Neden yaptın baba

Önce yuvaları yıkıldı, sonra baba dayağıyla tanıştı Cem ve Can Türkyılmaz. Babasının silahından çıkan tek kurşunla 14 yaşındaki ağabeyini kaybeden Can, isyanını tek bir cümleye sığdırıyor: ‘‘Niye öldürdün baba?’’

Evlat katili teknisyen Metin Türkyılmaz ile eşi Zeynep Hanım, birbirlerini severek evlendiler. Bir yıl sonra dünyaya gelen oğullları yeşil gözlü, sarışın Cem, mutlu-luklarını perçinledi. Ancak kısa bir süre sonra evliliklerinin üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başladı. Temeli çatırdayan yuvayı, dünyaya gelen minik Can bile kurtaramadı. Her gün kavga, her gün dayak. Metin Bey, eve başka kadınlar getirmeye başladı. Artık Metin-Zeynep çiftinin bir arada yaşaması imkánsızdı. Zeynep Türkyılmaz çocuklarını alarak evi terk etti. Ancak çocuklarına bakacak durumda değildi. İyi giydiremedi, karınlarını doyuramadı. Önce Can'ı ardından da Cem'i yüreği parçalanarak, babalarının yanına gönderdi.

Gerçek baba gibi değil

Çocuklar, Çatalca'da babalarıyla birlikte hastane lojmanında kalmaya başladılar. Ancak anneye duyulan özlem günden güne artıyordu. Annesine sık sık telefon eden Cem, ‘‘Babam hiç gerçek bir baba gibi değil anne. Ne gülüyor, ne konuşuyor. Tek yaptığı dövmek’’ diyordu. Yaşın-dan beklenmeyecek kadar olgun bir çocuktu Cem. Annesini fazla üzmemek için ayrıntıya girmiyor, dertlerini daha çok teyzesiyle paylaşıyordu. Teyzesine, babasının eline silah tutuşturduğunu, ‘‘Sen beni sevmiyorsun. Büyüyünce beni öldü-rürsün. Hadi kolaysa şimdi öldür’’ dediğini anlattı.

Sıkın dişinizi, kavuşacağız

Cinayetten bir hafta önce de teyzesini arayarak, ‘‘Babam yeni sevgilisiyle kafa kafaya veriyor. Ne planlıyorlar, bilmiyorum. Ama anneme söyle, bu aralar bizi hiç ziyarete gelmesin. Ben kardeşimi alır gelirim’’ dedi. Dediğini yaptı, ölmeden iki gün önce annesini ziyaret etti. Ana-oğul öpüşüp, koklaştılar. Annesi söz verdi. ‘‘Ortaokulu bir bitir, sizi hemen yanıma alacağım. Sıkın dişinizi.’’ İki gün sonra ise aldığı kara haberle yıkıldı.

Cinayeti hatırlamıyorum

Metin Türkyılmaz, oğlunu nasıl öldürdüğünü hatırlamadığını ileri sürdü. ‘‘Cem'le benden izinsiz annesine gittiği için tartıştık. Küçük oğlumu tartışmayı duymaması için banyoya gönderdim. Cem'e iki tokat attım. Uyumaya gitti. Bir süre sonra uyandırdım, öptüm. Özür diledim. Nasihat vermek istedim. Alkollüydüm. Belimdeki tabancayı çıkarıp, nasıl ateşledim, bilmiyorum’’ dedi. Cinayet sırasında evde bulunan Can ise, ‘‘Babam abimi dövdü. O da yatmak için odasına gitti. Yatarken özür diledi, ‘Bir daha izinsiz anneme gitmeyeceğim baba' dedi. Sonra babam bana ‘Sen tuvalete git, ben çağırana kadar çıkma' dedi. Tam banyo kapısından içeri giriyordum ki, silah sesi duydum’’ dedi.

Subay olacaktı

Sarı saçları, yeşil gözleriyle, mahallenin en yakışıklısıydı. Tek arzusu subay olup, annesini yanına almaktı. Subayların çok güzel evlerde yaşadığını düşünüyordu. Annesi de en güzel evlere layıktı.

Kocasını suçluyor

OĞLUNU yitiren Zeynep Hanım'ı en çok yaralayan, evladının katili, eski eşi Metin Türkyılmaz'ın, ‘‘Kendime Avrupa'dan avukat getirerek savunma yapacağım’’ demesi. Metin Türkyılmaz'ın ceza alması için sonuna kadar mücadele edeceğini söyleyen Zeynep Hanım, ‘‘Küçük oğlumu ‘Sen git ve ben çağırana kadar çıkma' diyerek banyoya göndermiş, büyük oğlum Cem'i yatağında öldürmüş. Bu nasıl kaza?’’ diye soruyor. Cinayete tanıklık eden, ağabeyini yitirmenin acısıyla kıvranan, küçük yaşta baba dayağıyla tanışan Can, yeni baba istemiyor. Annesine sıkı sıkıya sarılan Can Türkyılmaz, ‘‘Yeni baba istemiyorum. O da beni öldürür’’ diyor.