Ne yapsam kocama beğendiremiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ne yapsam kocama beğendiremiyorum
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 02, 2006 00:00

"Yemeğin tuzu az olmuş", "Gömleklerimin yakası iyi ütülenmemiş", "Hasan’ın karısı çok şık giyiniyor. Bir de senin giydiklerine bak"... Eşinizin sizi sürekli eleştirmesinden şikayetçiyseniz, onun bu davranışlarındaki ana nedeni çözerek, ilişkinizi daha mutlu yaşayabilirsiniz. Seninle dergisi, mayıs sayısında memnuniyetsiz eşleri konu aldı.

Tüm gün çocukların yemeği, ev temizliği derken yorulup akşam olduğunda rahat bir soluk almak için koltuğa uzanıyorsunuz. O sırada kapının çaldığını duyuyorsunuz. İçiniz ürperiyor, çünkü her akşamki sahnenin yeniden yaşanacağını biliyorsunuz.

Eşinizin bitmek tükenmek bilmeyen eleştirileri akşamları size kabus yaşatıyor. Ve işte, daha içeri girerken başlıyor: "Oh, ben bütün gün işte canımdan bezeyim, sen koltukta keyif çat..." Bu sözlerini işte çok fazla yorulduğuna verip, doğal karşılıyorsunuz. Akşam yemeği için masaya oturuyorsunuz ve yine aynı eleştiriler: "Arada bir de tuz at yemeğe!"

Oysa onun en sevdiği yemeği yapabilmek uğruna, vaktinizin büyük bir kısmını mutfakta geçirmiştiniz. Ne oldu? Ondan küçücük bir takdir beklerken ve onun mutlu olması için çaba harcarken, o yine beğenmeyecek bir şey buldu. Ama sizin de bir sabrınız var ve bu sözler bardağı taşıran son damla oluyor.

Oysa evlenmeden önce ilişkiniz ne kadar da güzeldi. Ondan daha iyi bir koca bulabilmeniz, imkansız gibi gelirdi size. Evlenince her şey değişti. Psikologlar bu değişimin, eşlerin birbirlerini anlayamamasından kaynaklandığını ifade ediyor. Erkeklerin eşlerini sürekli eleştirmelerinin ana nedeni onlara göre, "değer algılama eksikliği". Uzmanlar, erkekleri üç ana tipte topluyor.

1. Tip: Her şeyin iyisini bilir

Hayatının gidişatından memnun değildir. Çünkü işi hem yorucudur, hem de istediği başarıyı bir türlü elde edemez. İşte gösteremediği başarıyı, bu kez evinde hakimiyetin onda olduğunu göstermeye çalışarak örtmek ister. Ama evde sözü geçen kişi karısı olduğu için sürekli sıkıntılar yaşar.

Bu erkek tipi kendisini başarısız ve sözü hiçbir yerde geçmeyen bir insan olarak hisseder. Tüm bunların etkisi onu doğal olarak öfkeli, her şeye kusur bulan biri yapar. Yemeği beğenmez, şampuanı beğenmez, beğenmediklerinin listesi uzar gider. Hiçbir şeyi beğenmese de, bunların hiçbiri için çözüm de önermez. Bütün sorumlulukları karısının omuzlarına yükler. Sürekli eleştirileriyle eşinin başının etini yer. Hayatta bir şeyi ondan daha iyi bilen yoktur!

Aslında çoğu kadın ve erkek evlenmeden önce rollerini belirler. Kadın aileyle ilgilenecek, erkekse çalışıp eve para getirecektir. Her iki taraf da kendine göre sorumluluklar yüklenir. Ama zaman içinde sadece kendi sıkıntılarını görmeye başlar. Artık karşı tarafın sıkıntıları ne kadın, ne de erkek için hiçbir şey ifade etmez. Örneğin, erkek için artık bebek bezinin değiştirilmesi çocuk oyuncağı gibidir.

Nedeni: Memnuniyetsiz erkekler genellikle farkında olmadan bir strateji uygularlar. Kendileri bütün gün iş yerinde çalışmak zorundadırlar. Eşleriyse hiçbir şey yapmadan evde boş boş oturuyormuş gibi gelir onlara. Erkekler için ev işleri kadının bir-iki saatini alacak basit uğraşlardan başka bir şey değildir. Bu kadar kolay işin, niye bu kadar abartıldığına akıl sır erdiremezler. Böyle olunca da eşlerini sürekli eleştirirler.

Yaptıkları eleştirilerin nedeni, belki de kendilerini işlerinde çok da başarılı görmemelerinden kaynaklanır ve ancak ev işini eşlerinden daha iyi yapabildiklerini göstererek egolarını tatmin etme amacı taşır. En iyisi böyle bir durumda, sabahtan akşama kadar sizin yaptıklarınızı bir gün kendisinin de deneyebileceğini söyleyin. Örneğin, elektrik süpürgesini getirin ve tüm evi süpürüp süpüremeyeceğini sorun.

2. Tip: Sizi insanların içinde küçültmeye çalışır

Evde görseniz sanki bir melek sanırsınız. Çoğu kadının hayalindeki hayat arkadaşıdır. Ondan daha üstün bir erkek olamaz. Ev işlerine yardım eder, sizi gerekli gereksiz iltifatlara boğar, sizden fikir alır. Anlayacağınız üzere, size değer veren bir eş gibi görünür. "Görünür" diyoruz, çünkü saydığımız tüm olumlu yanları sadece onun evdeki yansımaları. Evin kapısından dışarı ayağını atar atmaz ya da eve birileri gelir gelmez, bambaşka bir insan olur çıkar.

