Ne kadar rezilsen o kadar şöhretsin

Güncelleme Tarihi:

Ne kadar rezilsen o kadar şöhretsin
Oluşturulma Tarihi: Eylül 11, 2006 00:00

Eski dostlar Funda Arar ile Kıraç, artık sahnelerde de birbirlerinden ayrılmıyorlar. BKM’nin teklifi üzerine birlikte sahne aldıkları "Seyir Defteri" adlı bir konser dizisine başlayan ikili, ilgiden çok memnun. Ancak ikili, özel yaşamlarla şöhrete ulaşılmasından ve gerçek sanatçıların arka plana itilmesinden de bir o kadar rahatsız...

 "Seyir Defteri" projesi nasıl ortaya çıktı?

Kıraç
: Birlikte sahne almamız yönünde ilk teklif BKM’den geldi. Aramızdaki uyumu fark edince "Neden böyle bir şey yapmıyorsunuz?" diye sordular. Beraber bir albüme de imza atmıştık zaten. Bunu konsere taşımak, kitlelere ulaşmak çok güzel...

n Pek çok sanatçının aksine özel hayatlarınızla gündeme gelmiyorsunuz...

Funda Arar
: Zaten bu anlayış çok saçma. Özel hayatımı herkesin gözü önünde yaşamak zorunda mıyım? Açık açık söyleyeyim; özel hayatını milletin gözüne sokan, o şekilde para kazanmayı seçmiştir! Onun işi o demektir. Sanat değil yapılan... İşine gücüne, sanatına bakan insan sanatını yapar. Piyasanın durumu belli... Bir sürü oyuncu ’ne kadar göz önünde olursam o kadar iyi’ düşüncesiyle durmadan dizi çekiyor.

n Piyasa şartlarından epey şikayetçisiniz anladığım kadarıyla...

Funda Arar
: Evet, öyle... Sanatına bu kadar önem veren insan varken, anlık insanların bu kadar yer kaplaması, işini iyi yapanların arka plana itilmesi toplumun da gelişmesini etkiler. Gençlerin de bu olumsuzluklardan etkilendikleri bir gerçek.

Kıraç: İnsanların düşünememesi için üretilmiş bir yaşam tarzı bu... Öyle şarkılar var ki, duyunca hayret ediyorum. Yani kanunen yasak olmasa da biri çıkıp ana avrat küfür etse, şöhretin kralını yakalar! İğrençlik yapmak, şöhreti yakalamak için yeterli. Can Yücel "Sevgi Duvarı" şiirinde, "Yalnızlığım benim süpürge saçlım, ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi" diyor. Bu çok ironik bir söz.

Funda Arar: Evet, aslında ne kadar kötü kokarsak o kadar iyi. Ne kadar rezillik yaparsan maalesef o kadar şöhret oluyorsun. Aslında bu insanlar çoğalsın ki bizim de değerimiz anlaşılsın!

n Bazı sanatçılar da zaman zaman kaprisleriyle gündeme geliyor, bu konuhakkında ne düşünüyorsunuz?

Funda Arar
: Kompleksli insanların işi bunlar. Cahil olmanın verdiği aşağılık kompleksinin getirdiği bir durum bana kalırsa...

Kıraç: Dünya görüşü, edebiyat bilgisi olmayan bomboş insanlar. Toplumun çoğu bunlardan zevk aldığı için o tür insanlar ürüyor. Durmadan yeni biri çıkıyor. Herkes daha lüks arabalara binmeyi, daha çok kadınla beraber olmayı düşünüyor. Kızlar da aynı şekilde; o neyi giymiş, bu neye binmiş...

Funda Arar: Geçenlerde Nişantaşı’nda bir işim vardı. Karnım acıktı, bir yere gittim. İçeri 18 yaşlarında kızlar geldi. Şaşırdım; hayat mücadeleleri yok, gelecek endişeleri yok... Tek yaptıkları erkek ve kıyafet muhabbeti... Artık dil de çok bozuldu. Bu İnternet sohbetlerinden kaynaklanıyor. Niye eskiden böyle değildi? Çünkü bu kadar televizyon kanalı yoktu, insanların hayatları göz önünde değildi. Sonra bir özentilik başladı. Televizyondaki star yarışmalarına nasıl talep var baksanıza... Binlerce kişi kuyruğa giriyor. Herkes şöhret olma peşinde.

n Sanatçıların istemedikleri görüntüleri yayınlanıyor. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Funda Arar
: Ben yakalanma olayına inanmıyorum. Sen malzeme verirsen, gazeteci tabii ki çekecek ve haberini yapacak. Yakalanan da belli oluyor, poz veren de... Objektife yan yan bakıp her taraflarını gösteriyorlar. Çoluk çocuk sahibi olanlar vardır içlerinde; bir gün çocuğuna bunlardan söz etseler, o çocuk nasıl bir psikolojiye girecek? Türk toplumunda ahlak ve anane kavramı vardır, ama bunlara kimse tepki vermiyor, anlayamıyorum. Televizyona çıkan herkes alkışlanıyor bir kere... Dinlenilen insanlara bakın, ne müzik var ne başka bir şey.

Kıraç: Kimse kendi yaptığı işle ilgili ahlaki bir sorumluluk duymuyor. Kanunen ben bunu yapabilirim, problem yok diye düşünüyor.

YAKINDA HERKES DİZİ MÜZİĞİ YAPACAK

n Son dönemde diziler müzikleriyle daha çok konuşuluyor...

Kıraç
: Ama yakında o da kalmayacak. Çünkü önüne gelen dizi müziği yapmaya başlayacak... Ne yazık ki o yaptı ben de yapayım düşüncesi var bizde.

Funda Arar: Kimse "Kendi tarzım olsun" demiyor. Sonuçta bir duruşun, tavrın, tarzın olmalı. "Aman bu moda, ben de yapayım" demek yanlış. Nerede o zaman senin kimliğin? Her moda olanı yaparsan kimliksiz biri olursun. Doğru olan, kendi tarzına uygun olanı yapman... Bu da belli bir disipline ve çok çalışmaya bağlı. Mesela bizim albümlerimizin çoğu akustiktir. Bu bir farklılık yaratıyor ve moda olan sound’dan daha tatlı geliyor insanlara. Ve albümlerimizde farklı tarzda şarkılar olsa da biz hep bunları kendi tarzımıza uyarlıyoruz.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!