Neden ısırıyorlar?

Güncelleme Tarihi:

Neden ısırıyorlar
Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2000 00:00

Haberin Devamı

Hiç bir önlem alınmadığı için sokak köpeklerinin sayısı hızla artınca, kuduz tehlikesi de gelip kapıya dayandı. Köpekler, neden ısırır? Isırmaması için köpeğinizi nasıl yetiştirmelisiniz? Isıran köpeklerden nasıl korunursunuz? Şu günlerde en çok sorulan bu üç soruya, Türkiye'de köpek psikolojisi üzerine çalışan tek bilim adamı, İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tamer Dodurka ışık tuttu.

İstesek de istemesek de köpeklerle iç içe yaşamak zorundayız. Bu hayvancağızları vahşi yaşamdan zorla ayırıp şehirlere, sokaklara kısacası insanla beraber yaşamaya mahkum eden bizleriz. Bu arada çocuklar bu hayvancağızları taşladığı, bazı yaşını başını almış insanlar tekmelediği ve bazı kendini bilmez şoförler araçlarını bu hayvanlar üzerine sürdüğü için köpeklerle aramızdaki iletişim kopuyor ve maalesef az da olsa onlar da bizleri düşman gibi görebiliyorlar. Elbette bu hayvancağızlar kendilerini korumak ve kendilerine yaklaşan insandan tedirgin olup onu ikaz etmek zorunda kalıyorlar. Ancak onların ikazı bazen ısırmak şeklinde olabiliyor. Ama inanın ikaz değil de niyetleri gerçekten kötü olsaydı, gazetelerden insanların ısırılma değil, parçalanma olaylarını okurduk. Şükür ki köpek dahil hiçbir hayvan da vahşet bulunmuyor. Elbette ısırılmak da hoş değil ancak böyle bir durumla karşılaşmamak için bazı tedbirler almak oldukça işe yarayacaktır.

Amerika'da milyonlarca köpeğin evlerde beslendiğini hepimiz biliyoruz. Peki orada bu kadar çok köpek varken insanlar hiç ısırılmıyor mu? Tabii ki mevcut köpek sayısına paralel olarak bu ülkede de her yıl binlerce insan, köpekler tarafından ısırılmaktadır. Hatta köpek ısırmalarına karşı koyma haftaları düzenlenip, insanlara bazı tedbirler anlatılır.

Ancak bu tedbirlere uymanıza reğmen köpek ısırmaları yine olabilir. Bu durumun birkaç açıklaması olabilir. Köpek, o sıralarda oluşan bir olay nedeniyle insanlara karşı agresyon sergilemektedir. Karşısına siz çıkmışsınızdır. Köpek, herhangi bir nedenle uyarılan dürtülerinin esiri olarak kendini saldırmak zorunda hissediyor olabilir veya köpek sizin bir hareketinizi yanlış anlamıştır. Bazen köpek, daha önceleri sizin o sırada yaptığınız harekete benzer bir hareketten dolayı zarar görmüş olabilir. Bazen de görünümü veya kokusu size benzer biriyle hoş olmayan bir anısı vardır. Ya da sizi anlamasına engel bir rahatsızlığı vardır. Çok nadir de hiçbir şekilde izah edemeyeceğimiz sebeplerden dolayı da ısırabilirler. Bu nedenle de köpeğinizin başkasını, başkasının köpeğinin de sizi ısırmasına engel olabilmek için alınması gereken tedbirleri sunuyoruz.

İşin en enterasanı gelişmiş ülkelerde parklarda evcil olmayan sincaplar dahi insanların yanına korkmadan gelir ve yiyecek beklerler. Ülkemizde ise insanın en yakın dostu ve ilk evcilleştirilen hayvan olarak nitelendirdiğimiz köpek bile bizlerden, biz ise onlardan kaçıyoruz. Demek ki bizde de bir terslik var. Sanırım insanımızla köpek arasındaki gelişmiş ülkelerdeki boyutlarda bir iletişim sağlandığı taktirde ne köpekler bizi ısırır ne de biz onları tekmeleriz. Herşeyin çözümü iletişimde.

DİKKAT KÖPEK

Düşük derecede agresyon özelliklerine sahip ve çocuklarla iyi anlaşan bir köpek ırkını seçin.

Alacağınız köpek fiziki ve kişisel yapısıyla aile yapınıza uygun bir köpek ırkı olmalıdır.

Köpeğinizi insanlara ve diğer köpeklere sosyalize edin, zekasının gelişmesi için uyaranların bol olduğu bir çevre ortamında büyütün.

Köpek sosyalizasyon dönemindeyken ağzının içi dahil olmak üzere her yanının farklı kişiler tarafından ellenmesini sağlayın.

Yavruyken oyun amacıyla elinizi ısırmasını izin vermeyin.

Gerekirse köpeğinizi kısırlaştırın.

Köpeğinize komut eğitimi verin.

Daha yavruyken ağzındaki ve önündeki yemeği almaya çalışın.

Köpeğinizi tasmaya alıştırın ve tasmasız gezdirmeyin.

Köpeğinizin serbest dolaşmasını izin vermeyin.

Görev köpekleri haricindeki köpeklere saldırı eğitimi vermeyin.

Sokakta uyuyan veya yemek yiyen köpeğe fazla yaklaşmayın.

Elinizde yiyecek varsa dikkatli olun.

Yaralı bir köpeği kaldırmaya çalışmayın.

Pusuda veya savunmadaki köpeğin arkasından yanaşmaya çalışmayın.

Bir köpek ya da kedi kavgasını çıplak elle ayırmaya çalışmayın.

Yavruları olan bir köpeğe yanaşmayın.

Tanımadığınız bir köpeğin oyuncağını ya da yemeğini almaya çalışmayın.

Köpeğinizi sert oyunlara alıştırmayın ve buna izin vermeyin.

Kendi bölgesinde veya araba içinde tanımadığınız köpeğe yaklaşmayın.

Bir eşya beklemekte olan köpeğe fazla yaklaşmayın.

Tanımadığınız hayvanları sevmeye kalkışmayın.

Eğer saldırıya uğrayıp kurtulma imkanı yoksa yere yatın ve top gibi kapanın, kafanızı ve boğazınızı el ve kollarınızla koruyun.

Tanımadığınız hayvanın gözüyle doğrudan temastan kaçının.

Karşılaşma anında mümkünse korktuğunuzu belli etmeyin ve kendi kendinizi buna telkin edin.

Yine karşılamşa anında hiç umursamıyor gibi, ona bakmadan sakin ve emin adımlarla uzaklaşın.

Tanımadığınız hayvanın önünde ani hareketler yapmayın ve kendi köpeğinize bile aniden yanaşmayın.

Çığlık atmamaya çalışın, çünkü çığlık onu iyice heyecanlandırır.

Bisikletle giderken sizi kovalarsa hemen durup inin ve bisikleti hayvanla aranıza alın ve yavaşça gerileyin.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!