlatmak istediğiniz önemli haberleri, okulunuzda, hocanızla, arkadaşlarınızla, kaldığınız yurtlarda başınıza gelen bir hadiseyi, duyurmak istediğiniz bir etkinliği, başarınızı, işinizi, işsizliğinizi, üniversitenizde yaşanan bir olayı her ne ise bana mail yoluyla ulaştırın.
Ne yapabileceğime bakayım. Ulaşabileceğim usta habercilerle paylaşayım.
Bu bölümde elimden geldiğince yer vermeye çalışayım.
Bu klişeye kıl olsam da, yazıyorum.
Burası senin.
Harbiden! 
Başlıyoruz.

 

Haberin Devamı

Michael Jackson is still alive!

Geçtiğimiz yazın önemli organizasyonlarından Global Gathering İstanbul  7 Temmuz’daydı.
Takip ettiğimiz önemli dj’lerden Carl Cox, tüm endamıyla sahnedeydi.
Dev cüssesiyle sahnede dans ediyor,
Setinin arasında mikrofonu eline alıp kalabalığı gaza getiriyordu.
Müthiş sahne şovunun eşliğinde çaldığı sırada müzik bir anda kapatıldı.
Herkes ne olduğunu anlamaya çalışır biçimde sahneye bakıyordu.
Ve bir anda o görkemli ses hoparlörlerden kalabalığın üzerine yağdı.
“Michael Jackson is stil alive”
İzleyeciler bir anda hareketlendi ve müzik devam etti.
O gece aynı seremoniyi 4-5 kez yaşadık.
Ertesi gün internete girdiğimde bir çok arkadaşımın Msn’inde, facebook statülerinde, twitter’larında
“Michael Jackson is stil alive” yazıyordu.

***

Haberin Devamı

Jackson’ın ölümü tabii ki sıradan bir olay değil.
Ama bu kadarını kimse beklemiyordu.
Şöyle bir geriye bakınca,
Şarkıcının doktoru tarafından öldürüldüğü haberleri,
Çocuklarının vesayeti konusunda çıkan çirkin kavgalar,
Dünyanın dört bir yanında,  hayranlarının yaptığı özel anma törenleri,
29 Ağustos’ta Mexico City’de Jackson için bir araya gelen 13 bin kişinin ‘Moon Walk’ dansı,
Jackson’ın bir hayranına fırlattığı eldiveninin açık arttırmada 50 bin dolara alıcı bulması,
Hepsi dünyanın gündemine senelerce oturmuş bir süperstarın gidişini kabullenemeyen insanların
birbiriyle kenetlenip onun hala yaşadığını kanıtlamaya çalışmasıydı sanki.
Şimdi Jackson fanlarının gündeminde bir konu var.
 “Michael Jackson’s This is it” adlı belgesel.
Bu film, Jackson’ın Haziran’da gerçekleşmesi planlanan konser için yaptığı prova görüntülerden ve kamera arkası çekimlerinden oluşuyor.
Film 29 Ekim’de vizyona giriyor.
Jackson artık Kaliforniya’da, sonsuz uykusunda.
Hayranlarıysa bu ayini dolu dolu yaşamak için biletleri şimdiden tüketmeye başladılar.
Ben çok sıkı bir Jackson fanı olmasam da bu filmi gidip izleyeceğim.
Enteresan olacağını düşünüyorum.
Dünyanın en önemli ikonlarından birine veda etmek isteyenler pas geçmesin.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!