Mesela; misafirliğe gittiğinizde, onun gözündeki tüm değerinizi de bir anda kaybedersiniz. Artık onun için siz hiçbir şeye aklı yetmeyen, hiçbir işi doğru dürüst yapamayan birisinizdir. Sizin fikirlerinize saygı gösteren eşin yerini artık maço bir adam almıştır. Arkadaşınız size fikir danışmak üzere bir şey sormaya kalksa, hemen duruma müdahale eder ve "Ona sormayın, bilmez o" gibi laflar etmeye başlar. Kelimenin tam anlamıyla iki kişilikli bir eş rolünü üstlenir. Hem baş başa olduğunuzda biricik kocanız, hem de insanlar içinde maço tavırlarıyla sizi yerin dibine sokan katlanılamaz erkeğiniz...

Nedeni: Bu tip erkek, "delikanlılığa" çok önem verir. Tamam sizi çok seviyordur, her dediğinizi yerine getirmeye çalışır ama insanlar karşısına çıkana kadar... Dışarıda arkadaşları tarafından kendisine "light erkek" denmesinden korkar. Bunun için evde süt dökmüş kediyken, başkalarının yanında kaplan olur. Arkadaşları arasında, karısından bağımsız, dediğini rahatlıkla yapabilen bir erkek olarak gözükmeye çalışır.

Ama ne olursa olsun, insanlar içindeki davranışları sizi küçültmek için değil, kendisini büyütmek içindir. Evde kimin sözünün geçtiğini onlara göstermek adına böyle davranır. Çevrenizdeki insanların ve sizin bu durumdan fazlasıyla rahatsız olduğunuzu, ona ciddi bir şekilde anlatmanız gerekiyor.

3. Tip: Sürekli başkalarını över

Ağzınızla kuş tutsanız da, ona bir türlü yaranamazsınız. Mutlaka sizi birileriyle kıyaslar ya da başkalarını size över. Bazen arkadaşının karısıyla, bazen bir akrabanızla, bazen de komşunuzla... Birinci tipteki erkek gibi doğrudan sizi eleştirmez ve dırdırlarıyla bezdirmez ama eleştirilerini dolaylı yoldan yapar.

Bu sürekli sizi başkalarıyla kıyaslama durumu, aslında yapısındaki mükemmeliyetçilik duygusundan kaynaklanır. Sizin herkesten ve her şeyden üstün olmanızı ister. Onun hayatında hataya yer yoktur. Eğer başkaları yapıyorsa, onun gözünde siz de o şeyi en iyi şekilde yerine getirmek zorundasınız.

Örneğin, üst üste çok fazla sorunla karşılaştınız ve doğal olarak da bunları kafanıza fazlasıyla takıyorsunuz. Ondan kesinlikle bu durumunuz karşısında şefkat beklemeyin. Çünkü sizin karşınıza şöyle bir cevapla çıkabilir: "Yengem sürekli bu tür sorunlarla karşı karşıya kalıyor, ama senin gibi kafasına takmaktansa kalıcı çözüm yolları üretiyor."

Nedeni: Aslında eşiniz tüm bu davranışlarıyla tek bir mesaj veriyor: "Sen yeterince iyi değilsin." Ama bu cümleden olumsuz bir anlam çıkarmak da yanlış. Tüm bu başkalarıyla kıyaslamayı, sadece sizi eleştirmek ya da sizi küçültmek için yapmıyor olabilir. Belki de içinde yatan mükemmeliyetçilik duygusundan dolayı, sizi kamçılamak veya cesaretlendirmek isteyebilir.

Sebebi ne olursa olsun, bu davranışlarını kabullenmeyin. Ona bu tutumuyla hiçbir yere varamayacağını ve sizi değiştiremeyeceğini anlatın. Unutmaması gereken bir şey var: "Kimse dört dörtlük değildir, kendisi de..."

Zor beğenen kocalara etkili yöntemler

Tamam, o sizin hayat arkadaşınız olabilir ama ne olursa olsun size saygı duyması gerekiyor. Bunun için de sizinle kırıcı bir tonda konuşulmasına izin vermemelisiniz. Beğenmediği şeyler varsa, bunların çözümünü sadece sizden beklememesi gerektiğini, kendisinin de bir şeyler yapabileceğini vurgulayabilirsiniz. Sürekli sizi eleştirmesinin ruhsal durumunuzu kötü etkilediğinden ve bu şekilde hiçbir yere varamayacağından bahsedin. Çünkü pek çok erkek bu tür davranışları kasıtlı yapmaz, daha doğrusu bu şekilde davrandığının farkında değildir.

Bitmek tükenmek bilmeyen eleştirilere karşı önleminizi baştan almaya çalışın. Yoksa yakın zamanda kendinizi gerçekten küçülmüş, hiçbir işe yaramayan aciz bir insan olarak hissedebilirsiniz. Neler başarabileceğinizi kendinize ve ona göstermenin zamanı çoktan gelmiş olabilir. Ya da onun ruhunun derinliklerine inmeyi deneyin. Sürekli eleştiride bulunmasının, hiçbir şeyi beğenmemesinin arkasında yatan nedenlere bakın. İşyerinde sıkıntıları mı var? Yaşlanmaktan mı korkuyor? Yoksa sizi kıskanıyor mu? Bu soruların cevapları onun davranışlarını haklı çıkartmasa da, hiç olmazsa ilişkinizdeki problemleri çözmek adına size yol gösterici olur.

Espri yapma yoluna da gidebilirsiniz. Örneğin; yine arkadaşının karısını övmeye çalışırsa, "Gerçekten çok başarılı. Yakında mükemmel eş dalında Nobel Ödülü’nü de alır" gibi cümlelerle işi espriye çevirebilirsiniz.

Türkiye’nin kadın dergisi Seninle her ay sizlerle
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!