Ne kadar âşık olursam olayım kimseye güvenmiyorum

Güncelleme Tarihi:

Ne kadar âşık olursam olayım kimseye güvenmiyorum
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2014 09:08

Kendi deyimiyle bazen kadın, bazen erkek enerjili. Karşı cinsi uzak tutmak için maskülen davranıyor, istediğini elde etmek için ‘kadın kadın’ oluyor. Türkiye’nin en çok beğenilen yüzlerinden Burcu Esmersoy anlattı: “Erkeklerin kafasından geçenleri biliyorum. Bir kere mesajı kısa ve öz yazacaksın abi!”

Haberin Devamı

Bir kadın gittikçe nasıl daha da güzelleşir?

- Yüzüm oturuyor galiba. Zamanla da kendimi daha iyi tanıdıkça doğal olana dönüş yapıyorum. Kaşlarımı kalınlaştırdım mesela, daha az makyaj yapıyorum, saç rengimle fazla oynamamaya başladım.

37 yaşında olduğunuzu duyan herkes ufak bir şok geçiriyor…

-Evet insanlar bu yaş meselesine inanamıyor. Bazen ben de takılıyorum ama kendimi hiç 37 falan hissetmiyorum.

Ne anlamda takılıyorsunuz, “40’a 3 kaldı” stresi mi?

- “Ne çabuk 37 oldum” diye düşünüyorum. 30’dan sonra çok hızlı geçti. Çok komik ama 31 ile 37 arasını hiç hatırlamıyorum nerdeyse… Yoksa yaşımdan memnunum.

Bir kadının en güzel yaşları 35 ile 40 yaş arası derler…

-Kesinlikle katılıyorum. Kastedilen şey sadece fiziksel güzellik değil, ruhun olgunlaşıyor. İçimde çocukluğunu yaşayamamış bir kadın hâlâ var ama artık daha bir ‘kadın kadın’ olmaya başladım. Spor spikerliği yaptığım için hep böyle tomboy (Erkek Fatma) bir havam vardı. O havam hâlâ var ama benliğimin kadınlık kısmını da kullanır ve yaşar hale geldim. Belki de ikisinin karışımını çok iyi yapıyorum.

Haberin Devamı

Siz erkek enerjili bir kadınsınız…

-Evet ama bazen. Bazen de kadın enerjili oluyorum. İkisi sürekli yer değiştiriyor.

Annesiz, babasız büyüdüğünüz için mi bu güçlü duruş?

- Zor bir hayat yaşadım. Şartlar beni ister istemez biraz sert bir kadın haline getirdi. Normalde beğendiğim kadın tarzı da maskülen tarzdır zaten. Erkek arkadaşlarımla erkek muhabbeti yaparken kadın tarafımı hiç göstermem. Erkekleri kendimden uzak tutmak için de aynı formülü kullanıyorum. Yani erkeksi kadın havasına bürünebiliyorum. Ama bazen de istediğimi elde etmek için ‘kadın kadın’ olabiliyorum. Kadınlığımın tadını çıkartıyorum yani.

BURASI TÜRKİYE, EKRANDA YAŞLI KADIN OLMAZ!

“Erkekler ne ister?” sorusunun cevabını çok mu iyi biliyorsunuz?

-O kadar iddialı konuşmayayım ama kafalarının nasıl çalıştığını çok biliyorum.

Haberin Devamı

Aşık olunca bildiklerinizi unutuyor musunuz?

-Tabii, o zaman kadın oluyorum. Bütün arkadaşlarıma tavsiyeler veriyorum, hatta bir çoğunun yerine mesajlar atıyorum, 12’den oturtuyorum ama aşıkken ilacı kendi başıma süremiyorum.

Erkeklere nasıl SMS atılır?

-Kısa ve öz yazacaksın abi. Sayfalar dolusu paragraf okutma. Tek bir tek cümleyle derdini anlatabilirsin. Zaten bir çoğu o paragrafları okumuyor bence.

Pazartesi’den Perşembe’ye her akşam gece yarısı bir spor programı sunuyorsunuz ve insanlar sizin kadar şöhretli birinin bu ‘asker olma’ halini anlayamıyor… Bunu neden yapıyorsunuz?

-NTV Spor’dan bahsediyorsak o benim çok mutlu olduğum bir yer. Çok geç bir saat olmasına rağmen, çok yormasına rağmen dinlendiriyor da… Kendimi orada şarj ediyorum, spor spikerliği beni çok mutlu ediyor.

Haberin Devamı

Zekanızı gösterebildiğiniz için mi?

-Biraz öyle… Bildiğim işi yaptığım için. Fazla gece hayatım yok, bu program benim gece hayatım. Canlı yayına alışığım ben. Bağımlı bile denilebilir. İhtiyacım olan dozu alıyorum, çıkışta da çorbacıya gidiyorum tam oluyor. 60 yaşına kadar spor spikerliği yapar mısınız?

-Burası Türkiye. Hiç kimse ekrandan yaşlı bir kadın görmek istemez. Öyle çok büyük koltuk sevdam yok. Hatta yerime birileri gelsin diye bir ara bıraktım spor spikerliğini… “Yol açayım bari, birileri gelmek istiyordur” dedim. 3-4 yıl bekledim, baktım kimse gelmiyor, “işime geri dönmek istiyorum” dedim. Ekran, yüzüm ve sağlığım izin verdiği sürece ekranlarda olacağım. Olmadığım zaman da spor editörü olarak çalışabilirim.

