Ne varsa eskilerde var

Uzun bir aranın ardından “Hit 70’ler” albümünle müziğe döndün. Neden albümünü Berlin’de yaptın?

- Tam 1,5 yıl süren maratonun Berlin’de olması bir tesadüf değil. Son derece bilinçli verilmiş bir karar. Konsept bir albüm olduğu için şarkılar çok özel seçildi. Bunlara ben “şarap gibi” diyorum. Güzel bir şarabın yıllanmış hali gibi. Durdukça daha güzelleşen 12 şarkı. Benim de sahnede severek söylediğim şarkılardı. Ama bunları albümde sıradan bir şekilde yorumlamak istemedim. Çünkü hedefimiz bu şarkıları 2012’ye taşırken çok özel olan ruhlarını da koruyabilmekti. Önce repertuvarı belirledik. Sonra stüdyo aşamasına gelindi. Hepsi nakış işlenir gibi işlendi. Müzik direktörüm Ünal Yüksel, tamamen Almanlar’dan oluşan 54 kişilik müzisyen ordusunu yönetti. Partisyonları yazdı. Berlin’de yapılma sebebi işin müzikalitesiyle bire bir doğru orantılıydı.

Nişanlın Süleyman Bey’in işleri de bildiğim kadarıyla Berlin’de. Kendisi inşaat sektöründe; bina restorasyon ve röleve ile ilgili çalışmalar yapıyor değil mi?

- Evet Süleyman’ın işleri Berlin ve Viyana’da... Orada bir düzenin olmasa, böyle bir iş çıkarmak mümkün değil zaten. Bu arada Süleyman, Ünal’la da çocukluk arkadaşı. Bu albüm üçümüzün ortak hayaliiydi. Tek albümle bitecek gibi de değil, bu bir üçleme aslında. Aynı ekiple inşallah “Hit 80’ler” ve “Hit 90’lar”ı da hazırlayacağız.

Daha sonra “Hit 2000’ler” de gelir mi?

- Asıl zorlanacağımız 70’lerdi. Çünkü çok müthiş bir hazine. Hepsi dünya hiti olmuş şarkılar. Ama 90’larda da zorlanabiliriz seçim yaparken. Bence müzik sektörünün finali diyebilirim. 70’ler, 80’ler ve 90’larda gerçekten beste yapılıyormuş. Melodisiyle, alt yapısıyla, sözleriyle farklıymış. şimdiki şarkıların alt ritmi aynı gibi. Ne varsa eskilerde var.

Kaç yıl ara verdin?

- İki yıl ama o da tam anlamıyla ara değil, çünkü albümün hazırlığıyla geçti zaman... Biz albümü yaza yetiştirebileceğimizi sanıyorduk. Yılbaşına yetiştirebildik.

Albümüne hangi parçaları aldın 70’lerden?

- “Palavra”, “Kaç Yıl Geçti Aradan”, “Bu Gece”, “Ah!.. Nerede”, “Bana Yalan Söylediler”, “Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak”, “Haykıracak Nefesim Kalmasa Bile”, “Aşkın En Güzeli”, “Kim Ne Derse Desin Aşk ıçin”, “Affetmem”, “Aldanırım Sanma” ve “Hayırdır ınşallah”...

SÜLEYMAN MUHTEşEM BıRı

Bu projeye nişanlın Süleyman Bey’in manevi desteği de büyük olmuş gibi geliyor bana...

- Süleyman muhteşem biri... Bu projeyi Ünal ile Süleyman yarattı. Benden çok düşündüler. Ben de bu güzel şarkıların hakkını vermeye, yorumumla değer katmaya çalıştım. Böyle bir hayat arkadaşımın olması büyük şans... Süleyman, her zaman arkamda değil yanımda olduğunu hissettiren özel bir insan. ızmirli bir mühendis, inşaatla uğraşıyor. Berlin’deki güzel binaları röleve yapan bir şirketi var.

Albümün tüm masrafını kendiniz mi karşıladınız?

- Evet üçümüzün ortak olduğu bir şirketimiz var. Pin Prodüksiyon... Üç kafadar kurumsal olarak yola çıktık. ıleri dönük yeni projelerimiz de var.

Peki kızın Maya ne yapıyor? Bu durumlara nasıl bakıyor?

- Maya TED Koleji dördüncü sınıfta okuyor. ıyi bir öğrenci. Boyuma geldi. Her şeyi benimle paylaşıyor.

Şu anda televizyon sektörü ne durumda?

- Diziler çok fazla emek isteyen bir iş. Bana biraz yıpratıcı geldi açıkçası. Çok özel, bana yakışacak bir projeyi düşünebilirim ama değecek bir iş olması lazım.

MÜZiKAL ŞOV HAZIRLIYORUM

Çok yakında bu albümü müzikal olarak tanıtacağız. Sahneye beş şarkılık şov olarak taşıyacağız. Dansçılar hazır, kostümler hazır. Çok çalışıyoruz. Küçük bir Lido havasında olacak. Çok zor bir işe kalkıştık. Ama çok zevkli bir iş ortaya çıkıyor.
                                                            