Haberin Devamı

Modayla ilgili bir şey yapmaz mısınız?

-Yok. Modadan anlıyorum diye marka yaratmak bana gereksiz geliyor. Herkesin bildiği, emek sarfettiği, yıllarını harcadığı işe yoğunlaşması gerek.

Türkiye’nin reklamlardan en çok para kazanan isimlerinden birisiniz. Nedir sizin sırrınız?

- O televizyon ışığı denen şey bende var. Onun avantajıyla tercih ediliyorum diye düşünüyorum. Sosyal medyayı çok iyi bir şekilde kullanmam da bir avantaj. Doğal ve gerçek kadın tarafımı gösterebildiğim için tercih ediliyorum.

ACUN’LA ÇALIŞMAYA ASLA DOYAMAM

Acun’la yollarınız niye ayrıldı?

-Ayrılmadı ki… Sunduğum ‘Nedir ne değildir’ programında gizli yapımcı o. Yani hâlâ gizli gizli devam ediyoruz. ‘Nedir ne değildir’ ve ‘En güzel bölüm’ programları varken ‘Survivor’a gitmem mümkün değildi. Acun’la çalışmaya hiçbir zaman doyamam ama kariyer planım farklı gelişti, rüzgar başka bir yöne doğru savurdu, ben de direnmedim.

Haberin Devamı

“İnsanların kibir olarak algıladıkları şey benim kendime güvenim” demişsiniz…

-Evet, kibir bana hakaret gibi geliyor. En büyük günahlardan biri ve karakterime de uymuyor. Kendime güveniyorum sadece. Hayatıma dönüp baktığım zaman kendi kendimi takdir ediyorum. Nereden nereye ve nasıl geldiğimi bilseniz siz de saygı duyarsınız. Burcu’ya güveniyorum. Kendimi asla yarı yolda bırakmayacağımı biliyorum. Bu kibir algısı birazdan duruşumdan kaynaklanıyor. Spor spikerliğinden ötürü… Çünkü haberi sunarken dik durursun, “ben size bunu anlatıyorsam bu doğrudur” mesajı verirsin. Bu kibir değil asla.

“Evlenince kendi evimde yaşamaya devam ederim” diyorsunuz… Ev burada bir simge mi? Zorlukla yarattığınız Burcu Esmersoy markasının zarar görmesinden mi korkuyorsunuz?

-Aynen öyle, o simgeleşmiş bir şey. En ince ayrıntısına kadar kendim yapmışım, sevdiğim objeleri toplamışım, koltukla sehpanın mesafesini bile kendime göre ayarlamışım. Bozmak istemiyorum. Evlendiğin zaman bazı şeyleri ortak yapıyorsunuz, zevklerin de birleşmesi lazım, birleşmezse de sıkıntı veriyor.

Bir güven sorunu mu yaşıyorsunuz?

- Kendimden başka kimseye güvenmiyorum. Bu yüzden de kendi kurduğum düzeni bir başkası için riske atamam. Hiçbir zaman da atmayacağım.

Çok aşık olsanız bile mi?

-Ne kadar aşık olursam olayım gerçekten kimseye güvenmiyorum.

Ben size aşık bir erkek olsam bu durumdan çok rahatsız olurum…

-Benim bu özelliğimi kabul eden insanlarla birlikte olmaya çalışıyorum. Aslında tam tersi, bu özelliği seven insanlar benimle oluyor.

Karakteriniz pek de evliliğe uygun değilmiş gibi…

-Bu konulara hiç girme bence. Röportajda söylenmeyecek şeylerim var.

Güzelliğiniz sosyal medyanın yaratıcılığını tetikliyor. “Ülkede yolsuzluk serbestse gidip Burcu Esmersoy’u kaçırmayı düşünüyorum” yazıyorlar, çok gülüyorum…

-Ben onu görmedim ama bu ara ayrıldığımı duyan herkes “tekrar şansımız var değil mi?” diyor. Çok komik şeyler okuyorum. “Parti kur üyen olayım”lar, “tasma tak”lar falan…

Yatak odanızdan büyük bir giysi odanız olduğu doğru mu?

-Evet, gardırobum sonsuz. Vermeyi sevmediğim için ömürlük parçalarımın hepsi askıda duruyor. Bir davete giydiğim elbiseyi arkadaşımın düğününe bile tekrar giyemiyorum bir de. Fotoğraf koysam altına “bunu daha önce şurda giydiniz” diye yorum yapıyorlar.

En önemli güzellik sırrınız nedir?

- İki senedir Sertap Erener’in de yaptırdığı radyofrekanstan yaptırıyorum yüzüme. Cilt ütüsü diyorum ben ona. Bizim sektörde cilde bakarsan bağ, bakmassan dağ oluyor.

SPOT

Neredeyse 10-15 yıldır varım ben. Yeni çıkmadım bir kere… Saman alevi olan 15 saniyelik şöhretlerden değilim. İyi ki yavaş ve acı çekerek bir yerlere gelmişim, kıymetini biliyorum ve keyfini sürüyorum.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!